HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

27 Nisan 2014 Pazar

Türkçe Olimpiyatları 1.'si Canlı Yayında Gözyaşlarına Boğuldu: Başbakan Erdoğan'dan Özür Diliyorum!
 
 
Türkçe Olimpiyatları 1.'si Canlı Yayında Gözyaşlarına Boğuldu: Başbakan Erdoğan'dan Özür Diliyorum!23.04.2014
A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre programına Cemaatin düzenlediği 2014 Türkçe Olimpiyatlarında birinci olan Tuhana ve babası Cebrail Güney Almanya'dan konuk oldu.


Tuhana Güney söylediği "Hakim Bey" şarkısının Cemaat tarafından siyasi malzeme olarak kullanıldığını söyleyerek, "13 yaşında kaldıramayacağım saldırılara maruz kaldım" dedi.

13 YAŞINDAKİ TUHANA: BAŞBAKAN'DAN ÖZÜR DİLİYORUM!

Baba Cebrail Güney de "eğer kızım siyasi bir şarkı söyleyecek olsaydı bu şarkı Dombra olurdu" dedi ve Cemaat tarafından kızının siyasi malzeme olarak kullanılmasına tepki gösterdi. Genç kız ise canlı yayında Dombra şarkısını söylediği sırada gözyaşlarına hâkim olamadı. Tuhana "13 yaşında kaldıramayacağım sözlü saldırılara maruz kaldım. Şarkının anlamını hiç düşünmemiştim. Hatta daha da anlamını tam olarak bilmiyorum. Bu şarkıyı söylediğim için Başbakan'dan özür dilemek istiyorum" diye konuştu.

"PARALEL YAPI UYUŞTURUCU BARONLARINI KORUDU!"

Programın diğer konukları ise Paralel Yapının tasfiye ettiği polislerdi. Almanya'dan canlı yayına bağlanan eski komiser Fatih Mehmet Çolak şok açıklamalarda bulundu. Çolak, uyuşturucu baronlarının Narkotik polisinin içinde uzantıları olduğunu ve baronların Paralel yapı tarafından haraca bağlandığını ve korunduğunu iddia etti.

Çolak: Paralel yapı elemanlarının uyuşturucu baronlarını koruduklarını fark ettim. Ben Narkotiğin içinde yaşadıklarımdan dolayı paralel yapı ile karşı karşıya geldim. En iyi uyuşturucu baronları Narkotiğin içindeydi. Paralel Yapı'ya bağlı polislerin, uyuşturucu baronlarını haraca bağladığını ve kolladığını gördüm.

"EN KALİTELİ UYUŞTURUCUYU PARALEL NARKOTİKÇİLER SATIYOR"

2006 yılında İstanbul'da yapılan Hançer Operasyonu'nda, uyuşturucu baronu Nejat Çakır'ın operasyon öncesi ve sonrası korunduğunu gördüm. Paralel Yapı'ya bağlı İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'ne bağlı polisler bunu yapıyordu. Piyasada yakalanan uyuşturucunun bir bölümü kayıt dışı olarak şubede saklanıyordu. Kayıt dışı olarak saklanan uyuşturucular en kaliteli olanlardı. Bu uyuşturucular daha sonra İstanbul'da paralel yapının polisleri tarafından sokak satıcılarına sattırılıyordu.

Bana yapılanlardan bıktığımdan dolayı şark tayini için dilekçe verdim. Kendi muhbirleri suni ve tamamen hayali bir gasp soruşturmasıyla beni meslekten attırdılar. Sonra benim hakkımda tutuklama kararı çıkardılar. Paralel yapı'ya bağlı polislerin oyunları ve kumpasları, yine paralel hakim ve savcılar ile sürdürülüyordu. Hakkımda adil yargılama olmayacağını bildiğim için yurt dışındayım. Hakkımızı savunabilecek objektif ve adil bir şekilde yargılanacağımı bilsem Türkiye'ye geleceğim. Bana açılan dava ile ilgili 50 tane savcıya sordum bu davada hiç bir şey olmadığını söylediler ama paralel medyaya sorsan beni yerden yere vurur. Ben şimdi adil hakim ve savcılar tarafından yeniden soruşturulmak ve aklanmak istiyorum" diye konuştu.

Fatih Mehmet Çolak: Benim meslekten atılmamı sağlayan şahıs İbrahim Karadağ idi. Adana'da tutuklananlardan biriyle biz aynı ekipteydik. Bana karşı olanlardan biri de oydu. O kişi bizim şubede teknik büro amiri olarak görev yapıyordu. Bunların hepsi benim ekip arkadaşımdı hepsiyle aynı ekipte çalıştım, benim kurumdan atılmamı sağladılar. Paralel yapının nasıl yapılandığını kimse akıl erdiremez.

"O SENARYONUN YAZARI EMNİYETTE HALA GÖREVLİ"

Eski mobese uzmanı Ömer Osman Ceyhan: 
Paralel yapının polislerinin, kendi aleyhlerinde olan bir konu olduğunda, "Mobeseler çalışmıyordu". Ancak, her ne hikmet ise, paralel yapının polislerinin yapacakları operasyon sırasında ise, mobeseler tam kayıtta olurdu.

Eski Polis memuru Ali Bayram: 
Meslekten atılmamak ve soruşturmaya uğramamak için, paralelci polislere, bir cafede 165 bin lira parayı himmet adı altında, rüşvet vermek zorunda kaldım.

Polislerin kurduğu Emniyetsen Genel Başkanı İrfan Çelik: Paralel yapı 3 bin 500 polisi çeşitli bahaneler ile meslekten ihraç etti. Şekattepe dizisinde peygamberimizi kamyonete bindiren senaryonun yazarı ise emniyette hala görevli.

İşte o açıklamalar: 

http://www.analizmerkezi.com/turkce-olimpiyatlari-1-si-canli-yayinda-gozyaslarina-boguldu-basbakan-erdogandan-ozur-42688h.htm

Somali’de Laik Ve Müslüman Türk Farkı!

BM Barış Gücü Komutanı olarak Somali’de olduğu dönemde ülkenin en önemli adamlarını öldürüp, halka zulmeden Çevik Bir’in Somali’de açtığı yaralar, Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye devletinin ve Türkiyeli sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarıyla aşıldı.
Somali’de Laik Ve Müslüman Türk Farkı!
27 Nisan 2014

Somali halkı, iki buçuk yıl önce başkent Mogadişu’ya yaptığı ziyaretle ülkeyi adeta yeniden dünya ile barıştıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı sevgi ve coşku ile anarken, BM Barış Gücü Komutanı olarak Somali’de bulunduğu dönemde adeta terör estiren Çevik Bir’i ise halen unutamıyor.

ÇEVİK BİR’İN TAHRİBATI YENİ YENİ AŞILIYOR
90’lı yıllarda Somali’de iç çatışmaların ortaya çıkmasının ardından Türkiye’den Çevik Bir’i talep ederek Somali’ye Barış Gücü Komutanı olarak gönderen Birleşmiş Milletler’in orada şiddeti körükleyen tutumu ve Çevik Bir’in kişisel hataları sebebiyle toplumda oluşan yaralar Türkiye’nin ve sivil toplum kuruluşlarının Somali’deki kalkınmaya öncülük eden adımlarıyla aşılıyor. 90’lı yıllar boyunca emperyalistlerin ülkedeki iç savaşı körüklediği yıllarda darbeci orgeneral Çevik Bir’in başında olduğu BM de Müslüman halka yönelik çeşitli zulümlerle gündeme gelmişti. Türkiye’ye yönelik yaklaşımlarını anlatan Somalili siyasetçi ve uzmanlar Türkiye’de sivil siyasete darbe vuran Çevik Bir’in, Somali’de de Müslüman halka en büyük darbeyi vuran isim olduğunu ifade ettiler.

“TÜRKİYE, ABİMİZ, KARDEŞİMİZ, HER ŞEYİMİZ”
Yakın zamana kadar açlıkla pençeleşen Somali’nin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ile yeniden kendisi ile barıştığını belirten eski Somali Parlamentosu Başkanı Ali Ahmed Hafız, “Başbakanınız Recep Tayyip Erdoğan’ın buraya gelmesi bizleri çok mutlu etti ve sevindirdi. Erdoğan’ın buraya gelmesiyle yeni bir kalkınma hamlesi yakaladık. Öncesinde Türkiye bizim için Müslüman olsa da sıradan bir ülke idi. Şimdi ise, abimiz, kardeşimiz, dostumuz kısacası herşeyimiz. Türkiye’yi çocuklarımızdan dedelerimize kadar herkes çok seviyor” dedi.

“ÇEVİK BİR, KÂFİRLERLE BİRLİKTE HAREKET ETTİ”
Eğitimini Yemen’de tamamlayan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Muhammed Esed ise “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Somali’ye geldiğinde ben Yemen’de El-Cezire televizyonunu izliyordum. ‘Tamam’, ‘Artık kaderimiz değişiyor’ deyip ağladığımı hatırlıyorum. Bizim için adeta bir devrimdi. Tayyip Erdoğan yeni bir sömürgeci mi kuşkusu yaşamadık. Çünkü Erdoğan’ın Şam’daki, Kahire’deki yankısını anlamıştık. Şahsen benim onda kuşkum olmadı. Ama şu çok önemli… Çevik Bir gelmişti buraya, o dönem çocuktum. Ama Çevik Bir’in buradaki zulümlerini bilenler biliyor. Çevik Bir kâfirlerle birlikte hareket etti. 1993 yılında emperyalistlerin desteğiyle burada kan gövdeyi götürdü. Çevik Bir de bu emperyalistlerin başındaki adamdı. Çevik Bir Türk idi ve Türkler bizim aklımızda bu şekilde yer etti. Biz bir de haritadan bilirdik Türkiye’yi… Ancak 2011’de Tayyip Erdoğan gelince Türk milletini yeniden öğrendik. Türk insanının ne kadar hayırsever bir millet olduğunu 2011’den sonra an be an gözlemledik” ifadelerini kullandı.

“İNSANLIĞIN HAYSİYETİ İÇİN BURADAYIZ”
18 Ağustos 2011’de Somali’ye dünya üzerinde 20 yıl sonra Başbakanlık düzeyinde ilk kez ziyaret gerçekleştirerek adeta bu ülkeyi yeniden dünyaya açan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “İnsanlığın haysiyeti için buradayız” şeklindeki sözleri değişimin adeta mottosu oldu. Ülkenin değişiminde Türkiye’nin devlet olarak yaptığı yatırımlarının yanısıra İHH, Deniz Feneri, Yardımeli gibi derneklerin yardımları da büyük rol oynadı.

HER ZAMAN VE HER YERDE İSRAİLCİ
Türkiye’de İsrail çıkarları için gerçekleştirilen 28 Şubat post-modern darbesinin en kudretli paşalarından olan Çevik Bir, 12 Temmuz 1993 tarihinde ‘toplantı baskını’ olarak tarihe geçen baskını gerçekleştiren isim olarak biliniyor. Somali’nin Daroot, Hawey, Brxanwen, Dirr gibi önemli kabilelerinin ileri gelenleri ve din adamları General Aidid diktasından nasıl kurtulacaklarına ve ülkede düzeni tesis edip batı boyunduruğundan çıkma çözümlerini tartışmak için bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantının yapıldığı eve BM güçleri tarafından tam 16 adet TOW tanksavar füzesi ve yüzlerce makinalı top mermisi atıldı. Saldırının sonucunda halk tarafından saygı duyulan 100’e yakın insan hayatını kaybetti. Toplantıda ölenler ayrıca İsrail karşıtlığıyla bilinen isimlerdi… Bu saldırıyı planlayan ve uygulamaya koyan isimler ise, Çevik Bir ve yardımcısı General Thomas Montgomery idi. Saldırıda akil adamlarını kaybeden Somalililerin geleceğe olan bakışı değişti.

Yeni Akit