HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

1 Nisan 2014 Salı

CEMAAT’TEN ÇİRKEFLİK
 
Hasan Karakaya / Yeni Akit
 
 
 
 
 
 
Hasan Karakaya / Yeni Akit
 
31 Mart 2014
 
 
Herhalde hatırlarsınız... 28 Şubat tarihli Ayna’da; “seçim hileleri... Sandıkta kazanıp, ekranda kaybetmek” başlıklı bir yazı yazmış ve o yazıda “Cemaat’in seçim oyunları”na dikkat çekmiştim.
Özetle, demiştim ki;
“Bana ulaşan bilgilere göre;
“Gülenist”lerin etkin kurumlarından Cihan Haber Ajansı yöneticileri, medya kuruluşlarını tek tek dolaşarak, “inanması zor bir proje”yi pazarlamaya çalışıyorlar.
Tarih 16 Aralık 2013...
Cihan’ın “pazarlama” yetkilileri, 16 Aralık günü, adı bizce bilinen “medya grubu”nu ziyarete gittiler... Her zamanki gibi; “seçim sonuçları”nın hem “gazete”, hem de “televizyon”da yayınlanması için konuşmaya başladılar... Pazarlamacı; “Bu yıl çok büyük bir organizasyon yaptıklarını” anlattı ve “sandıklarda istihdam edilen kişi” sayısının “tam 100 bin” olduğunu söyledi.
(...)
“Gülenist”ler, özellikle son aylarda “Hükümet’le kanlı-bıçaklı” duruma geldiler.. Seçimleri “100 bin kişi” ile takip etmek için, adeta bir “ordu” kurmaları, ister istemez “kuşku”ya düşürüyor insanı!..
“100 bin kişilik sandık ordusu” ile, “sandıklardan farklı rakamlar vererek” acaba bir “manipülasyon” yapabilirler mi?..
Ya da; “oy” kullanmaya gelen vatandaşları “ikna” yoluna gidebilirler mi?..
Bunun, “iddia” olmaktan çıkıp, bir “gerçek” haline dönüştüğünü dün Manisa’nın Gördes ilçesinde gördük.
“Cihan Haber Ajansı Yaka Kartı” taşıyan 2 kız; 1090 ve 1091 numaralı sandıkların bulunduğu salonda, oy vermeye gelen vatandaşlara demişler ki;
“Hırsıza oy vermeyin!.. Ya CHP’ye ya da MHP’ye oy verin!”
Vatandaşlar, kendilerini “yönlendirmeye” çalışan ve yakalarında “CHA yaka kartı” bulunan bu iki kızı “sandık başkanı”na şikâyet etmişler... Sandık başkanı da, bu iki kızı salondan çıkarmış!..
Salondan çıkarmış ama, “şirretlik” devam etmiş... Daha sonra olay yerine gelen Zaman Gazetesi Gördes Sorumlusu Hacı Coşkun, iki kızı salona almayan “polis”lerle tartışmış!..
Netice, elbette değişmemiş!.. İki kız, tekrar salona alınmamış!..
İşte ben, 28 Şubat’taki o yazıyı yazarken, “tam da böyle bir olay” yaşanabileceğini söylemek istemiştim!..
Ne var ki;
“Bu kadar açık şekilde propaganda yapabileceklerini” hiç düşünmemiştim!..
Şunu söylemek istiyorum:
Bu olay, seçime kimin “gölge” düşürmek, kimin “hile” karıştırmak istediğini net bir şekilde göstermiştir!..
Bundan sonra, istedikleri kadar “Bizim ilgimiz yok” desinler, hiç kimseyi inandıramazlar!..
Zira, “suçüstü” oldular!...
CEMAAT’İN ADAYLARI
“Seçim sonuçları” konusunda, şu saatte yazı yazmak mümkün değil... İlk gelen sonuca göre; “CHP’nin bir ilçe belediye başkanlığını kazandığı” görülse de; “AK Parti’nin oylarında bir patlama” olacağını düşünüyorum.
Zira, millet; “CHP+MHP+Cemaat İttifakı”na karşı son derece öfkeli ve CHP ile MHP’den ziyade “Cemaat’e bir ders verme” kararlılığında...
Göreceğiz bakalım;
“Cemaat desteği”ni arkasına alan CHP ve MHP’nin oyları ne kadar artacak?.. Yoksa, bir “fiyasko” mu yaşayacaklar?..
Şimdiden yazayım; “kesin sonuçlar” belli olduğunda, “İttifak’ın çöktüğünü” de göreceksiniz... Tabiî, bir “katakulli” bir “alavere-dalavere” olmazsa!..
Ben, en çok; “Cemaat’in desteklediği CHP ve MHP adayları”nın durumunu merak ediyorum!...
“Cemaat yanlısı bir internet sitesi”nin yayınladığı “liste”ye göre, Cemaat; CHP’den 27 il, MHP’den 37 il, Saadet Partisi’nden 5 il ve BBP’den 1 ildeki adaylara “destek” verecekmiş!..
İşte ben, bu illerde hangi adayın kazanacağını ve ne kadar oy alacaklarını çok merak ediyorum...
Liste elimde...
Ama bugün, bunun irdelenmesi biraz zor...  İnşallah yarın, listeyi inceler ve “Cemaat’in gücü”nü görürüz!..
Yarına kadar sabır!..
 ********************************************************************
Oy pusulalarında Likud niye yok?
Her olayda “espri” yapan, en ciddi bir meselede bile “mizahi” bir taraf bulan bir milletiz...
Meselâ, dünkü seçimler... 
Gerçekten çok önemli, gerçekten ciddi bir olay... Dün, tek kelimeyle “Türkiye’nin istiklâli ve istikbali” için oy kullandık...
Peki bu kadar önemli bir iş yapıyorken, “mizahı” bunun neresine koyacağız?..
Dedik ya; “mizahsız” yapamayız.
Milletin dilindeki “son geyik muhabbeti” şöyle: Genellikle CHP’nin gittiği Anayasa Mahkemesi’ne, bu defa “Fetullah Gülen Cemaati” gidecek ve “seçimlerin iptali”ni isteyecekmiş!..
Peki, niye?..
Çünkü efendim, “Gülen Cemaati”nin mensupları; dün oy kullanırken, oy pusulalarında bir “eksiklik” görmüşler ve “bu seçimler adil değil” diyerek, Anayasa Mahkemesi’ne gitmeye karar vermişler.
Peki, neymiş “eksik” olan?..
Oy pusulalarında, “Likud Partisi”nin adı yokmuş!!!
 
YAZININ TAMAMI İÇİN
 
Kazanan kim, kaybeden kim... Millet ne demek istedi?
 
Hasan Karakaya / Yeni Akit
01 Nisan 2014
 
CEMAAT, SAFİ GÜRÜLTÜ!
“Kazanan”lardan ve “kaybeden”lerden söz ettik, o halde devam edelim...
Biraz önce dediğim gibi;
“Seçimin tek kazananı Tayyip Erdoğan ve onun etrafında kenetlenen millettir ve ümmettir.”
“Kaybeden”ler ise o kadar çok ki, hangi birini sayacaksın?..
“Kaybeden”lerin başında “Fetullah Gülen ve Cemaat” geliyor... 
Onca “hakaret”e, onca “operasyon”a, onca “kaset”e, onca “işbirliği”ne, onca “ittifak”a rağmen, “Fetullah Gülen’in hiçbir ağırlığının olmadığı” görülmüştür!..
Bunca “bağırma”ya bakıp, “bunun altından birşey çıkacak” diye düşünüyordum...
Çıka çıka;
Bir “yumurta” çıktı!..
Alt tarafı “yumurta” için bunca  bağırmaya, “yedi düvele duyurmaya” ne gerek vardı?..
Anladım ki;
Bunlarda “ses” var,
Ama “görüntü” yok!..
“Gök gürültüsü” gibi ses çıkarıyorlar ama, “yağmurun damlması” yok!..
Gördünüz değil mi;
“İstanbul ve Ankara’yı kesin alacağız” deyip, Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere Mustafa Sarıgül ve Mansur Yavaş’ı kandırdılar ama, kurdukları “kirli ittifak”a rağmen bir varlık gösteremediler!..
Bana kalırsa;
Fetullah Gülen, bir an önce “tevbe-istiğfar” etmeli, milletten de “özür” dilemelidir... Zira, “beddua”ları da bir işe yaramadı, “siyaset mühendisliği” de!..
Bu seçimin bir  kaybedeni de; “televizyon”ları, “gazete”leri ve “korsan bültenleri” ile “Fetullah Gülen medyası” olmuştur...
O kadar çok “çalıştı”lar, canlarını dişlerine takarak o kadar çok gayret gösterdiler ki; eğer CHP ve MHP bu kadar çalışsaydı, herhalde durum farklı olurdu!..
GÖKÇEK VE SARIGÜL!
Gördünüz değil mi; Cemaat televizyonları ve CHA, dün sabah, saat 04.30’a kadar, Ankara’da “Mansur Yavaş’ı, Melih Gökçek’in önünde gösterebilmek” için, adeta bir yerlerini yırttılar!.. Sabaha kadar Mansur Yavaş’a mikrofon uzatıp, “Ben kazandım” dedirttiler!..
Umarım, Melih Gökçek, bundan bir “ders” çıkarmıştır... Seçimler öncesinde “Cemaat televizyonlarına reklâm yağdırıyor”du... “Besle kargayı, oysun gözünü” sözünün ne demek olduğunu herhalde görmüştür!..
Haa, Melih Gökçek;
“CHP+MHP+Cemaat ittifakına rağmen” kazandı ve oylarını arttırdı ama, “Cemaat’ten bir hayır gelmeyeceğini” anlamadılar artık!..
İstanbul’da ise, “Sarıgül’ün kaybettiğini” düşünmüyorum... Çünkü, “Morgül” haline gelen Sarıgül’ün hedefi, “Kadir Topbaş’a rağmen kazanmak” değildi... “Kaybedeceğini” bile bile aday oldu... Onun hedefi; “Kılıçdaroğlu’ndan 1 puan fazla” oy almak ve böylece “CHP Genel Başkanlığı’na oturmak”tı... Kabul edelim ki, bunda başarılı oldu... “Kılıçdaroğlu’ndan 3-4 puan fazla” aldı ki, CHP Genel Başkanlığı’nı fazlasıyla haketti!..
Kaldı ki, “CHP geleneği” de bozulmamalı ve Sarıgül’e, hakettiği koltuk verilmelidir... Öyle ya; “CHP Geleneği”nde, “Kadir Topbaş’ın karşısında kaybedenlerin, CHP Genel Başkanı olması” gibi bir kural vardır!.. Topbaş karşısında kaybeden Kılıçdaroğlu nasıl “CHP Genel Başkanı” olduysa, şimdi de, sıra Sarıgül’dedir!..
Ne kadar “tıngır teneke”, ne kadar “boş”, ne kadar “fos” ve ne kadar “kof” olduğu ortaya çıkmış olsa da, Mustafa Sarıgül, Kılıçdaroğlu’nun yerine genel başkan olmalıdır...
Zaten, Kılıçdaroğlu da, “istifa” edip, yerini Sarıgül’e bırakmaya mecburdur... Zira, “Kılıçdaroğlu’nu oraya getiren irade, böyle istemekte”dir!.. Dolayısıyla, Kılıçdaroğlu için, yakın bir zamanda “süslü kaydırma” yapılabilir!.. “Vaiz lobisi” ile “faiz lobisi”nin, şu günlerde, bunun “zamanlaması” üzerinde çalıştıklarını düşünüyorum...
Seçim sonuçları üzerinde, SP ve BBP de ciddi ciddi düşünmelidir... Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici, hemen her gün çıkarıldıkları “Cemaat ekranları”ndan partilerine oy geleceğini ummakla hata etmişlerdir... Umarım, “Gülen ve Cemaati’nin millet nezdinde hiçbir itibarlarının olmadığını” görmüşlerdir...
DİĞER KAYBEDENLER!
Dedik ya, “seçimin kaybedeni” çok...
“Fetullah Gülen ve Cemaati” ile “ittifak” yapan herkes kaybetti... 
CHP kaybetti, MHP kaybetti, SP ve BBP lkaybetti... Hepsi de gördü ki, Cemaat “hava-civa”dır!..
Cemaat’e bel bağlayan Twetter ve Facebook” gibi “Sosyal Medya kullanıcıları” da kaybetmiştir!..
“2 milyon takipçisi” olduğu için “seçimi garanti kazanacaklarını” söyleyen “ebleh”ler, öyle bir “şamar” yediler ki, bundan böyle “millet”i tanımaya çalışsalar iyi ederler!..
“Millete tepeden bakan” ve “iradesini yönlendirmeye” çalışan Hasan Cemal’ler, Cengiz Çandar’lar, Mehmet Baransu’lar, Emre Uslu’lar ve Önder Aytaç ile “Cemaat’in tetikçi yazar ve twetter militanları”nı da, “seçimin mağlupları” arasında saymadan geçmek olmaz!..
Tabiî; kapı kapı dolaşıp “CHP için” oy isteyen, “okul”larda, “yurt”larda ve “ev”lerde “beddua seansları” düzenleyen Cemaat’in “Abi”lerini ve “Abla”larını anmadan geçemeyiz!..
Yazacak çok şey var...
Meselâ, beni en çok üzen ve hemen herkese hayal kırıklığı  yaşatan Van var, “CHP’nin AK Parti’den alabildiği tek ilçe” olan Beylikdüzü var... Hasılı kelâm, bu pilav çok su kaldırır... Diğer değerlendirmeleri de yarına bırakalım...
Sonuç itibariyle;
“Kaset”lere, “tape”lere, “montaj”lara, “dublaj” ve “şantaj”lara rağmen, kazanan “Yeni Türkiye” olmuş, “Vaiz Lobisi” ve “Faiz Lobisi” kaybetmiştir!..
Başbakan Tayyip Erdoğan, referandum havasında geçenseçimde, kendisine verilen “güvenoyu”nun gereğini yapıp, “darbecilerin inlerine girmeye” derhal başlamalıdır!..
“Milletin mesajı” budur!..
 ******************************************************************************
Seçimde CHP ve MHP’nin ittifak yaptığının resmidir!
Hani, CHP olsun, MHP olsun, “ittifak” iddialarını reddediyorladı ya; sormak istiyorum; 
İstanbul’da “yüzde 4.1 oy” alıp, “yüzde 4.7 oy” alan “Sırrı Süreyya Önder’in gerisinde” kalmak, yakıştı mı MHP’ye?.. İstanbul’daki MHP oyları Sarıgül’e gitmediyse, kime gitti?..
Gelelim Beylikdüzü’ne... 
Beylikdüzü, “Türkiye’de, AK Parti’nin elinde olup da, CHP’ye geçen tek ilçe”dir... Peki, nasıl oldu bu?.. Beylikdüzü’nde, “MHP’nin yüzde 23.9 oyu var”dı... Son seçimde ise, bu oran “yüzde 4.7’ye” düştü!.. Sormak lâzım, “yüzde 20” oranındaki oy kime gitti?..
Elbette “CHP’ye” gitti.. Çünkü, önceki seçimde CHP’nin Beylikdüzü’ndeki oyu, “yüzde 30” civarındaydı... Ama, CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, MHP’nin “yüzde 20” oyunu da alıp, oy oranını “yüzde 30”dan, “yüzde 50.8”e çıkardı ve kazandı... AK Parti adayı Yusuf Uzun ise, “yüzde 39.5” olan “eski oyunu muhafaza ettiği halde” kaybetti... Demek oluyor ki, “kaybeden” AK Parti değil, “kazanan” CHP-MHP ittifakıdır!..
Bana, hiç kimse “ittifak yok” demesin... 
İşte Beylikdüzü ve Sarıyer orada!.. Fetullah Gülen ise; “Geçmişte elini öptüğü İsmet İnönü’nün partisi”ne çok iyi bir kıyak yapmıştır ki, bu “kir”i nasıl temizler, bilemem!..
 
YAZININ TAMAMI İÇİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder