HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Papa'dan İsrail işgalindeki topraklara ziyaret
Katoliklerin ruhani lideri, kritik Ortadoğu ziyaretinin finalini tam da kendisinden beklenen şekilde insanlığın baş belası Siyonizmi kutsayarak noktaladı
27 Mayıs 2014
Papa’nın, ziyaretinin son gününde İsrail’in baskıları sonucu, “Filistin terörizm kurbanları anıtı” adını taktıkları mekanı ziyaret etmesi ülkeyi sevince boğdu…

Papa’nın burada üzüntüden gözyaşı döktüğü sırada , İsrailliler sevinç gözyaşlarına hâkim olamıyordu… Ve Siyonist ağızlardan, “Bu topraklardaki köklerimizin varlığı teyit edildi” nidaları dökülüyordu..

“Papa üzüntüden, İsrail sevinçten gözyaşı döktü” Papa Franciscus, dün “Ortadoğu turu”nun amacını açık edecek ve İsrail hükümetinin de büyük önem verdiği ziyaretleri gerçekleştirdi. Dünyanın baş belası Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl’nin mezarını ve “Yad Vaşem” soykırım müzesini ziyaret eden Papa Franciscus’un burada “gözyaşı dökmesi” İsrail tarafından “sevinç gözyaşları”yla karşılandı. Papa Franciscus, Başbakan Netanyahu’nun talebi üzerine, “Filistin terörizminin kurbanları” adını taktıkları anıtı da ziyaret etmesi ülkede sevinçle karşılandı. Soykırım anıtına çelenk bırakan Franciscus, soykırımdan kurtulan 6 kişiyle tokalaşıp ellerini öptü.

Siyonistlerde Sevinç çığlıkları: “Köklerimizi sağlamlaştırdı” İsrail Kanal 1 televizyonu, Franciscus’un bu kritik ziyaretleriyle Yahudi İsrail Devleti tarihini tanıdığını gösterdiğini, bu ziyaret “Daha önce benzeri görülmemiş önemli bir duruş ve İsrail Devleti’nin bu topraklardaki köklerinin varlığını teyit” şeklinde değerlendirildi. İsrail Başbakanlık sözcüsü Ofer Gendelman ise sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinde yaptığı açıklamada, “Papa Franciscus, Başbakan Netanyahu’nun talebi üzerine, Filistin terörizminin kurbanlarını anmak için anıtı ziyaret etti” ifadelerini kullandı. Gendelman, Netanya’nun Papa Franciscus’a anıtı ziyaret ederek talebini yerine getirmesinden dolayı teşekkürlerini sunduğunu belirtti.

Küfür tek millettir! Siyonist İsrail, emperyalist Avrupa ve ABD’nin sonsuz desteğini arkasına alarak Filistin’de ve Ortadoğu ülkelerinde yıllardır Müslümanları öldürürken Kudüs’te bir araya gelen Papa Franciscus ve Fener Rum Patriği I. Bartholomeos bölgedeki Hıristiyanların durumundan ‘derin endişe’ duyduklarını belirttiler. Papa, sözde barışçıl tavrının ardında İsrail’in insan hakları ihlallerine göz yummaya devam edecekleri mesajını verdi.

Papa Franciscus, Mescid-i Aksa avlusunda yer alan Kubbet-üs Sahra’yı ziyaret etti. Doğu Kudüs’e ulaşır ulaşmaz Mescid-i Aksa’nın avlusunda yer alan Kubbet-üs Sahra’yı ziyaret eden Papa Franciscus, burada Kral Abdullah’ın yardımcısı Prens Gazi bin Muhammed, Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin ve önde gelen Filistinliler tarafından karşılandı. Papa bu ziyaretin ardından Burak Duvarı’nı ziyaret etti. Papa Franciscus, Mescid-i Aksa’nın avlusunda yer alan Kubbet-üs Sahra’yı ziyaretinin ardından, Mescid-i Aksa avlusunun batısına bitişik olan Burak Duvarı’nı ziyaret etti. Papa Franciscus, Yahudi ulusal hareketi ve Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl’nin mezarını ve “Yad Vaşem” soykırım müzesini de ziyaret etti. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından karşılanan Papa Franciscus, Kudüs’teki Herzl dağında Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl’in mezarına çelenk bıraktı. Papa ayrıca II. Dünya savaşı sırasında soykırımda hayatını kaybeden Yahudilerin anısına kurulan Herzl dağındaki “Yad Vaşem” soykırım müzesini ziyaret etti.

Papa Franciscus, Patrik I. Bartholomeos ile Kudüs’teki Papalık Elçiliği’nde (Vatikan’ın Kudüs’teki temsilciliği) bir araya geldi. İkili, yaptıkları görüşmenin ardından ortak yazılı açıklama yayımladı. Papa Franciscus ve Patrik I. Bartholomeos’un, Ortadoğu’daki Hristiyanların durumundan derin endişe duyduklarını vurguladıkları açıklamada, “Barışın elde edilmesi için gereken tek aracın silah değil affetme, uzlaşı ve diyalog olduğuna kanaat getirdik. Tüm Hristiyanları, Müslümanlar, Yahudiler ve diğer dini inançlara sahip kişilerle diyaloğu güçlendirmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Papa Franciscus, sözde barışçıl tavrının ardında İsrail’in insan hakları ihlallerine göz yummaya devam edecekleri mesajını verdi. Filistin topraklarını işgal ederek yasadışı bir işgal birliği kurarak adına İsrail devleti diyen Siyonistlerin de Filistinliler gibi ‘var olma’ hakkına sahip olduğunu belirtirken, Papa aslında Hıristiyan dünyasının bakış açısını gözler önüne serdi. Papa, “İsrail’in var olma ve uluslararası olarak sınırlarının tanınma hakkı olduğu gibi Filistin halkının da tanınmış ve özgürce yaşayacağı bir vatana sahip olma hakkı var” dedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i, Vatikan’da birlikte barış için dua etmeye çağıran Papa Franciscus, Filistin ve İsrail’in liderlerini iki devletli çözüm için uzlaşı ve diyaloğu esas almaya davet etti.

(Milligazete)






































http://www.yeniakit.com.tr/foto-galeri/papadan-israil-isgalindeki-topraklara-ziyaret-400-1



Gazze'den Sıcak Gelişme! İsrail'in Gazze Saldırısında Son Durum!

Gazze'den Sıcak Gelişme! İsrail'in Gazze Saldırısında Son Durum! En son alınan bilgilere göre İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu'dan alınan talimata göre İsrail, Gazze'ye kara harekatı başlamıştı. İsrail ve Gazze'deki son çatışma sonucunda İsrail kara harekatını geri çekmişti. Peki şuan da Gazze ve İsrail'de son durumlar nelerdir? Gazze'de can kaybında son durum nedir? Gazze'de neler oluyor? Gazze'deki ölü sayısında son durum? İşte detaylar...
Gazze'den Sıcak Gelişme! İsrail'in Gazze Saldırısında Son Durum!
20 Temmuz 2014
Gazze'den Sıcak Gelişme! İsrail'in Gazze Saldırısında Son Durum! En son alınan bilgilere göre İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu'dan alınan talimata göre İsrail, Gazze'ye kara harekatı başlamıştı. İsrail ve Gazze'deki son çatışma sonucunda İsrail kara harekatını geri çekmişti. Peki şuan da Gazze ve İsrail'de son durumlar nelerdir? Gazze'de can kaybında son durum nedir? Gazze'de neler oluyor? Gazze'deki ölü sayısında son durum? İşte detaylar...

Edinilen son bilgilere göre dün akşam İsrail'in Kara harekatını başlatmasından itibaren 30 Filistinli daha hayatını kaybetti. Gazze'de Ölü sayısı 274'e kadar çıktı. İsrail hükumeti üstüne üstlük Kara Harekatını genişleteceği hakkında tehditler savurdu.

İsrail askerlerinin Hamas savaşçılarının kullandığı tünelleri de hedef aldığı aktarılırken, İsrail 18 bin yedek askeri daha göreve çağırdı. İsrail ordusundaki asker sayısı 65 bine yükselirken, Netanyahu hükümeti Gazze'ye kara harekatının genişleyebileceğinin sinyallerini verdi.
Netanyahu, harekatın 'zaman odaklı değil, hedef odaklı' olduğunu açıkladı.

Kara harekatı başlayalı 30 kişi öldü

Kara harekatının başladığı gece yarısından beri İsrail ateşinde ölenlerin sayısı 30’a yükseldi. Ölenler arasında 3 çocuk ile 5 aylık bir bebek de bulunuyor. 11 günlük İsrail saldırılarında Gazze’de ölenlerin sayısı 274 oldu.

8 Temmuz’dan beri İsrail tarafındaysa 1 sivil ve 1 asker öldü.

Obama'dan İsrail'e destek

Ölenlerin çoğu sivil olsa da İsrail Batı'dan destek görüyor. ABD Başkanı Barack Obama, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla konuştuğunu belirtip, İsrail’in ‘kendini savunma hakkı’nı destekledilerinin altını çizdi. Dışişleri Bakanı John Kerry’yi de bölgeye göndereceklerini ekledi.

Gazze'deki bir BM yetkilisi İsrail’in kara harekatıyla birlikte binlerce Gazzelinin batı yönüne kaçtığını belirtirken, “İnsanlar doğudan kaçıyor. Sınırdan uzak durmaya çalışıyor. Yaklaşık 30 bin kişi Gazze’deki 27 BM okuluna sığındı” dedi.

Cuma öğleden sonra Gazze ile Han Yunus arasındaki anayol da boşaldı. Sadece sivillerle dolu bir minübüsün bu yoldan geçtiği görüldü.

İsrail askerlerinin tampon bölgede beklediğini, İsrail’in hava saldırıları ve top mermileriyle Gazzeli sivilleri ‘terörize ettiği’ belirtildi.

Cuma namazında aynı hutbeyi okuyan Gazze’deki 1400 imam “Sabırlı ve güçlü olun. Zafer yakın” mesajı verdiler.

Dünya Gıda Programı da Gazze’de yiyecek içecek sıkıntısının ‘had sahfada’ olduğuna dikkat çekerken, İsrail saldırılarının başladığı 8 Temmuz’dan beri evlerinden kaçan 20 bin kişiye acil ihtiyaç kumanyaları dağıttığını açıkladı. Dünya Gıda Programı Sözcüsü Elisabeth Byrs, Cenevre’de yaptığı açıklamada İsrail’in kara harekatıyla birlikte Gazze’de gıda ihtiyacının ‘aşırı derecede’ arttığını vurguladı.

Gazze'de elektrik yok

Gazze’de elektrik sıkıntısı da büyüyor. İsrail’den Gazze’ye elektrik taşıyan kabloların yüzde 70’i zarar gördü. Gazze Elektrik İdaresi’nden Fethi Şeyh Halil, durumu “Normalde 120 megawatt elektrik alıyorduk. Şu an sıfır. İsrail’den elektrik hatlarını tamir etmelerini istedik. Ama çok tehlikeli olduğunu söyleyip yapmadılar. Gazze’de şu an elektrik yok” sözleriyle anlattı.

Gazze'nin 3 farklı bölgesine girmeye çalışan İsrail özel kuvvetlerinin, Hamas'ın İzzeddin el-Kassam Tugayları ve Filistinli gruplar ile girdikleri şiddetli çatışma sonucu geri çekildikleri bildirildi.

İsrail geri adım attı

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'ndan yapılan yazılı açıklamada, Kassam mücahitlerinin, Refah'ın doğusundaki Hasinat bölgesine sızmaya çalışan İsrail özel güçlerine karşı yüz yüze çatıştıkları ve mücahitlerin büyük zayiat verdirmesi üzerine geri çekilmenin sağlandığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca, "Gazze'nin kuzeyinde bulunan Beyt Hanun beldesindeki ziraat okulu yakınına sızmaya çalışan İsrail özel kuvvetleriyle şiddetli çatışmaya girerek geri çekilmelerini sağladık" ifadesi kullanıldı.

KARA HAREKATI VE TELSİZ KONUŞMALARI

Bu arada, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'a sızmaya çalışan İsrail özel kuvvetlerinin de çatışmalar sonucu geri çekilmek zorunda kaldığı kaydedildi. Görgü tanıkları da Han Yunus'un doğusuna sızmaya çalışan İsrail özel kuvvetlerinin, çatışmaların ardından geri çekilmek zorunda kaldığını dile getirdi.

Gazze'ye havadan ve denizden de saldırılar düzenlenirken, Hamas harekâtı "aptalca" olarak niteledi.İsrail Sözcüsü Peter Lerner, yerel saatle gece 10'da binlerce İsrail askerinin tanklar ve buldozerler eşliğinde Gazze'ye girdiğini açıkladı. Ateşkes yalanlandı, İsrail saldırılara başladı Hamas ve İsrail beş saatlik 'insani ateşkeste' anlaştı Orta Doğu Filistin basını, İsrail askerlerinin Gazze'ye denizden de çıkarma yaptığını bildirdi.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada kara harekâtının amacının, Gazze ile İsrail ve Mısır arasındaki yeraltı tünellerini yıkmak ve Hamas'ın "terör altyapısına" büyük bir darbe indirilmek olduğu belirtildi.İsrail ordusu gece boyunca yapılan saldırılarda 11 Filistinli'nin hayatını kaybettiğini açıklarken, Fransız AFP haber ajansına konuşan Filistinli kaynaklar ölü sayısını 17 olarak bildirdi. Fransız AFP ajansına konuşan Gazzeli sağlık görevlileri, İsrail tank ateşinde 5 aylık bir bebeğin de hayatını kaybettiğini söyledi.
İsrail'in Haaretz gazetesi ise Gazze'deki Vefa Hastanesi'nin vurulması sonucu da yaralananlar olduğunu bildirdi. İsrail ordusu, harekâtta bir İsrail askerinin de öldüğünü açıkladı.

İsrail hükümeti, 18 bin yedek askerin daha göreve çağrılmasını onayladı. Bununla birlikte 8 Temmuz'dan bu yana İsrail ordusuna çağrılan yedek asker sayısı 65 bine çıktı.
"Operasyonun genişletilebileceğini" söyleyen İsrail Ordu Sözcüsü Moti Almoz, Gazzelilere operasyonun sürdüğü bölgeleri terketmeleri uyarısında bulundu. Reuters haber ajansına konuşan Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, kara harekâtının İsrail için "korkunç sonuçları" olacağını söyledi. Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas da İsrail'i kara operasyonunu durdurmaya çağırdı. Gün içinde ise İsrail ve Hamas'ın kalıcı bir ateşkese yakın oldukları yönünde haberler gelmişti. Daha önce taraflar beş saat geçici bir ateşkese uymuş, İsrail'in daha sonra Gazze'de bir eve düzenlediği hava saldırısında üç Filistinli çocuk hayatını kaybetmişti. İsrail ise ateşkes sırasında Gazze'den üç roket atıldığını, hava saldırısını ateşkesin sona ermesinden sonra düzenlediğini iddia etmişti. Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 8 Temmuz'dan bu yana süren saldırılarında 247 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Ölenlerin dörtte üçünden fazlası sivil.

Hamas'ın roket saldırılarında ise bir İsrailli hayatını kaybetmişti.

Birleşmiş Milletler'in (BM) verilerine göre İsrail'in Gazze'deki saldırıları sonucu en az 1370 ev yıkıldı, 18 binden fazla kişi evsiz kaldı. BM, Gazze'de hayatını kaybedenlerin çoğunun sivilller olduğunu açıklamıştı.
İsrail 9 yıl önce tek taraflı olarak, 1967'de işgal ettiği Gazze Şeridi'nden çekilmişti.Binyamin Netanyahu ise o dönem bu karara karşı çıkmıştı. Uluslararası toplumdan operasyona tepki İsrail'in 2005'te çekildiği Gazze'deki kara harekâtına, uluslararası toplumdan da tepkiler geliyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, "İsrail'i sivil ölümlerinin durması için daha çok çaba göstermeye çağırıyorum. Askeri operasyon bu çatışmaya çözüm getirmez" dedi.

Mısır Dışişleri Bakanı İsrail'in Gazze'deki operasyonunu "genişletmesini" kınayarak, tarafları Mısır'ın hafta başında önermiş olduğu ateşkesi kabul etmeye çağırdı. Ancak Mısır'dan Hamas'a da eleştiri geldi. AFP'nin MENA haber ajansına dayandırdığı habere göre Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, "Hamas Mısır'ın ateşkes önerisini kabul etseydi, en az 40 Filistinlinin hayatını kurtarırdı" dedi.
Samih Şükri Hamas'ı, Mısır'ın bölgedeki yapıcı rolüne darbe indirmek için "Katar ve Türkiye ile birlikte komplo kurmakla" suçladı. Türkiye BM'yi olağanüstü toplantıya çağıracak Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutuğlu ise İsrail'in Gazze'ye yaptığı kara harekâtını Twitter hesabından yaptığı açıklamalarla kınadı. Davutoğlu "İsrail'in hava saldırılarıyla işlediği insanlık dışı cinayetlerin ardından şimdi de Gazze'ye kara harekatı başlatmış olmasını lanetliyoruz... Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin olağanüstü açık katılımlı toplanması için girişim başlatıyoruz" ifadesini kullandı. "Operasyonun son derece endişe verici olduğunu" söyleyen Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da, İsrail hükümetine itidal çağrısı yaptı.
http://haber.stargazete.com/dunya/gazzeden-sicak-gelisme-israilin-gazze-saldirisinda-son-durum/haber-914851
İŞGALCİ İsrail'den şoke eden savunma

Gazze'de 8 Temmuz'da başlayan İsrail saldırılarında 650'den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Ölenlerin neredeyse tamamı sivillerden oluşuyor.
İsrail'den şoke eden savunma
23 Temmuz 2014
İsrail, hava ve karadan düzenlediği bombardımanlarda sivil bölgeleri hedef alarak 170'den fazla çocuğu öldürdü. 
 
İSRAİL KENDİNİ SAVUNUYORMUŞ!
 
İsrailli siyasi liderler açıklamalarında Hamas tarafından kuşatma altında olduklarını söyleyerek, saldırıları Gazze'den fırlatılan roketler karşılığında İsrail'in kendini savunma hakkı olarak değerlendiriyor.
 
Hedef hastane, okul ve camiler
 
Hastane, okul, cami ve evleri ayrım gözetmeksizin hedef alan İsrail Savunma Kuvvetleri, İsrail'e füze saldırısında bulunan Hamas üyelerinin bu binalarda saklandığını iddia ediyor.
 
İsrail ordusu bu tezini sosyal medyaya da bir grafikle duyurdu.
Hamas'ın İsrail'e 2 bin 160 roket fırlattığını belirtilen grafikte Hamaslıların kamu binalarına saklandığı için buraların hedef alındığı iddia ediliyor.
 
Al Jazeera
Netanyahu, Ban Ki-mun'u Gazze'ye sokmadı


BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, Gazze'ye gitme isteği Netanyahu tarafından kabul edilmedi.
Netanyahu, Ban Ki-mun'u Gazze'ye sokmadı
23 Temmuz 2014
BM Genel Sekreteri Ban ve Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Ramallah'ta.
 
Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah'la ortak basın toplantısı düzenleyen Ban, acilen Gazze'de ateşkes sağlanması ve İsrail'e füze atılmaması çağrısında bulundu.
 
Öte yandan, Hamas'ın Resmi Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Hamas'ın teklifi üzerine Gazze Şeridi'ni ziyaret etmeyi kabul eden BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un bu isteğinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu tarafından reddedildiğini bildirdi.
 
BM Genel Sekreteri, Ramallah'ta Katar'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la yoğun görüşmeler yürüttüklerini ifade eden Ban, "İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Katar yetkilileriyle de görüşeceğiz. Şiddet döneminin sona ermesinin ve Filistin halkının da diğer halklar gibi yaşamasının vakti geldi. Ateşkes yapılması sonrasında sorunun kökenine inilmesi gerekiyor. Filistin halkı siyasi ve ekonomik istikrar içinde yaşamalı, ulaşım ve seyahatlara izin verilmeli" diye konuştu.
 
Ban, "Gazze'de öldürülen çocukları görmek kalbimi kanatıyor. Durum tahmin edilenden daha kötü. Ramallah'tan BM Güvenlik Konseyi'ne durumu bildirdim. Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur da tanık olduğu etkili bir olayı anlattı. Ölenlerin isimlerini tek tek okudu. Öldürülen masumlar için hüzün duydum" ifadesini kullandı.
 
YERLEŞİMCİLERİN ŞİDDETİ 
 
Milli mutabakat hükümetindeki bakanları sorumluluk almaya çağıran Ban, "Az önce Gazze'deki bakanları dinledim. Buradaki durum zor. Bu şartlarda hükümet çalışmalarını sürdüren Başbakan Hamdallah'ı tebrik ediyorum" diye konuştu. Yerleşim birimi inşasına değinen Ban, "Yerleşimcilerin şiddeti, endişe kaynağımızdır. Yerleşim birimi inşası, siyasi çözüm gerçekleştirmemizi zorlaştırıyor. Yerleşim birimleri, uluslararası kanunlara aykırıdır" dedi.
 
HAMDALLAH KONUŞTU 
 
Öte yandan Filistin Başbakanı Hamdallah, "İşgalci İsrail hükümeti, Gazze'ye düşmanca saldırılarına devam ediyor. Halkımızın özgürce ve onurlu bir şekilde yaşamaya, kendi geleceğini inşa etmeye hakkı var. Ancak işgalci İsrail, bize karşı tehditlerine devam ediyor" yorumunda bulundu.
 
İsrail'in Filistinlileri öldürdüğünü, gözaltına aldığını, tutukladığını, Filistin topraklarında askeri kontrol noktaları kurduğunu dile getiren Hamdallah, Filistin halkının himaye edilmesini talep etti. Hamdallah, İsrail'in savaş suçlarını soruşturmak üzere uluslararası bir kurul oluşturulmasını, suçlularının uluslararası adalete sevk edilmesini istedi.
 
Görevini yerine getirme konusunda uluslararası çevrelerce Filistin hükümetine destek olunmasını talep eden Hamdallah, Gazze'de İsrail'in saldırılarında zarar görenlere yardım edilmesi çağrısında bulundu
 
SON GELİŞMELER 
 
— Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait bir F16 savaş uçağının, Gazze semalarında bir hedefe saldırı girişimi sırasında roketle vurulduğu iddia edildi.
 
Açıklamada ayrıca İsrail'in Gazze'ye saldırı başlattığı 7 Temmuz'dan bu yana bu ülkeye ait 3 insansız hava aracının da vurulduğu iddia edildi.
 
— İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde yer alan Ulusal İslam Bankası'nı vurduğu bildirildi. Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, bombalamada ölen ya da yaralanan olmadı.
 
— İsrail ordusuna ait insansız hava uçakları, 12 Temmuz'da Gazze'ye saldırılar sırasında Han Yunus ve Gazze'deki Ulusal İslam Bankası'nı vurmuştu.
 
— İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin kuzeyinde yer alan Cebaliye beldesindeki mezarlığı hedef aldığı bildirildi.
 
— İsrail ordusu, Gazze'ye başlattığı operasyonda şimdiye kadar İslami Direniş Hareketi'ne (Hamas) ait bin 800 noktanın vurulduğunu bildirdi. 
 
— Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah'ta Filistinli liderlerle yaptığı toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, Filistinlilere birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, "Düşmanın temel hedefi, Filistin davasını yıkmak ve uzlaşıyı sonlandırmaktır. Ancak, işlenen suçlar, hesapsız kalmayacaktır" dedi.
 
Abbas, "Zaman, herkesin sesini yükselterek, yıkım mekanizmasının yüzüne gerçeği söyleme zamanıdır. Bu yıkım mekanizması, insan hukukuna dair tüm kanunları ihlal ediyor. Biz onun sahip olduğu yıkıcı güce sahip değiliz. Ancak daha güçlüsüne, hak ve adalete sahibiz. Hak sahipleri, kuvvetle yok edilemez" diye konuştu.
 
İsrail aleyhinde twit atan David Ward'a özür dilettiler

İngiliz Milletvekili Ward, Filistin'i destekleyen Twitter mesajlarının yanlış anlaşılmaya sebep olduğu gerekçesiyle özür diledi
İsrail aleyhinde twit atan David Ward'a özür dilettiler
23 Temmuz 2014
AA
İngiltere'de koalisyon hükümetinin küçük ortağı Liberal Demokrat Partisi Milletvekili David Ward, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşı attığı mesajların yanlış anlaşılmaya sebep vermesinden dolayı özür diledi.
İngiltere'nin Bradford East bölgesi milletvekili olan Ward, dün Twitter hesabından attığı mesajında, "Büyük soru şu: Eğer Gazze'de yaşasaydım roket atar mıydım? Büyük ihtimalle evet" ifadesini kullanmış ve bu nedenle eleştirilmişti.
Liberal Demokrat Partiden bugün Ward'ın ağır eleştiriye maruz kalan görüşlerine ilişkin yapılan açıklamada milletvekilinin özür dilediği belirtildi.
Aynı açıklamada Ward'ın şu ifadelerine yer verildi:
"Hem İsrail hem de Gazze, her iki taraftaki şiddeti tamamen kınıyorum. Görüşlerim, İsrail'e yönelik roketlerin atılmasını desteklemiyordu. Eğer bunun tersi bir izlenim bıraktıysam özür dilerim. Bu çatışmada ateşkes elzem."
Liberal Demokrat Partiden daha önce yapılan açıklamada Ward'ın görüşlerinin disiplin konusu olarak ele alınacağı ifade edilmiş, İngiliz milletvekilinin özrü sonrasında yapılan açıklamada da partinin zaman içerisinde bu durumun disiplin suçu teşkil edip etmeyeceğine karar vereceği kaydedildi.
Ward, dün attığı Twitter mesajıyla görüş ayrılıklarına neden olmuş, bazı sosyal medya kullanıcıları 61 yaşındaki milletvekilinin partiden uzaklaştırılması için Genel Başkan Nick Clegg'e çağrıda bulunurken, bazıları da Ward'ın mesajını "kepazelik" ve "şiddete teşvik" olarak değerlendirmişti.
İsrail-Filistin krizine yönelik bu sabah attığı Twitter mesajında Ward, Almanca "Ben bir Filistinliyim" yazarken, mesajına İngilizce "Batı hangi tarafta olduğuna dair kararını vermeli" ifadesiyle devam etmişti.
Liberal Demokrat Parti Milletvekili Ward, Temmuz 2013'te yine İsrail'e yönelik görüşleri ve kullandığı dil nedeniyle partisinden üç aylığına uzaklaştırılmıştı. Ward, İsrail'i "ayrımcılık yapan devlet" olarak tanımlamıştı.
 
 
İsrailli haham Dov Lior'dan kan donduran Filistin çağrısı

İsrail'in Gazze katliamı sürerken Haham Dov Lior, tüm Filistinlilern öldürülmesini istedi.
İsrailli haham Dov Lior'dan kan donduran Filistin çağrısı
23 Temmuz 2014
İsrail'in Gazze'de düzenlendiği saldırılarda 650'den fazla kişi yaşamını yitirirken, İsrailli bir hahamın söyledikleri dünyanın kanını dondurdu. Haham Dov Lior, İsrail ordusundan Filistinlilerin tamamını öldürerek Gazze'nin yeryüzünden silinmesini istedi. İşte o kan donduran çağrı;

Batı Şeria'da 'Kiryat Arba' isimli Yahudi yerleşkesinde yaşayan İsrailli Haham Dov Lior, yaptığı ırkçı açıklamalarla tepki çekiyor.

"TEVRAT BİZE BUNU EMREDİYOR"

Lior, İsrail ordusuna verdiği mesajında 'Keşke tüm Filistinlileri öldürseler. Gazze'yi tamamıyla yok etseler.' İfadelerini kullandı. Acımasız İsrail ordusunun yaptığı katliamlara ve akıttığı kana doymayan Lior, Tevrat'taki 'savaş' kavramına dikkat çekerek, 'Tevrat bize, savaşlarda nasıl muamele edeceğimizi öğretiyor' diyerek yaptığı ırkçı açıklamaları tevrata isnad etti.

"HER BİR GAZZELİ DÜŞMANIMIZDIR"

Lior, İsrail haber portallarına verdiği röportajda, Kassam Tugayları'nın Gazze halkı içinden çıktığını hatırlatarak, 'Bu askerler Gazze halkının içinden çıkmışsa bütün Gazze bizim için düşmandır. Her birisini öldürmeliyiz, Kassam ile savaş halinde olduğumuz için Gazze halkının elektriğini kesmek, onlara her türlü zulüm ve baskı uygulamak mübahtır, onlar bunu hakediyor' şeklinde konuştu.

"KASSAM BİZE ÇEKTİRECEK"

Lior, insanlık dışı sözlerine devam ederek, 'İsrail Savunma Bakanı, orduya emretmeli. Gazze'nin yerle bir edilmesi şart. Çünkü eğer bu halk yok edilmezse ordumuzun Kassam konusundaki şikayetleri bitmeyecek.' dedi.      
Türkiye-İsrail ilişkilerinde yalanlar ve gerçekler...


Gazze katliamı başladıktan sonra paralel örgütün Türkiye-İsrail ilişkilerine yönelik yaptığı yalan haberler hız kesmeden devam ediyor.
Türkiye-İsrail ilişkilerinde yalanlar ve gerçekler...
23 Temmuz 2014
Gazze katliamı başladıktan sonra paralel örgütün Türkiye-İsrail ilişkilerine yönelik yaptığı yalan haberler hız kesmeden devam ediyor. 
İşte Türkiye-İsrail ilişkilerinde yalanlar ve gerçekler...
Türkiye İsrail’e askeri jet yakıtı sağlıyor mu?
Hayır. Türkiye’nin İsrail’le bir enerji ya da savunma anlaşması yok. Sadece sivil havacılık anlaşması çerçevesinde Türk ve İsrail yolcu uçakları karşılıklı olarak havalimanlarında ‘yakıt ikmali’ yapabiliyor. Bunu, ‘Türkiye, Filistinlileri vuran İsrail jetlerine yakıt satıyor’ diye sunmak açık bir çarpıtma.
Türkiye, Kuzey Irak petrolünü İsrail’e satıyor mu?
Hayır. Enerji ve petrol alanlarında Türkiye ve İsrail arasında herhangi bir anlaşma yok. Kısıtlı miktardaki Irak petrolü Türkiye üzerinden uluslararası piyasaya sunuluyor. Petrolün kime satıldığına Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi karar veriyor.
İsrail’le dış ticaretin artması çelişki değil mi?
Hayır. Türkiye, dış ticarette bir atılım içindedir ve Türkiye’deki özel şirketlerin İsrail’deki şirketlerle ticareti de artmıştır. Ancak bu artışta devletin resmi anlaşmalar yoluyla herhangi bir katkısı yoktur. Bu ticaretin bir kısmının, İsrail ambargosu nedeniyle Filistin’e doğrudan gönderilemeyen malların İsrail üzerinden gönderilmesi ve bunun ‘İsrail ile ticaret’ olarak göründüğü de dikkate alınmalıdır.
Kürecik radar üssünden elde edilen istihbarat İsrail’le paylaşılıyor mu?
Hayır. NATO füze savunma sistemi ve bunun bir unsuru olan Kürecik’teki radarın NATO üyesi olmayan bir ülkeye koruma sağlaması veya bilgi aktarması mümkün değildir. Bunu, Şubat 2012’de Türkiye’ye gelen NATO Genel Sekreteri de açıklamıştır.
Türkiye İsrail’le diplomatik ilişkilerini üst düzeyde devam ettiriyor mu?
Hayır. Türkiye 2010’daki Mavi Marmara yardım gemisine saldırı ve 10 vatandaşımızın katledilmesi üzerine İsrail’le diplomatik ilişkilerini askıya aldı. İsrail’in özür dilemesiyle normalleşme yoluna giren ilişkiler, son Gazze saldırısıyla yeniden durdu.
Türkiye, İsrail’in Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ‘Batı Grubu’ üyeliğine onay verdi mi?
Hayır. İsrail 1957’den bu yana UAEA üyesidir ve halen herhangi bir coğrafi grup içerisinde yer almıyor. İsrail ‘Batı Avrupa Grubu’na girmek için destek istemiş, ancak reddedilmiştir. Konu Ekim 2014’e ertelenmiştir.
Türkiye, İsrail’in OECD üyeliğini teşvik etmiş ve onaylamış mıdır?
Hayır. İsrail’in üyeliği, 31 Mayıs 2010 Mavi Marmara saldırısından önce, 10 Mayıs 2010’da “Türkiye’nin İsrail’den beklenti ve talepleri kayda geçirilmek suretiyle” gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin ateşkesi engellediği doğru mudur?
Hayır. Aksine, İsrail’in saldırılarının sona erdirilmesi ve taraflar arasında sürdürülebilir bir ateşkesin tesisi için yoğun bir temas trafiği yürütüyor. Başbakan Erdoğan, Filistin liderleri Mahmud Abbas ve Halit Meşal’le sürekli temas halinde. Ayrıca, BM Genel Sekreteri, İran Cumhurbaşkanı, Fransa Cumhurbaşkanı ve Katar Emiri ile görüştü. TBMM Başkanı ve Dışişleri Bakanı da muhataplarıyla sürekli temasta.
Türkiye Gazze için çok konuşuyor, ancak yardım etmiyor mu?
Hayır. Aksine, bir yandan ateşkes için çabalarken, diğer yandan da acil insani yardım için AFAD, TİKA ve Türk Kızılayı çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca Filistin için yardım kampanyası başlatıldı.
Erdoğan’ın Yahudi kuruluşların verdiği ödülleri iade etmemesi tutarsızlık mıdır?
Hayır. Bu ödüllerden biri, 2. Dünya Savaşı’nda Hitler’in soykırımından Yahudileri kurtaran kahraman Türk diplomatların anısına 2005’te verildi. Diğer ödül ise, İstanbul’da iki sinagoga yapılan terör saldırılarından 2 ay sonra Ocak 2004’te ‘demokratik değerlere bağlılık ve teröre karşı cesur mücadele’ nedeniyle verildi. İki ödül de, önemli iki olay üzerine tevdi edilmiş, gerekçesiz veya kişisel değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne ilişkindir. Türkiye, İslamofobi gibi Antisemitizm’i de ırkçılık olarak görüyor ve teröre karşı mücadele konusunda pozisyonunu koruyor. Bu nedenle de, İsrail’in devlet terörüne karşı çıkıyor.
Türkiye’nin İsrail’e tepkisi Musevi vatandaşlarımızı da kapsıyor mu?
Hayır. Türkiye’nin tepkisi İsrail devletinin politikalarınadır.
2009’da okullara İsrail mallarının boykot edilmemesi talimatı verilmiş miydi?
Hayır. Boykot kampanyalarının sivil zeminde kalması ve uluslararası sermayeye karşı bağnaz bir karşıtlığa dönüşmemesi halinde, sivil duyarlılık göstergesi olarak kabul edilir. Bahsedilen genelgede, boykot çağrıları bağlamında, “ekonomimize katkı sağlayan firmaların kasıtlı bir biçimde İsrail’le ilişkilendirilmesi, kamuoyu hassasiyetinin istismar edilmesi, haksız rekabet oluşturulması ve okulların buna alet edilmesine” karşı uyarı vardır.
Türkiye vetoyu kaldırarak, İsrail’e NATO tatbikatlarına katılma kapısını açtı mı?
Hayır. NATO, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da istikrara katkı amacıyla 1994 yılında Akdeniz Diyaloğu’nu kurdu. İsrail bu çerçevede 1995 tatbikatına Fas, Cezayir, Mısır, Ürdün, Tunus ve Moritanya ile birlikte katıldı. Türkiye, Mavi Marmara’dan sonra NATO’nun Akdeniz Diyaloğu kapsamında İsrail’le askeri işbirliği yapmasına onay vermiyor.
TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ
1949: Türkiye İsrail Devleti’ni tanıdı.
1950: Türkiye İsrail’de ‘elçilik’ açtı.
1956: Süveyş savaşı nedeniyle Türkiye temsilcisini maslahatgüzar seviyesine indirdi.
1963: Türkiye, temsilcisini yeniden ‘elçi’ seviyesine yükseltti.
1980: Türkiye, Ocak ayında temsilcisini ‘büyükelçilik’ seviyesine yükseltti.
1980: Türkiye, İsrail’in Doğu Kudüs’ü ilhak etmesi ve ‘ebedi başkent’ ilan etmesi üzerine 30 Kasım’da temsil seviyesini ‘ikinci katip’e indirdi.
1992: İsrail-Filistin arasındaki Oslo Barış Süreci ilişkileri yeniden normalleştirdi.
2002: İsrail’in Cenin mülteci kampında 1300 Filistinliyi katletmesi üzerine
merhum Başbakan Ecevit, ‘İsrail soykırım yapıyor’ açıklamasını yaptı.
2008: Türkiye, Suriye ile İsrail arasında arabuluculuk yaparken, İsrail’in Gazze’ye saldırması üzerine ilişkilerini askıya aldı.
2010: İsrail uluslararası insani yardım konvoyunu taşıyan Mavi Marmara gemisine baskın yaptı, Türkiye büyükelçisini çekti.
2013: İsrail, Türkiye’nin şartlarını kabul etti, özür diledi, tazminat ödemeyi ve Gazze’ye ablukayı kaldırmayı kabul etti. Normalleşme fırsatı doğdu.
8 Temmuz 2014: İsrail, Gazze’ye kanlı operasyon başlattı. Operasyon çocukları öldürmekle başladı. 23 Temmuz itibariyle 162’si çocuk, 78’i kadın olmak üzere 635 sivil hayatını kaybetti, 4 binden fazla sivil yaralandı. Normalleşme süreci askıya alındı.