HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

12 Mayıs 2014 Pazartesi

İşte Borsa İstanbul’daki haşhaşiler gerçeği

İşte Borsa İstanbul’daki haşhaşiler gerçeği Mayıs 12, 2014    
Finans uzmanı Ömer Özbay borsadaki Paralel Yapı hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Borsa İstanbul Genel Müdürü İbrahim Turan’ın 331 Cemaat üyesini borsada işe aldığını söyledi.
Araştırmacı ve finans uzmanı Ömer Özbay A Haber’de yayınlanan Yaz Boz programında Paralel Yapı’nın Borsa’daki etkisi üzerine dair çarpıcı bilgiler açıkladı. Ömer Özbay ‘İbrahim Turan’ın Cemaat’ten 331 kişiyi borsaya aldırdığını söyledi. Özbay Merkez Bankası’nı Cemaat’in kuluçka makinesi olduğunu söylerken yazılımcı genç mühendislerin peş peşe şehit edildiğine bunu intihar kisvesi altında gösterildiğini iddia etti.
Ömer Özbay Borsa İstanbul Genel Müdürü İbrahim Turan, Yardımcıları Ali Çöplü ve Mustafa Baltacı’nın Pensilvanya’da Fethullah Gülen’le bir görüşme yaptığını ziyaret sonrasında ise Borsaya bir çok Cemaat mensunu mühendisin alındığını ve Amerikan yazılım şirketi NAZDAQ ile ortaklık anlaşması yapıldığı söyledi.
İşte Ömer Özbay’ın yaptığı çarpıcı açıklamaların satırbaşları…
BORSADA GÖREVDEN ALINAN KİŞİLER İÇİN PARALEL YAPININ ELAMANI DENDİ
Başkan yardımcılığı görevi yapan iki kişi görevden alındı yada görevi bırakmak zorunda kaldılar. Paralel Yapı’nın elamanı oldukları söylendi.Bir çok kurumda olduğu gibi borsada da paralele yapıdan bahsedebiliriz. Bu iki arkadaş genel müdür muavini olarak görev yapıyor biri bilgi işleme bakıyor, diğeri de dış ilişkilere bakıyor. En önemli iki nokta. Paralel Yapı dendiğinde bu iki isim göze çarpmış. Görevden alınmış yada istifaları istenmiş detayını bilmiyorum
NAZDAQ nedir?
2012 yılında bir altyapı eksikliğinden bahsedildi. Borsanın alt yapısı eksik diye bir ortak arayışına gidildi. Yapılan çalışmalar sonunda NAZDAQ’ın en iyi stratejik ortak olduğuna karar verildi. Borsaya en iyi alt yapı yazılımı verecekti . NAZDAQ Amerika’nın önemli borsa şirketi. Ama kürsel çapta 26 borsası olan muhtelif miktarda saklama merkezi olan, 70 borsaya yazdığı programı satan bir borsa şirketi. Bir Amerikan şirketine borsanın alt yapısına yaptırdık . Kaldı ki borsanın bilgi işlem bölümünde bu yazılımı yazacak kapasitede.
GENEL MÜDÜR VE İKİ YARDIMCISI PENSİLVANYA’YI ZİYARET ETTİ
Borsa İstanbul Genel Müdürü İbrahim Turan, Yardımcıları Ali Çöplü ve Mustafa Baltacı Pensilvanya’da hocayı ziyaret ziyaret ediyor. Borsa İstanbul Genel Müdürü İbrahim Turan, Yardımcıları Ali Çöplü ve Mustafa Baltacı Pensilvanya’da hocayı ziyaret ziyaret ediyor. Ziyaret sonrasında dönüşte sürpriz paketler geliyorlar. Biri bu NAZDAQ paketi biri de Cemaat referanslı mühendislerin borsaya alınması oldu.
İbrahim bey göreve geldiğinde ilk üç ay ne borsanın alt yapısının yetersizliğinden ne de stratejik ortaktan bahsetti.
BORSADA RİSK VAR
Ben bir kaç kaç program izledim konuşmacılar diyordu ki Borsanın kablosunu Amerika’ya bağladılar neden milli bir yazılım şirketi bunu üretemez miydi diyorlar uzmanlar borsanın kablosu Amerika bağlandı diyorlar. Bizim borsamızda 20 yıl önce bir yazılım programı almıştı bugüne kadar gelmişti. Gayet yeterli gelmişti 700 bin dolara alınmıştı bugün satın alınan borsa yazılım programı 250 milyon dolara alındı diye yazılar çıkmıştı Yaman Törüner bu yönde yazı yazmıştı. Başkan bunları görmezden geldi.
İBRAHİM TURAN BORSANIN YÜZDE 41 HİSSESİNİ SATMA GAYRETİNDE
İbrahim Turan kendilerine verilen yüzde 41 hissesini tamamını satma gayretinde. Bu yüzde 41 satılmazsa 2015 yılında bu hazineye devredilecek. Şimdi bu yüzde beşin üstünü satma gayreti içinde NAZDAQ ile yapılan stratejik anlaşma 1300 sayfa. Yapılan bu anlaşma beni ürkütüyor, içinde neler olduğu kimse tam olarak bilmiyor.
NAZDAQ NE YAPABİLİR?
Milli borsa kürsel sermayenin kontrolünde demektir. Borsada yerli yatırımcı kalmadı. Doğru düzgün hesabı olan iki yüz bin kişi var. Yerli sanayici işlem görmüyor. Borsamız sadece yabancı fonlara hizmet eder durumda. Yazılım programımız yerli olmamasının sıkıntılar getirir.
YAZILIM PROGRAMI YAPAN GENÇ YAZILIMICLAR İNTİHAR ETTİ KİSVESİYLE ÖLDÜRÜLDÜ
Yine ilgi çekimi çeken bir şey var. Yazılım programı yapan genç yazılımcılar intihar etti kisvesiyle öldürüldü. Şehit edildi. Niye şehit ettiler. Milli yazılım programı yapan bu çocuklar bu genç çocuklar neden arka arkada öldürüldü. Demek ki bunu yaparsanız dışarının işine gelmiyor. Programı kendiniz yazmaya kalkarsınız sizin ellerinizi keserler. 250 milyon dolar verip yazılım programı alıyoruz. Kuşku duyduğum durumlar ortaya çıkıyor bu 1300 sayfada ne yazıyor? Yüzde beş pay veriyoruz diyorsunuz bin üç yüz sayfalık anlaşma yapıyorsunuz.
İBRAHİM TURHAN CEMAAT MENSUBU 331 KİŞİYİ İŞE ALDIM DİYOR
İbrahim bey kendisi diyor Cemaat’ten 331 kişiyi borsaya aldım diyor. İbrahim Turan 331 kişiyi almakla övünüyor. Şimdi bu adamlardan kurulu sistem halka arz danışmanlığı yapacak. Yedi yılda yüzde iki bin beş yüz büyüyen Cemaat şirketi var. Yedi yıl önce değeri 20 milyon dolarken şimdi değeri beş yüz milyon dolar olmuş. Borsa paralel yapılanırsa bu tür sonuçlar ortaya çıkar. Cemaat şirketiyseniz büyürsünüz.
İBRAHİM TURHAN EKİBİ NEREDEN GELDİ?
İbrahim Turhan geldiği günden beri borsa adına neler yaptı? Alt yapı adına çalışıyorlar diğer ekibi ilgisiz alanlardan geldiler. Cemaat’in kuluçka makinesinden geldiler. Merkez Bankası’ndan geldi. Merkez Bankası Cemaat’in kuluçka makinesidir. Nerede bir eleman eksikliği olursa oradan geliyor. Borsada ne olup bittiği Ankara’da pek izlenemez, bilinmez. Borsa dilini kullanarak sizi en müşkül durumda ikna edebilir.Bizim borsamız tipik bir kumarhane.
17 ARALIKTAN SONRA BU YAPI BANK ASYA’YA 66 MİLYON DOLAR YATIRDI
Takas Bank’ın parası oradaydı. Saklama hizmeti veren bir kurum, sahibi de İbrahim bey. Takas Bank borsanın iştirakidır. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan’dır. Yönetim Kurulu Üyesi de Ali Çöplü’dür. Ciddi karlı, sermayesi güçlü, kasasında ciddi nakdi olan bir kurum. 17 Aralık’tan sonra bu yapının Bank Asya’ya 66 milyon dolar para yatırıldığı söyleniyor.
Borsaya beş milyon dolar değer biçilirken neden bir milyar dolara düştü. Amerikalı şirketten sonra bu rakam bir milyar dolara düştü. Şu anki kullanılan kampüsün değeri bir milyar dolardan fazla.
(STAR)
http://www.medyagundem.com/iste-borsa-istanbuldaki-hashasiler-gercegi/
Feyzioğlu testereli cinayetin avukatı çıktı!

Feyzioğlu testereli cinayetin avukatı çıktı! Mayıs 12, 2014    
Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde Başbakan’a ve hükümete yalan ve iftiralarla saldıran ve Berkin Elvan adlı çocuğun acımasızca öldürüldüğünü söyleyen Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, testere ile doğranılarak öldürülen Münevver Karabulut davasında, sanık avukatlığı yapması, “yüreği taşlaşan olsa olsa Feyzioğlu’dur” yorumuna sebeb oldu.
Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Varsın yürekleri taşlaşmış olanlar yine kızsın söylediklerimize..” diyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun gerçek yüzünü deşifre ediyoruz.
Danıştay’daki konuşmasında, Gezi eylemlerinde ölen ve cebinden 11 adet maytap çıkan Berkin Elvan’ı savunan Metin Feyzioğlu’nun, Münevver Karabulut’u başını testere ile keserek vahşice öldüren Cem Garipoğlu’nun babası Nida Garipoğlu’nun avukatlığını yaptığı öğrenildi.
FEYZİOĞLU, TOPLUMUN YÜZKARASI
Gazetemize konuşan Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, Metin Feyzioğlu’nun toplumun yüzkarası olduğunu söyledi.
Süreyya Karabulut, Metin Feyzioğlu’nun avukatlığını yaptığı Cem Garipoğlu’nun babası Nida Garipoğlu’nun “cinayete iştirak etmek”ten ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılandığını hatırlatarak, “Nida Garipoğlu’nun iki gömleğinde rahmetli kızımın kanları vardı. Kızımın kanları gömleğine sıçramış. Gömleklerdeki kanlar incelemeye dahi alınmadı” dedi.
METİN FEYZİOĞLU GELİP BANA BAŞSAĞLIĞI DİLEYEMEDİ
“Metin Feyzioğlu gerçekten adalet sahibi bir insan olsaydı, Cem Garipoğlu’nun ailesinin avukatlığını yapmazdı” diyen Süreyya Karabulut, “Garipoğlu ailesinin avukatlığını yapmış olsa dahi, bize başsağlığı dilerdi. Cem Garipoğlu’nun avukatlığını yapan Aytekin Kaya, bana başsağlığı dileyebildi. Metin Feyzioğlu gelip bana başsağlığı dileyemedi. Metin Feyzioğlu, bu toplumun yüzkarasıdır” diye konuştu.
ADALET TECELLİ ETMEDİ
Süreyya Karabulut, Nida Garipoğlu’nun cezaevinde bir yıl kaldığını hatırlatarak, “Adaletin tecelli ettiği iddia ediliyor; maalesef benim adaletim tecelli etmedi. Metin Feyzioğlu’nun avukatlığını yaptığı Nida Garipoğlu, kızımın cinayetinde delilleri yok etme, kızımın kanlarının temizlenmesi, evin temizliği, oğlunun kaçmasını sağladı. Türkiye Barolar Birliği, Ankara Barosu, İstanbul Barosu bize avukat bile göndermedi” şeklinde konuştu.
GARİPOĞLU’NUN AİLESİNİN DE HUKUK DANIŞMANI
Süreyya Karabulut, Metin Feyzioğlu’nun Garipoğlu’nun ailesinin de hukuk danışmanı olduğunu açıkladı ve “Acı ama gerçek” dedi.
Kızının katledilmesi davasına bakan Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mevlüt Bayraktaroğlu’nun, 20 yıl önce sanıklardan Hayyam Garipoğlu’nun “hileli iflas” nedeniyle yargılanmış olduğu kamu davasında beraatine karar veren mahkemenin başkanı olduğunu hatırlatan Süreyya Karabulut, “Mahkeme Başkanı, bu gerekçeyle davadan çekildi. Mahkeme Başkanı, Garipoğlu’nun aile dostları” ifadelerini kullandı.
DÂVÂYA GİRDİĞİ İÇİN GARİPOĞLU’NDAN 1 MİLYON DOLAR ALDI   
Süreyya Karabulut, şunları söyledi:
“Metin Feyzioğlu, Karabulut ailesinin yanında yer almadı da, Garipoğlu ailesinin yanında yer aldı.  Mademki haksızlığın karşısında, adaletli, dürüst ve şerefli ve haysiyetli insandı, Karabulut ailesine başsağlığı dilemedi, Garipoğlu ailesini savundu. Garipoğlu’nda para var. Davaya girdiği için Garipoğlu’ndan 1 milyon dolar aldı.”
VAY BU ÜLKENİN HALİNE
Süreyya Karabulut, Metin Feyzioğlu’nun Cumhurbaşkanlığı için aday gösterilmesinin düşünüldüğünü hatırlatarak, “Vay bu ülkenin haline. Bu ülkeye acırım. Metin Feyzioğlu’ndan bu toplumun soyutlanması gerekir. Metin Feyzioğlu, 70 milyonu kucaklasaydı, bize başsağlığı dilerdi, Karabulut ailesini karşısına almazdı. Mazlum, mağdurun yanında olsaydı, Garipoğlu’nun değil bizim yanımızda olurdu. Kızımı katleden oğlunun suçuna iştirak eden babanın avukatlığını yapan Metin Feyzioğlu’na, kadınlar oy mu verir?” diye sordu.
BAŞBAKAN, CEM GARİPOĞLU’NUN YAKALANMASI İÇİN ÖZEL ÇABA GÖSTERDİ
Süreyya Karabulut, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın davasıyla ilgilendiğini söyledi ve “Erdoğan olmasaydı, Cem Garipoğlu yakalanmazdı. Başbakan olaya el attı, Cem Garipoğlu’nu yakalattı. Başbakan, Cem Garipoğlu’nun yakalanması için özel çaba gösterdi ve bize destek verdi. Başka iktidarlar olmuş olsaydı, kızımın cinayeti kapatılırdı. Başbakan helal süt emmiş biri” ifadelerini kullandı.
“ADAMSA ADALETE TESLİM ETSİN”
Yargıtay’ın, Cem Garipoğlu’nın amcası Hayyam Garipoğlu’nun ‘suçluyu kayırmak’tan, anne Tülay Garipoğlu’na da ‘suç delillerini gizlemek, yok etmek’ suçlarından verilen 3’er yıl hapis cezasını onadığını ve Hayyam Garipoğlu hakkında yakalama kararı çıkarıldığını hatırlatan Süreyya Karabulut, “Metin Feyzioğlu adam gibi adamsa Hayyam Garipoğlu’nu getirsin ve adalete teslim etsin. Cem Garipoğlu’nu kaçırmak, yardım ve yataklıktan ceza aldı. Hayyam Garipoğlu hâlâ firarda” dedi.
Berkin Elvan için ağıtlar yakan Metin Feyzioğlu, Münevver Karabulut’u testere ile kesip çöpe atanların avukatlığını yapmaktan geri de durmadı.
CİNAYETİ OĞLU CEM GARİPOĞLU İLE BİRLİKTE İŞLEDİ
Münevver Karabulut’un katledilmesine yönelik hazırlanan iddianamede, Nida Garipoğlu’nun, cinayeti oğlu Cem Garipoğlu ile birlikte işlediğine dikkat çekilmiş, Nida Garipoğlu’nun, “tasarlayarak, çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak etmek”ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
Nida Garipoğlu, maktül Münevver Karabulut’un öldürülmesi sonrasında delilleri karartma amacıyla evdeki kan lekelerini silmekle de suçlandı ancak Metin Feyzioğlu’nun savunduğu Nida Garipoğlu beraat etti. Yargıtay ise, Nida Garipoğlu’nun beraat kararını da bozdu. Nida Garipoğlu, hüküm giydiği Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanıyor. (AKİT)
http://www.medyagundem.com/feyzioglu-testereli-cinayetin-avukati-cikti/