Taha Dağlı
02 Nisan 2014
Seçim sonuçları Türkiye kadar Arap ülkelerinde de
merakla bekleniyordu.
Sandıklar açılınca Lübnan'da,
Filistin'de, Mısır'da Arap halkları Ak Parti'nin seçim zaferine ortak oldu.
Sokaklar Erdoğan için sevinirken, o halkları yöneten Arap liderler için aynı
durum söz konusu değildi.
Gazze Şeridinde Filistinliler büyük bir gösteri
yaptı. Caddelerde araçlarıyla tur atan, ellerinde Erdoğan posterleri ve Türk
bayrakları sallayan binlerce kişi vardı. Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta insanlar
Arap şivesiyle "Erdogan" diye sloganlar attı. Kahire'de baskı altındaki darbe
karşıtı Mısırlılar da sevinç yaşayanlar arasındaydı.
Sadece onlar değil Suriyeliler de sevindi. Ama
bombardıman altındaki ülkelerinde Erdoğan için kutlama yapacak meydanları
maalesef bulamadılar.
Bu insanlar neden seviniyor? Çünkü ülkelerinde kendi
haklarını savunacak liderleri yok. Baskı altındalar, zulüm altındalar, işgal
altındalar, bombardıman altındalar, işkence altındalar. Filistinlinin devleti
yok, Mısırlının devletine güveni yok, Suriyelinin devleti ise hepsinden
beter.
Ortadoğu için aranan bir lider Recep Tayyip Erdoğan.
Çıktığı her uluslararası kürsüde bu insanların yaşadığı şehirleri zikrediyor.
Filistinli, Mısırlı biliyor ki, bir gün başı daha çok sıkışırsa, tıpkı Suriyeli
gibi onlara da sahip çıkacak bir lider var Türkiye'de.
Filistin'de Filistinli için Mahmut Abbas'ın
yapmadığını, Mısır'da Mısırlı için Sisi'nin yapmadığını, Suriye'de Suriyeli için
Esed'in yapmadıklarını yapıyor Erdoğan.
Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Batı Şeria'da,
Kudüs'te, Gazze'de, Pakistan'da kendi gözlerimle şahit oldum defalarca Erdoğan
sevgisinin ne anlama geldiğini. Gidenler bilir, Mescid-i Aksa'nın avlusundaki
Filistinli bir Türk görünce önce kucaklar ardından "Reis ül Vüzara Recep Tayyip
Erdogan" der.
Erdoğan Arap ülkelerinde çok ama çok sevilir. Ama bu
demek değil ki Türkiye, bütün Arap ülkeleri için dost ve kardeş ülkedir. Arap
liderlerin bir çoğunun Erdoğan bakış açısı, Arap halklarından çok farklıdır.
Mesela seçim yapıldı, Ak Parti büyük bir zafer
kazandı. Arayıp tebrik eden tek Arap lider Katar emiri oldu.
Mısır'da Sisi, Suriye'de Esed, Körfez ülkelerinin
liderleri için Erdoğan ismi çok da sempatik gelmez kulağa.
Çünkü onlar için Erdoğan, "kurdukları düzeni bozan"
demektir.
Gezi olayları ve 17 Aralık süreci boyunca yani
yaklaşık 10 aydır Arapların El Cezire'den sonra en önemli yayın organlarından
olan El Arabiya, inanılmaz bir Erdoğan karşıtlığı içerisine girdi. Başbakan'ın
Mısır darbesindeki tutumu, Türkiye'nin enerji pazarındaki rolü, İran'la ticari
ilişkiler, onları rahatsız eden en önemli nedenlerin başına geliyordu.
El Arabiya'nın Genel Müdürü Abdurrahman el Raşid,
Şark el Avsat gazetesindeki köşesinde seçim sonuçlarını yorumladı. Yazısının
başlığı "Erdoğan'ın zaferi Müslüman kardeşleri kurtaramaz" oldu. Mısır'da
Sisi'nin Cumhurbaşkanlığına destek veren yazar, İhvan yanlılarının Türkiye'deki
seçim sonuçlarına sevindiğini ama Erdoğan'ın Türkiye'de onlarca düşman
edindiğini bu yüzden seçim zaferine rağmen kendisinden başka kimseye hayrının
dokunamayacağı iddiasında bulundu.
Arap halklarına "boş yere sevinmeyin" diyen El
Arabiya'nın Genel Müdürü, "Mursi yanlıları Erdoğan'dan mucize bekleyerek
kendilerini kandırmasınlar" ifadesini kullandı.
Türkiye enerji ve ticari hamleleriyle Batı'nın
ekonomik çarkına çomak sokarken, Mısır ve Suriye gibi ülkelerde yaptığı özgürlük
ve demokrasi savunuculuğuyla Arap rejimleri için bir tehdit oldu. Suriye'de
zulüm karşısında durarak Rusya'da, İran'da kendisine cephe açarken, Filistin
davası için İsrail'in karşısına dikildi. Şii-Sünni ayrımcılığına ortak olmadı,
Irak'ta Kürtler, Sünniler ve Şiiler arasında hassas bir denge izledi.
YAZININ DEVAMI İÇİN