HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

17 Mart 2014 Pazartesi

Erdoğan‘ın Avukatından İki Gazeteye Yalanlama

Avukat Ahmet Özel, müvekkili Bilal Erdoğan hakkında bugün iki gazetede çıkan haberlere ilişkin, 'Müvekkilim hakkında yapılan haber tamamen asılsızdır, yalandır ve hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır."dedi.
Erdoğan‘ın Avukatından İki Gazeteye Yalanlama
17 Mart 2014
Avukat Özel, müvekkili Bilal Erdoğan hakkında bugün iki gazetede çıkan haberlere ilişkin, "Müvekkilim Bilal Erdoğan, gazetelerde iddia edilen yerden hiçbir zaman herhangi bir daire almamıştır' dedi.
Müvekkili Bilal Erdoğan hakkında bugün iki gazetede yer alan haberlere ilişkin açıklama yapan Özel, söz konusu haberlerle müvekkiline karşı ağır bir hakarette bulunulduğunu vurguladı.
Özel, 'Müvekkilim Bilal Erdoğan, gazetelerde iddia edilen yerden hiçbir zaman herhangi bir daire almamıştır. Daire aldığı iddia edilen avukat ile herhangi bir vekalet ya da özel bir ilişkisi de bulunmamaktadır. Müvekkilim hakkında yapılan haber tamamen asılsızdır, yalandır ve hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır' ifadelerini kullandı.
Müvekkilinin 'hayal mahsulü' iddialarla kamuoyu önünde zorda bırakılmak istendiği ve soyut ifadelerle kamuoyunun husumetine maruz bırakılmaya çalışıldığını belirten Özel, şunları kaydetti:
'İsmi geçen gazetelerdeki bu satırlar, bir durum ya da olay anlatımında çok, çamur atmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Siyasi iktidara karşı yürütülen kirli savaşta her yolu meşru sayan tetikçilikte birbiriyle yarışan bu gazetelerin söz konusu iddiaları, yürüttükleri psikolojik savaşın ahlak dışı bir ürünüdür.
Montaj ve sahte ses kayıtlarını toplum nazarında sanki gerçekmiş gibi algılama çabalarında başvurdukları yeni bir yöntem de bu iddialar olmuştur. Hukuk, basın ahlakı ve vicdanı ayaklar altına alan bu çirkin iftiraların hedefi herkesçe malumdur. Müvekkilime karşı yayınlanan bu kin ve nefret yazısının arka planındaki kirli düşünceleri ve hesapları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.'
- Suç duyurusu, tekzip ve tazminat davası
İddialarla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, söz konusu gazetelere tekzip gönderildiğini ve tazminat davaları açıldığını aktaran Özel, bu aşamadan sonra da tüm yasal haklarını hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacaklarını belirtti.
Kaynak: Haber Kaynağı

STV Hayali Röportaja İmza Attı

STV, İsmailağa Cemaati'yle uzaktan yakından ilgisi olmayan İlyas Çalışkan isimli bir şahsı konuşturup, 'Mahmud Efendi Cemaati'nden Başbakan'a tepki var' şeklinde yayınladı. Röportaj İsmailağa Cemaati tarafından yalanlandı.
STV Hayali Röportaja İmza Attı
17 Mart 2014
Fethullah Gülen Cemaatine bağlı yayın organlarının yalan ve çarpıtma haberleri bitmek bilmiyor. Daha önce Başbakan Erdoğan'ın bir mitingdeki sözlerini montajlayarak hiç yaşanmamış bir olayı olmuş gibi gösteren ve son olarak Gazze'de yaşayanlara "terörist" diyen STV şimdi de İsmail Ağa Cemaati ve Mahmud Efendi Hazretleri üzerinden yalan habere imza attı. STV, İsmailağa Cemaati'yle hiçbir bağlantısı olmayan Adanalı işadamı İlsyas Çalışkan'ı, Mahmud Efendi Cemaati'nin tanınmış isimlerinden olduğunu iddia etti. STV İlyas Çalışkan'ın, Başbakan Erdoğan'ın Fethullah Gülen'e yönelik sözlerini eleştirmesini internet sitesinde 'Mahmud Efendi Cemaati'nden Başbakan'a tepki var' başlığıyla yayınladı.
Çalışkan'ın kendisi ile röportaj yapan cemaat mensubu gazetecilere İsmail Ağa Cemaati'nden olduğuna dair bir söz söylemediği ve kişisel görüşlerini açıkladığı öğrenildi.
Yalan ve çarpıtma haber İsmailağa Cemaati tarafından yalanlandı. ismailaga.org.tr adresinden yapılan açıklamada, 'İlyas Çalışkan cemaatimizin önde gelen, tanınmış biri olmadığı gibi cemaatimize mensup biri dahi değildir ' denildi. Açıklamada, Mahmud Efendi adının ve cemaatinin öne çıkartılarak yapılan haberin hukuki, ahlaki, İslami ve insani olmadığı da vurgulandı.
İsmailağa Cemaati'nden yapılan açıklama şöyle:
16 Mart 2014 Pazar günü samanyoluhaber.com internet sitesinde "Mahmud Efendi Cemaatinden Başbakan'a tepki var" başlığı altında bir haber yayınlanmıştır. Söz konusu haberde İsmailağa Cemaati'nin tanınmış isimlerinden olduğu, cemaatin önde gelen isimlerden olduğu ileri sürülen Adana'da yaşayan İlyas Çalışkan'ın sözleri öne çıkarılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, İlyas Çalışkan cemaatimizin önde gelen, tanınmış biri olmadığı gibi cemaatimize mensup biri dahi değildir. Söz konusu herhangi bir vatandaşın (Adana'da yaşayan) şahsî fikirleri çarpıtılarak cemaatimize mâl edilmesi, cemaatimizin genel ve yaygın kanaatiymiş gibi gösterilmesi ve neticede Mahmud Efendi adının ve cemaatinin öne çıkartılarak sunulması hukukî olmadığı gibi ahlakî de değildir. Sonuç olarak, cemaat mensubu dahi olmayan bu şahsın cemaatimiz adına söylemiş gibi Efendi Hazretlerimiz adını da anarak yalan ve yanlış haber yapmak ve yayınlamak insanî olmadığı gibi İslâmî de değildir. Bu gerçeği kamuoyuyla paylaşmak gereği duyulmuştur.
Gülen Cemaatinin yayın organı samanyoluhaber.com hem İsmailağa'dan hem de Mahmud Efendi'ye bağlı olduğunu iddia ettikleri İlyas Çalışkan'ın yalanlaması üzerine haberini değiştirdi.
http://www.habervaktim.com/haber/364589/stv-hayali-roportaja-imza-atti.html

Gülen: 130 Dönümlük Bir Çiftlik Evinde Kalıyor

Fethullah Gülen'in Zaman röportajında, Ekrem Dumanlı özellikle altını çizerek "odada kalıyor" diyor ama Latif Erdoğan 130 dönümlük çiftliği tek tek anlatmıştı.
Gülen: 130 Dönümlük Bir Çiftlik Evinde Kalıyor
17 Mart 2014
Zaman'ın tepe ismi Ekrem Dumanlı, ABD'de Pensilvanya'ya giderek Gülen'le bir röportaj yaptı.
Bu röportajın hikayesini ayrıca yazan Dumanlı, Fethullah Gülen'le ilgili bir ceket hikayesi anlatarak, Gülen'in ne kadar mütevazı bir yaşam sürdüğüne vurgu yaptı. Ancak Gülen'in, Türkiye'den ayrıldığı günden beri 1 değil, çok daha fazla ceketi bulunduğu fotoğraflarla ortaya çıktı.

DUMANLI: "ODADA KALIYOR"
Ekrem Dumanlı, ceket konusunda olduğu gibi yine Gülen'in yaşamındaki sadeliği vurgulamak için bir malikanede değil, o malikanenin küçük bir odasında yaşadığını yazdı. Dumanlı ayrıca o küçük odanın kirasını da Fethullah Gülen'in bizzat kendisinin ödediğini sözlerine ekledi.
pensilvanya.jpg
GÜLEN'E YAKIN İSİM O MALİKANEYİ ANLATTI
Ancak, yaklaşık 40 yıldır Fethullah Gülen'in yanında olan Latif Erdoğan bu iddiayı geçtiğimiz günlerde yalanlamıştı. Latif Erdoğan'ın açıkladığına göre, Fethullah Gülen Pensilvanya'da toplam 130 dönümlük bir alanı kapsayan çiftlikte yaşıyor. Bu çiftliğin içinde, onlarca oda bulunan bir büyük malikanenin yanı sıra, 8 tane de büyük villa bulunuyor. 8 villanın 1 tanesi de Fethullah Gülen'in şahsına tahsis edilmiş durumda. Gülen, dilediği zaman odasından çıkıp bu villada kalabiliyor.
http://www.habervaktim.com/haber/364604/gulen-130-donumluk-bir-ciftlik-evinde-kaliyor.html

99 Yıl Sonra Ortaya Çıkan Günlük

Çanakkale Savaş'ında görev yapan bir subayın günlüğü 99 yıl sonra ortaya çıktı. Günlükte, 18 Mart günü bakın nasıl anlatılıyor.
99 Yıl Sonra Ortaya Çıkan Günlük
17 Mart 2014
Çanakkale Savaşları'nda görev yapan bir subayın günlüğü, 99 yıl sonra ortaya çıktı. Kitaplaştırılacak olan günlükte, 18 Mart günü için, "Aman Ya Rabbi! Nasıl anlatayım, şiddetli surette etrafta toprak bırakmadı. Başımıza geçirdi.", zafer akşamı içinse, "Gece çıkıp gittiler" yazılı.
Günlüğü araştırıp bulan ve yayına hazırlayan kişi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Lokman Erdemir. Kendisine Ispartalı bir öğretmen olan İsmail Güneş tarafından ulaştırıldığını belirten Erdemir, günlük sahibinin isminin yazıldığı yer yırtıldığı için kime ait olduğunun bilinmediğini söyledi. Subay olduğu anlaşılan günlük sahibine Erdemir, "Meçhul bir topçu zabiti." diyor.
MEÇHUL SUBAY 18 MART'I ANLATIYOR
Meçhul subay, Çanakkale Savaşları'nın dönüm noktası olan 18 Mart günü yaşananları şöyle anlatıyor: "On altı zırhlı, Boğaz'a hücum ettiler. Ateş açtık. On mermi kadar attık. Yirmi beş kadar torpido ve birçok tahtelbahirler, torpil arayıcılar, elli beş adet gemi olmak şartıyla bize hiç bakmayıp doğru Erenköyü'ne kadar gittiler. Bombardımana başladılar. Ateş hedef taksimi ettiler. Baş gösteremedik. Yan ateşiyle bizleri berbat etti. Bizim toplarımız onların büyük zırhlılarına karşı hiç nev'inde olduğu için bir şey yapamadık. Saat yedide bir zırhlı yaralanıp tepesinin üstüne, zor hal Boğaz'dan çıkaracaklar. Bizi ateş altına aldılar. Torpidoların avdetinde endahta başladık.
ATEŞ EDECEĞİZ FAKAT...

On altı mermi attık. Birkaç tanesine isabet ettirdik. Üç tanesi geri kaçtı. Badehu altı zırhlı, torpidoları iskele tarafına almış bize ateş ederken içeri girdi. Ateş edeceğiz fakat bir tane büyük amiral gemisi karşı istikametimizde durdu. Toplarını bize çevirdi.
Ateşe hazır duruyor. Ateş edemedik. Telefonla haber verdiler. Bir tane zırhlı battı. İki tanesinin cephanesinin ateşlendiğini haber verdiler. Bir torpido yanlarına gidip askerini alacakmış. Onun da batırıldığını söylediler. Badehu ateşe başladık. Bir torpidonun kıç tarafından, ikinci topun atmış olduğu merminin isabetiyle yaralandığını gördüm.
AMAN ALLAH'IN NASIL ANLATAYIM
Bizleri büyük zırhlı gene yan ateşine çevirdi. Aman Ya Rabbi! Nasıl anlatayım, şiddetli surette etrafta toprak bırakmadı. Başımıza geçirdi. Parçalar bir taraftan, mahfuz mahallerinden çıkamadık. Bizim yanımızda seri ateşlerin cephanesi ateşlendi. Düşmandan ziyade kendi cephanemizden korktuk. Akşam saat ikiye kadar boğaz içerisinden gemiler çıkmadılar. Sabaha kadar top başında nöbette idik. Gece çıkıp gittiler. Dört zırhlı, bir torpidonun yandığı her tarafa ilan olundu."
Ajanslar

Hocaefendi Hatasını İtiraf Edecek!

24 TV'de Elif Çakır'ın konuğu olan Cemaat'in önde gelen isimlerinden Latif Erdoğan, Gülen'i çok iyi tanıdığını, şu sıralar yapmış olduğu hataları bir gün itiraf edeceğini söyledi.
Hocaefendi Hatasını İtiraf Edecek!
18 Mart 2014
Fethullah Gülen Cemaati'nin önde gelen isimlerinden, daha önce Gülen'le zaman zaman görüşen Latif Erdoğan, 24 TV'de Elif Çakır'ın sorularını yanıtladı.
Latif Erdoğan, daha önce bir başka TV kanalında Fethullah Gülen'in kendisine Allah'la konuştuğunu, kendisini yıllarca dinlettiğini itiraf ettiğini anlatmış, bu sözler gündeme bomba gibi düşmüştü.
Erdoğan, 24 TV yayınında da birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı.
"HOCAEFENDİ'NİN SIRLARI BENİMLE MEZARA GİDECEK"
"Ben Hocaefendi'nin her zaman kötü günlerinde, en zor zamanlarında yanında oldum. Şu andaki durumumuz kesinlikle Hocaefendi'nin şahsıyla ilgili bir tavır koyuş değildir, hak adınadır. Vatan, ümmet, ülke adınadır" diyen Latif Erdoğan, Gülen'in kendisine bir çok mahrem sır verdiğini, bu sırları hiçbir zaman ifşa etmediğini, o sırların kendisiyle mezara kadar gideceğini açıkladı.
Fethullah Gülen'in yaptığı yanlışların üzerinde durduğunu belirten Erdoğan, "devlete müdahale, devlete karşı isyan tavrı görünen bir hareketi sahiplenmesi söz konusu Hocaefendi'nin" dedi.
HOCAEFENDİ LA YÜS'EL DEĞİLDİR
Latif Erdoğan, Fethullah Gülen'in hata etmez, sorgulanamaz bir insan olmadığını hatırlattı, hem Gülen'e, hem de Gülen'e gönül verenlere seslendi.
Daha önce Gülen'in, yaptığı hatayı kabul edip, itiraf edip bunu açıkladığını hatırlatan Erdoğan şöyle konuştu:
Burada mağdur olan, mazlum olan hükümettir. Saldıran Cemaattir, Cemaat'in fertleridir. Bunu görmemek için ya hain olmak lazım, ya aptal olmak lazım.
Burada bizim Hocaefendi'ye uyarımız şudur: Yapılan yanlıştır, bu yanlıştan vazgeçilmelidir.
Topluma da uyarımız: Hocaefendi la yüs'el (sorgulanamaz) değildir. Hata etmez de değildir. Dolayısıyla herkes burada kendisine düşen tavrı çok açık ve net sergilemelidir.
HOCAEFENDİ O TOPLANTIDA HAYATININ EN TAHLİHSİZ HATASINI YAPMIŞTI
Latif Erdoğan, Fethullah Gülen'in Demirel'i kürsüden övdüğü meşhur toplantıya katılmadığını belirtti. O toplantıdan sonra Cemaat'ten birkaç kişinin yanına geldiğini, ceplerinde kayıt cihazlarının olduğunu düşündüğünü, hatta onlara "cebinizdeki kayıt cihazlarını çıkarın ortaya koyun, bizzat Hocaefendi'ye konuşacağım" dediğini aktardı. O kişiler Erdoğan'ın o toplantıya neden katılmadığını sormaya gelmişlerdi.
Erdoğan ise onlara cevaben şöyle konuştuğunu aktardı:
Hocaefendi o gün hayatının en talihsiz hatasını yaptı. Senelerce neler neler dediği adama "söz sultanı" dedi. Bu bir.
İki, Nazlı Ilıcak, orada milyonlarca insanın karşısında dedi ki "Hocaefendi duygusal bir insandır, okulları devlete devretmek istedi. Fakat bu okulları o devretmek istese de biz devretmeyeceğiz." Ve bir sürü insan alkışladı bunu.
Dedim ki, sizin liderinize bir insan duygusallık isnad ediyor. Demek aklı başında bir insan değil bu. Duygulanıyor ve okulları verelim devlete diyor. Siz dedim, doğrudan liderinize yapılan hakareti alkışlayan bir topluluksunuz.
Bu toplantı bana göre çok talihsiz bir toplantı olmuştur.
Ben dedim ki o arkadaşlara, bir gün Hocaefendi en büyük tokadını yiyecek, bunun cezasını görecek. Peygamber Efendimiz'e söylediği sözü (söz sultanı) başka birine yakıştırdı. Bunun cezasını çeker.
Latif Erdoğan, daha sonra Demirel'in sözlerini hatırlattı ve Gülen hakkında "cezasını çekmelidir" dediğini söyledi.
GÜLEN: ALLAH DEMİREL ELİYLE BİZİ TOKATLIYOR
Daha sonra Amerika'ya gittiğini söyleyen Erdoğan, Gülen'le karşılaştığında 3 dakika kendi yüzüne baktığını ve Gülen'in kendisine, "bir zamanlar biz birine hiç olmaması gereken şekilde birisine bir iltifatta bulunduk, Cenab-ı Hakk da onun eliyle bizi tokatlıyor" dediğini belirtti.
"HOCAEFENDİ HATASINI İTİRAF EDECEK"
"Burada bir itiraf var" diyen Erdoğan, Gülen'in sorgulanamaz, hata yapmaz biri olmadığını söyledi.
"Hocaefendi belki de hayatında yaptığı hataların bütününden daha fazla hata yaptı" diyen Latif Erdoğan, Gülen'in bu yanlışını yine kendisinin itiraf edeceğini söyledi.
Erdoğan şöyle devam etti:
"HOCAEFENDİ YA ESARET ALTINDA, YA DA PSİKOLOJİK BİR ZAAFİYET GEÇİRDİ"
Burada iki şey var. Ya Hocaefendi tamamen esaret altında. Psikolojik bir esaret altında bulunuyor. Bu da benim düşünceme göre yüzde 90 ihtimal. Dedirtilen şeyler yapılıyor.
KENDİ AKLIYLA BÖYLE BİR HATA YAPAMAZ
Üzerinde baskı var. Hocaefendi'yi 40 senedir çocukluğumdan beri analiz eden bir insanım. Dolayısıyla Hocaefendi kendi aklıyla böyle bir yanlış yapacak bir insan değil. Ya melekelerinde bir zaafa uğradı. Psikolojik bir zaaf geçirdi. Onu ben bilemem. Tıbbın ele alması gereken konu. Ya da çok ciddi bir baskı var.
Bir baskı söz konusuysa. Amerika ve İsrail'in doğrudan doğruya baskısı söz konusuysa bunu hükümetle paylaşması lazım. Bununla ilgili benim bilgim kesin olsa da elimde belgem yok.
OLANLARI GÖRMEMEK İÇİN YA APTAL OLMAK LAZIM YA DA HAİN OLMAK LAZIM
Şu hadiseleri görmemek için ya aptal olmak lazım, ya hain olmak lazım. Çok akıllı olmaya gerek yok. Resmi bir bütün olarak görüyoruz. Yapılan hareket akılla fikirle mantıkla izah edilemez.
Hükümete karşı kıyam (başkaldırma) yapıyorsun. 10 senedir beraber çalıştığın hükümete yapıyorsun. Bir mazeretin yok.
Siz kalkıp da hükümetten, devletin can damarı olan MİT'in başına "bizim adamımız geçsin" diyorsanız, Başbakan bu kadar aptal mı ki, can damarını size teslim etsin. Sonra siz niye istiyorsunuz bunu? Veyahut da siz niye karışıyorsunuz böyle bir şeye?
Hocaefendi'nin istihbarata merakı çok eskidendir. Zaten onu kimseden sakladığı yok.
ÖNCELERİ "KERAMET" DİYORDUK, DİNLEME ÇIKTI
Diyelim ki Cemaat'le ilgili bir toplantıdayız. Biz kendi aramızda önce bir istişareler yapıyoruz. Daha sonra kendisine arz edilecek şeyler bunlar. Bakıyoruz, daha biz birşey demeden cevap veriyor. Önceleri bu keramete veriliyordu. Ama sonra tamamen dinleme usulüyle olduğu ortaya çıktı.
O BİLGİLER CEMAAT'İN NE İŞİNE YARAYACAK?
Dinlemelerde elde edilen bilgilerden kırkta biri dahi doğru olsa, Cemaat'i ilgilendiren ne var bunda? O bilgiler ne işine yarayacak Cemaat'in?
YA ABESLE MEŞGUL OLUNUYOR, YA DA O BİLGİLER BİRİSİNE TRANSFER EDİLİYOR! BENCE TRANSFER EDİLİYOR
Dolayısıyla ya abesle, boş şeylerle meşgul olunuyor, ya da o bilgiler birisine transfer ediliyor. Bence ikincisi oluyor. Çünkü Cemaat'in işine yarayacak şeyler değil onlar.
CEMAAT MENSUBU İTİRAF ETTİ: İSRAİL'DE EĞİTİM ALIYORUZ
O günkü şartlarda en yakın arkadaşlardan birisi dert yandı bana. "Hocam biz İsrail'de eğitiliyoruz" dedi. İsrail'e devlet eliyle gidiliyor, ama Cemaat ferdi bunlar. Her türlü eğitimi orada görüp geldi bunların çoğu. Bu çalışmalarda bizim gaye ve hedefimizi, maksadı çok çok aşan şeyler var.

STAR

Cemaat-CHP Görüşmesinin Fotoğrafı

Cemaat-CHP Görüşmesinin Fotoğrafı

‘Cemaat’in önde gelen isimlerinden Hüseyin Gülerce ile CHP Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Çilsal’ın 15 Mart günü Yalova’da bir mekanda gizlice görüştükleri ortaya çıktı.
Cemaat-CHP Görüşmesinin Fotoğrafı
17 Mart 2014
Akit’ten Osman Yiğit, ‘Cemaat’in önde gelen isimlerinden Hüseyin Gülerce ile CHP Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Çilsal’ın 15 Mart günü Yalova’da Tigem Beyazbahçe Cafe’de gizlice görüştükleri ortaya koyan fotoğraflara ulaştı.
YALOVA’DA 4 KAFADAR
Akit’in ele geçirdiği fotoğraflarda ikiliye, Kılıçtaroğlu’nun danışmanı ve Fenerbahçe eski Denetleme Kurulu üyesi Durmuş Çelen ile Demokrat Parti Yalova eski İl Başkanı Bahattin Sabahçı’nın da eşlik ettikleri görülüyor. Gülerce ve Çilsal’ın başbaşa yaptığı görüşmenin içeriği hakkında taraflar bilgi vermekten kaçındı.
GÜLERCE TAKIYYE Mİ YAPIYOR?
“Bu yangın söndürülebilir mi?” başlıklı bir yazı yazarak AK Parti’ye oy vereceğini söyleyen Gülerce’nin CHP’lilerle gizlice görüşmesi manidar bulunuyor. 25 Aralık 2013 günü Zaman Gazetesi’ndeki yazısında Gülerce şunları kaydetmişti: “Son hükümet-cemaat meselesinden dolayı gönlüm kırık olsa da, ben oyumu, yaşadığım Yalova’ya göre kullanacağım. Kararım şimdiden net. Hüseyin Gülerce olarak bir oyum var. AK Parti adayına oy vermeyi düşünüyorum. Yangın, hâlâ söndürülebilir…”
KILIÇTAROĞLU’NUN DANIŞMANI ARALIK’TA AÇIKLAMIŞ:
“ALMANYA’DAKİ KASETLER YOLDA”
Bu arada görüşmede bulunan isimlerden Dursun Çelen’in bağlantıları dikkat çekiyor. Facebook hesabı üzerinden Berkin istismarı yaptığı görülen Durmuş Çelen eski bir Demirelci. CHP Antalya İl Başkanı’nın 2012’de Süleyman Demirel ile görüşmesine de aracılık ettiği bilinen Çelen, Demokrat Parti’nin (DP) Kadıköy İlçe Başkanlığını da yaptı. Kılıçtaroğlu’nun Genel Başkan olmasıyla CHP’ye katılan Çelen’in Kılıçtaroğlu’na danışmanlık yaptığı söyleniyor. ‘Yükselen Türkiye Platformu’ adında bir oluşumun da başkanlığını yürüten Çelen’le ilgili en çarpıcı bilgi ise 17 Aralık sonrası servis edilen kasetleri önceden haber vermesi oldu. 29 Aralık 2013 günü, henüz kasetler ortaya çıkmadığı bir dönemde Facebook hesabında bir yazı kaleme alan Çelen, “Almanya’da olduğu bilinen kasetler yakın zamanda servis edilecek” bilgisini paylaşmış!…
“TÜRK BURJUVA HAREKETİ BAŞLADI”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu’nun Hukuk Danışmanı eski hakim Mithat Ali Kabaali’nin de beğendiği bu paylaşımda Çelen ayrıca, “Şu an Türk Burjuva hareketi başlamıştır. Önüne dağ dayanmaz” uyarısında bulunmuş!
ic-005.jpg
KASETLER KILIÇTAROĞLU’NA SERVİS EDİLDİ BİLGİSİ…
Kılıçtaroğlu’nun danışmanı Çelen’in kasetlerin ‘Almanya kaynaklı’ olduğu bilgisini ilk kez vermesi akıllara Deniz Baykal olayını getirdi. MİT’çi Kaşif Kozinoğlu'nun Aydınlık Gazetesi’nce sansürlü olarak yayınlanan mektuplarında, Kılıçtaroğlu’nun Alman istihbaratı ile ilişkili olduğu; Alman istihbaratının Kılıçtaroğlu’na kaset servisi yaptığı belirtilmişti.
KILIÇTAROĞLU – BND İLİŞKİSİ…
Kozinoğlu’nun Aydınlık ekibi tarafından sansürlenen söz konusu mektubunda yer alan şok ifadeler şöyleydi: “Almanya’da; ikamet eden ve birçoğu Alman’a karışmış, Alman vatandaşı olmuş, mal varlıklarının tutarı çok büyük olan Türk asıllı Türk vatandaşı olan yaklaşık 3,5 milyon şahsın, AKP tarafından şu ana kadar hiç olmadık şekilde, AB’ne girişe karşılık bir tehdit oluşturması bağlamında, (AKP tarafından) organize edilebileceğinden çok korkmaktadır. Almanya, bu bağlamda; Deniz Feneri yolsuzluğunu bulmuş. Bu yolsuzluğu “Yüzyılın Yolsuzluğu” ilan etmiş. Birinci davasını açmış/nihayetlendirmiş ve hapis cezası verdiği şahısların sorgularının kendisinin de eksik olan (söz konusu sorgulamayı Alman Dış İstihbarat Servisi görevlisi ve iç servis gerçekleştirmiştir) RTE’ye ve AKP’ye uzanan bilgi ve belgeleri temin etmiştir. (ileride kullanmak üzere.) Almanya anılan belgelerin bir kısmını bizzat Almanya’ya giden CHP lideri olmayan Kemal Kılıçdaroğlu’na iletmiştir. Yani Kılıçdaroğlu Almanya’ya gittiğinde BND mensupları ile görüşmüştür. (BND’nin ağzından bizzat) Alman Gizli Servisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasını desteklemiştir. Ayrıca, Deniz Feneri’nin Türkiye’deki mahkeme safahatını yakın takibe almıştır.”
Akit / Osman Yiğit

Gülen'in Açıklamalarına Hükümetten İlk Cevap

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen'in Zaman Gazetesi'nde yaptığı açıklmalarla ilgili "Din hizmeti sunan kişilerin siyaset yapmasını ben hiçbir zaman doğru bulmadım."dedi.
Gülen'in Açıklamalarına Hükümetten İlk Cevap
17 Mart 2014
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dinleme soruşturmasına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.  Bozdağ, "Din hizmeti sunan kişilerin siyaset yapmasını ben hiçbir zaman doğru bulmadım. Her görüşe açığız kim olursa olsun. Bir parti veya Ama bir örgüt edası ile çalışmasını, açıklama yapmasını doğru görmüyorum. Bunu yapıyorlarsa o zaman bir parti kurmaları lazım" dedi.
  "MONTAJ, KUMPAS İLE DEĞİL SÖYLEDİKLERİNİ İSPAT ETMESİ LAZIM"
Bazı illerde kasetlerle ilgili soruşturmaların devam etiğini belirten Bozdağ, "Ankara'da sayın Başbakanımızın konutunda vesaire yerlerde yapılan dinlemelerle ilgili de başlatılmış bir adli süreç var. Adana'da da casuslukla ilgili başlatılmış bir adli süreç var. Ben montaj olduğunu biliyorum. Bunlarla alakalı Türkiye'de bir gelenek oluştu; Birileri iftira ediyor veya yalan söylüyor. Sen şöyle bir adamsın diyor. Ben öyle biri değilim diyor. Öyleyse ispat et diyor. Temiz insanlara, dürüst insanalar siz kalkıp sen şusun. Öyle değilsen hadi bakalım ispat et. Ahlaken ve hukuken doğru değil. Söylediklerini ispat etmesi lazım. Öyle montaj, kumpas ile değil, cumhuriyet savcılarımız var. Elinde bir belge olan varsa, Getirecek savcılara verecek. Adli süreç işleyecek. Böyle bir şeye siz muhatap olsanız. İspat et denilecek. Böyle bir şey kabul edilebilir değil. Temiz insanlara ispat külfeti yüklüyorlar" diye konuştu.
"SAVCILARIN İDDİANAME DÜZENLEME YETKİSİ YOK"
Fezlekelerin Meclis'te görüşülecek olmasına ilişkin Bozdağ şöyle konuştu:  "Bakanların, hükümet politikaları ile ve bakanlık görevleri ile ilgili konuda, savcıların iddianame düzenleme yetkisi yok. Doğrudan çalışma yetkisi doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne aittir. Soruşturma gizlidir. Bu konudaki süreç, bana göre de adli bir süreçtir. Bu nedenle TBMM'deki çalışmalar gizlidir. Ancak, TBMM herhangi bir bakan hakkında soruşturma komisyonu kurması halinde, komisyon üyeleri soruşturmanın gizliliğine riayet etmek kaydıyla ne yapabilirler? Bu dosyadaki bütün evrakı inceleyebilirler. Savcı yetkisi ile donatılmış olarak  bunu yaparlar. Meclis'te şu anda binin üzerinde milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlık dosyası var. Bu dosyalar Anayasa Komisyonu'nda duruyor. Mesela ben gitsem herhangi bir milletvekiliyle ilgili dokunulmazlık dosyasını inceleyeceğim desem, bana Meclis izin vermiyor. Sen inceleyemezsin diyor."
"DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE SURİYE'DE CİNAYETLER İŞLENİYOR"
Suriye'deki gelişmelere BM ve dünya kamuoyunun duyarsız olduğunu söyleyen Bozdağ, "Suriye'de büyük bir vahşet yaşanıyor. Dünyanın gözü önünde cinayetler işleniyor. 160 bin civarında insanın hayatını kaybettiğini Birleşmiş Milletler söylüyor. 3 milyon civarında Suriyelinin başka ülkeler gittiğini biliyoruz. Suriye'deki bu dram maalesef BM'nin gözetim ve denetimi altında yaşanıyor. BM ve dünya kamuoyu, Suriye'de olanlara herkes değişik bir siyasi hesapla yaklaşıyor.  Önce bu yangının söndürülmesi daha sonra diğer çalışmaların yapılması gerekir. Türkiye bu kapsamda üzerine düşeni yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir. Umarız dünya da bu duyarsızlığından vaz geçer" ifadelerine yer verdi.
http://www.habervaktim.com/haber/364588/gulenin-aciklamalarina-hukumetten-ilk-cevap.html
17 ARALIK F.GÜLEN ALBÜMÜ 17
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
Gömülü resim için kalıcı bağlantı

Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
 
 
 
 
 
 
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
Gömülü resim için kalıcı bağlantı
 
17.03.2014