HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

1 Nisan 2014 Salı

M. Şevket Eygi / Milli Gazete

Türkiye’nin İslamî Haritası

01 Nisan 2014




ÜLKEMİZİN her vilayetinin merkezini, ilçelerini, sınırlarını gösteren idarî haritası vardır... Dağları, ovaları, nehirleri gösteren tabiî harita… Bitki haritası… Madenler, yer altı zenginlikleri haritası… Kara yolları, demiryolları haritası… Yağmur haritası…

Her konuda harita vardır da, dinî durumu gösteren, cemaatleri tarikatları bildiren harita yoktur, bu gerçekten büyük bir eksikliktir.

Böyle bir haritayı çizmenin kolay olmadığını biliyorum.

Türkiye Müslüman bir ülkedir ama bu ülkede kaç İslam vardır?

Bin kadar birbirinden kopuk, her biri kendi başına buyruk cemaat, tarikat, parça, hizip, fırka, grup olduğunu yazıp duruyoruz. Bunlar kaç ana grupta toplanabilir?

Ülkemizde dinî çeşitlik olduğu inkar edilemez. Ramazanda İstanbul’da açıkta açıkça oruç yenebiliyor ama doğudaki bazı büyük şehirlerimizde böyle bir şey mümkün değildir.

Yine dinî çeşitliliğin, farklılığın hangisi birliğe zarar vermez, hangisi zarar verir, o konuda da bilgimiz yeterli değildir.

İranda Şiî İslam devrimi yapıldıktan sonra, bu hareket Türkiyeye ihraç edilmek istenildi. Bu konuda durum nedir?

Selefîlik perdesi ardında çalışan Vehhabilerin gücü ve sayıları ne kadardır?

Çoğunluktaki Ehl-i Sünnet kaç parçaya ayrılmıştır?

Tarikatlar hâlâ yasak ama Türkiyede yarı yasal şekilde faaliyet gösteren kaç tarikat ve şubesi vardır?

Hangi dinî cemaatler azmanlaşarak sekt haline gelmiştir.

Başkent Ekolü ismi altında faaliyet gösteren Fazlurrahmancıların gücü, tesiri ne kadardır?

Hangi İslamcılar Şeriatsız, fıkıhsız, mezhepsiz seküler bir Müslüman toplum oluşturmak istiyor?

Daha bunlar gibi yüzlerce cevapsız soru vardır.
Türkiye Müslümanları tek bir Ümmet olsalardı, medenî olsalardı, şifahî kültürlü değil, yazılı kültürlü olsalardı, güçlü bir bilgi bankasına sahip olurlar ve bu soruların cevaplarını bilirlerdi.

Ortada inkar edilmesi mümkün olmayan bir gerçek vardır ki, Müslümanların son derece parçalanmış, bölünmüş, ufalanmış olmalarıdır. Bunun sebepleri üzerinde durmuyorum, realiteye dikkat çekmek istiyorum.

Türkiye’nin islamî çoğunluğu kaos, anarşi, parçalanmışlık içindedir. Bu ise güç değil, çok büyük bir zaaf sebebidir.

Ümmet ve İmamet olmadığı için Müslümanların ortak bir kurtuluş, yükseliş, hürleşme stratejisi, planı, programı yoktur.

İslamî kesimdeki mozaiğin bir konfederasyonu, federasyonu, Ümmet teşkilatı yoktur. Müslümanların râşid, adil, faziletli bir İmam’ı yoktur.

Türkiye hiçbir zaman, Fransada olduğu gibi, gerçek mânada laik olmamıştır.

Bizdeki sistem “Devlet dini” sistemidir ve devlet dine baskı yapmaktadır.

Vesayet sisteminin, Kemalist ideolojinin gerilemesiyle bu devlet dini sisteminin de ortadan kalkacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Peki bu çarpık sistemin yerine ne gelecektir?

Osmanlı usulü bir Ehl-i Sünnet İslamlığı mı?

Suudî Arabistan tipi bir Selefîlik mi?

Ülkemizin Müslüman medyası, Müslüman yazar ve fikir adamları bu konuları niçin müzakere etmiyor?

Bu konulara, niçin Cemaat-İktidar savaşı kadar önem verilmiyor?
http://www.habervaktim.com/yazar/64401/turkiyenin-islami-haritasi.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder