HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

24 Mart 2014 Pazartesi

Defne Samyeli'ye Muta nikahı komplosu neden yapıldı
24.03.2014
Cemaat’e yakın hesaplardan bir süredir sosyal medyada yürütülen propagandada Defne Samyeli ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında muta nikahı olduğu ve görüntülerinin yayınlanacağı iddia ediliyordu. Samyeli, bu iddiayı kesin bir dille yalanlarken CNN Türk’te yaptığı açıklamada söz konusu iddiayı yayanlara dava açacağını söyledi.
Buna rağmen Cemaat’e yakın hesaplardan muta nikahıyla ilgili tehdit mesajları gelmeye devam etti.
Odatv olarak bir annenin, bir kadının bu şekilde komplolarla ışığının söndürülmesini lanetliyoruz.
Ancak bir soruyu sormadan da geçemiyoruz:
Cemaat Samyeli ile neden uğraşıyor?
Neden Samyeli’nin adı gündeme getiriliyor?
Elbette bunda Samyeli’nin Erdoğan Ailesi’ne yakınlığının, hatta AKP'ye üye olmasının etkisi var. 
Biliniyor ki, Samyeli, AKP etkinliklerine katılıyor, milletvekili olabileceği bile konuşuluyor. Erdoğan Ailesi ile Katar’a gezilere katılıyor. Aileye çok yakın bir isim.
Öyle ki Samyeli’nin bir dönem Erdoğan Ailesi’nin çabasıyla ATV’nin ekran yüzü olacağı dahi konuşulmuştu. (1 Haziran 2009 tarihli Odatv haberine bakınız.)
Bu bilgilerden sonra gelelim bir ayrıntıya...
Belki bugün pek kimsenin hatırlamadığı o olaya…
Halbuki gazete sayfalarından düşmemişti günlerce...
Sizi çok gerilere değil, 21 Kasım 2013 tarihine götürelim.
Yani 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının gizlice tam gaz sürdüğü, dinlemelerin gizlice devam ettiği, hatta Başbakan’ın bile dinlendiği o günlere.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Defne Samyeli’nin de kapısını çaldı. TÜİK yetkilileri, bir ay boyu sürecek çalışma için Defne Samyeli’den yardım talep etti. Yetkililer, bu kapsamda bir görevlinin 30 gün boyunca Samyeli’nin evinde kalmasını istedi. 
Yapılacak çalışmanın “özel hayatın gizliliği” ilkesinin çiğneyeceğini belirten Samyeli, araştırma için vaktinin de olmadığını söyledi. Samyeli’nin talebi reddetmesi üzerine kendisine 929 TL ceza kesildi.
Samyeli, TUİK’i mahkemeye verdi.
Şimdi merak ettiğimiz konu şu:
TUİK’in Samyeli’yi seçmesi tesadüf mü?
TUİK, Samyeli’nin evine neden girmek, neden bir ay kalmak istedi?
Özel hayatının kaydını neden tutmak istedi?
Bu talebin soruşturma iddialarının patlamasından tam bir ay önceye denk gelmesi tesadüf mü?
Tüm bu tabloya baktığımızda mesele ilginç görünüyor değil mi?
Ve...
Unutmayınız ki, 14 Şubat 2014'de Cemaat'in kimlerin telefonlarını dinlediği belgesi basına sızdırıldı ve görüldü ki, telefonu dinlenen isimlerden biri de Defne Samyeli idi!
Birilerinin Defna Samyeli'yi hedef yaptığı belli.
Peki, niye?
Odatv.com
Cemaat yine belaltı çalışıyor
24.03.2014

Hep söyledik; belgeledik, yazdık: Bu Cemaat Türkiye’nin en önemli tehlikelerinden biridir.
Türkiye’nin son 7 yılında damga vuran kaset komplolarında da birebir parmağı, dahli ve taşeronluğu vardır.
Şimdi…
Sözde, Başbakan’ın oğlu Burak Erdoğan’a ait olduğunu iddia ettikleri bir ses kaydını sızdırdılar.
İddialarına göre; Başbakan’ın oğlu, yabancı uyruklu sevgilisiyle telefonda konuşuyor.
İçeriğine dahi girmek istemiyoruz.
Ve soruyoruz:
Size ne?
Bu kaydı hangi yollarla elde ettiniz?
Ve bu mu iddia ettiğiniz ama sadece kılıf olduğunu bildiğimiz “yolsuzlukla mücadele”?
Hatırlanacağı gibi; kısa süre önce de Başbakan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan’a ait olduğunu ileri sürdükleri bir videoyu sızdırmışlardı.
Evet, sözde "o demokrat", "o insan haklarına saygılı","o özgürlük aşığı" diye lanse edilen ve hani birilerine göre sözde "zulüm gören" Cemaat gerçeği aslında işte budur.
ÖNCE YAYDILAR SONRA KALDIRDILAR
Ve son dakika notu:
Başta Odatv'nin bu haberi olmak üzere, sosyal medyada oluşan yoğun tepki sonrası, ses kaydı yayından kaldırdı.
Ve akıllara şu soruları getirdi:
Kaydı yayından kaldırma; yeteri kadar yayıldığını düşünüp, "amaç hasıl oldu" düşüncesi miydi?
Zira, ses kaydı çoktan başka hesaplarca kopyalandı ve internette yerini aldı...
Ya da...
Acaba "asıl kaset" öncesi bir tepki ölçme miydi bu belaltı operasyon?

Odatv.com
AK Parti'nin İstanbul mitingi VİDEO (Tamamı)
http://yenisafak.com.tr/video-galeri/ak-partinin-istanbul-mitingi-tamami/14714


Hürriyet Yenikapı'dan irtica çıkardı

Hürriyet Gazetesi Yenikapı gerçekleşen AK Parti Büyük İstanbul Mitingi haberini sadece sarıklı, cübbeli, çarşaflı kişilerin fotoğraflarıyla haberleştirdi.
 24 MART 2014  AK Parti'nin Yenikapı Miting Meydanı'nda gerçekleştirdiği "Büyük İstanbul Mitingi" basında geniş yer buldu. Başbakan'ın 2 .milyon kişinin katıldığını belirttiği mitingi Hürriyet Gazetesi okuyucularına aktarma şekli "irticayı hortlatma çabası" olarak yorumlandı.Hürriyet Gazetesi her kesimden insanın katıldığı mitingden sadece ellerinde tespih bulunan sarıklı, cübbeli, çarşaflı kişilerin fotoğraflarını yayınlamayı tercih etti.

Abimi Fethullah Gülen şikayet edip tutuklattı

Alvarlı Efe Hazretlerinin torunu ve gelini yaptıkları açıklamada Zaman gazetesini yalanladı. Sadi Mazlumoğlu'nun kardeşi Nakip Mazlumoğlu, ağabeyinin Fethullah Gülen'in şikayeti üzerine tutuklandığını açıklayıp o gün yaşananları anlattı. Sadi Mazlumoğlu'nun eşi ise "Ben kimseyi görmedim, söylemedim" dedi.
Sadi Mazlumoğlu nun kardeşi Nakip Mazlumoğlu24 MART 2014Erzurumlu alim Alvarlı Efe Hazretlerinin torunlarından Nakip Mazlumoğlu, "Ağabeyime olan hadise, Fethullah efendinin o günkü tutumu onun gençliğine mi mal edilir yoksa zihniyetine mi kafa yapısına mı? 'Ne etmiş?' Gürcü Kapı Karakolu vardı. Şikayet etmiş. Demiş ki 'Hoca Atatürk'ün aleyhinde konuşuyor. Tabii polis gelip medreseden alıp götürmüştü" dedi. Mazlumoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 21 Mart tarihinde Erzurum mitinginde yaptığı konuşmada gündeme getirdiği olayla ilgili açıklama yaptı. Mazlumoğlu, ağabeyi Sadi Mazlumoğlu'nun Kurşunlu Medresesi'nde Fethullah Gülen ve eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz gibi isimlerin de bulunduğu birçok isme hocalık yaptığını söyledi. Medreseye ilim seviyesine göre öğrenci alındığını vurgulayan Mazlumoğlu, Gülen'in de burada 6-7 yıl eğitim aldığını vurgulayarak, "O konuda bizim kimseye bir şeyimiz olmayacak ama içimiz yanıyor. Diyoruz ki; 'Bu şeye niye alet oldu, niye olalım. Memleketimizi vatanımızı sevelim. Milletimize zeval gelmesin ki doğruyu bulalım. Doğrudan uzak kalmayalım ama maalesef bu zat böyle bir şeye girdi. Sonu ne olur bilemiyorum" dedi. Son günlerde basında ağabeyinin 40-50 yıl önce yaşadığı bir olayın gündeme geldiğine dikkati çeken Mazlumoğlu, şöyle devam etti: "Bu yarayı deşmek gibi bir şey mi olur? Yani bize bir fayda mı zarar getirmek iyi düşünmek lazım. Ağabeyime olan hadise, Fethullah efendinin o günkü tutumu onun gençliğine mi mal edilir yoksa zihniyetine mi kafa yapısına mı? 'Ne etmiş?' Gürcü Kapı Karakolu vardı. Şikayet etmiş. Demiş ki 'Hoca Atatürk'ün aleyhinde konuşuyor. Tabii polis gelip medreseden alıp götürmüştü. O gün orada jandarma olarak görev yapan Memduh efendi vardı. Hacı Salih Efendi vardır Erzurum'lu onun oğlu. Onun yardımıyla karakoldan çıktı. Hadise buydu. Bundan sonra kapandı gitti. Yani fazla üstüne biz varmadık. Ama mesele bizi üzdü. Ben de hadisenin içindeydim. Götürdüler karakola sonra bıraktılar. Üzüldük tabii. Niye bu şekilde. Ben de şimdi diyorum o günkü zihniyet bu muydu yoksa sonunda mı değişti bu zat ya. Böyle bir şeye girişti, geçici ben öyle yorumladım ama değilmiş demek. Kafasında bu zihniyet varmış görüşü, düşüncesi bu şekildeymiş ama dışarıya vurmamıştı şimdi vurdu." "Maksat Erdoğan'ı ortadan kaldırmak" Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mazlumoğlu, aile olarak devletle hep barışık olduklarını, sıkıntıları olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Bugünkü hadise büyük bir üzüntü büyük bir sıkıntı. 'Niye bu kadar tepki? Niye bu kadar beğenmemezlik?' Memleketin aleyhine bir durum zuhur ediyor, vatanın aleyhine bir durum zuhur ediyor, demokrasinin aleyhine bir durum zuhur ediyor. 'Sandık varsa bu sokaklara dökülmenin anlamı ne? Niye dökülüyoruz?' Bir genç ölüyor çocuk ölür onun ölümüne de üzülürüz. Sokaklara dökülüp bağırıp çağırıyoruz. 'Niye sebep? Ne tepki gösteriyoruz.' Bunun altındaki bu şey başka zihniyet. Tabii ki sade o çocuk değil. Maksat AK Parti'yi ortadan kaldırmak, Erdoğan'ı ortadan kaldırmak. Erdoğan gider ona baki değil. Götürmenin yolları vardır. Sandık var gel sandığa oyunu kullan. Sonra Fethullah efendi, 'Sen siyaset niye yapıyorsun?' Ben buna üzülüyorum. Senin görevin orada irşat. İrşat görevini yap. Millete doğruyu göster. Yanlış varsa bu zatın da onu ikaz et. Elbette ki bu da beşer. Yanlışları olabilir. Dershanelerin kapanmasına tepkini anlıyoruz ama bu şekilde sokaklara dökülmeyi anlayamıyoruz. O kadar yanlış. Çok büyük üzüntü içindeyim. Allah'a dua ediyoruz ki 'Yarabbi bu ateşe bir su serp. Memleketimize zarar zeval vermesin. Memlekete, devlete zarar verirse bize olur, yani bizim aleyhimize olur, lehimize hiçbir şey olmaz. Allah ateşe bir su serpsin tekrar ediyorum. İnşallah sonu hayrolur." "Fethullah efendi bizi çok üzmüştür"Mazlumoğlu, "Ağabeyim temiz bir insandı, yani kin tutmayan biri. Fazla üstüne varmadı ama iş bu şekle varınca medreseden ayrıldı. Erzurum'dan ayrılınca Fethullah efendi askere gitti. Sonra Edirne'ye gitti. O günkü yapısı, tutumu böyle bugünkü bir şeyi yoktu ama nereden böyle bu şekilde bir fikir ortaya attı onu da çözemedik anlayamadım. Üzüldüm yani çok üzüldüm. Ailece üzüldük. Severdik takdir ederdik ama şimdi maalesef bu davranışı bizi çok üzmüştür" diye konuştu. Olayın şahitleri arasında o günkü talebelerin bulunduğunu ifade eden Mazlumoğlu, "Allah'a hamdolsun o zaatlar büyük hizmetler ettiler ama sonu böyle olunca çok üzüldük çok yanlış. Memleket bizim vatan bizim devlet bizim. Biz ailece olarak vatana millete devlete İslam'a bağlı bir aileyiz" dedi. Sadi Mazlumoğlu'nun eşi Mükerrem Mazlumoğlu, Zaman Gazetesi'nin ağzından verdiği demeci yalanladı. "Ben kimseyi görmedim, söylemedim, söylemem de" Başbakan Erdoğan'ın Erzurum mitinginde dile getirdiği konuyla ilgili Zaman gazetesi, Sadi Mazlumoğlu'nun eşi Mükerrem Mazlumoğlu'nun ağzından Erdoğan'ı yalanlayan bir habere imza atmıştı. Merhum Sadi Mazlumoğlu'nun 80 yaşındaki eşi Mükerrem Mazlumoğlu röportajın kendisine ait olmadığını belirterek, "İftirası, yalanı yulanı katmasınlar. Hiç benim söylediğim bir şey yok" dedi. Mazlumoğlu, şunları söyledi: "Doğru değil verdikleri. Ben kimseyi görmedim, kimseye bir şey söylemedim, söylemem de. " Bu durumun hoşuna gitmediğini de belirten Mazlumoğlu, "Beğenmedim. Bu lafları yazdıklarını beğenmedim, beğenemedim o lafları. 'Ne diye yazıyorlar ki.' Bak yazan yalan söylemiş. Gördüm öyle dedi öyle dedi. O yalan demiş, esas o yalanı kimse bilmiyorum ne bileyim kim. Ben ne gördüm ne söyledim. Ben hastanedeydim zaten. Cuma günü çıktım" şeklinde konuştu. Kalp ameliyatı olduğunu, 21 Mart'ta hastaneden çıktığını, Başbakanın Türkiye'nin Başbakanı olduğunu söyleyen Mazlumoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye'yi idare ediyor. O da benim evladım. Benim evladım olsaydı onun kadar evladım vardı, oğlum kızım vardı. Fethullah hoca da evladımız zaten" Mazlumoğlu, 1 Mart 1996 yılında vefat eden eşinin 25 yıl Yalova'da merkez vaizi olarak görev yaptığını, dedikoduya, siyasete hiçbir zaman karışmadığını ifade ederek, "Hastalandı. 87 yılında emekli oldu. Kalpten hastalık çekti, 4 yıl hastanede, İstanbul'da kaldık, gittik geldik. Allah verdi Allah aldı. Şimdi işte ben de çekiyorum o hastalığı" ifadelerini kullandı. Erzurum'da adeta kıyamet kopuyor"Başbakan Erdoğan, partisinin Erzurum'da, Gar Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuyla ilgili şu açıklamaları yapmıştı: "Bu Pesilvanya'daki zat gençliğinde, Erzurum'da bu çok önemli, bilmeyebilirsiniz, öğrenmekte fayda var, Erzurum'da Alvarlı Efe Hazretlerinin medresesine gidip geliyor, kendi yazdığı kitapta, Alvarlı Efe'nin torunu olan Sadi Hoca'dan ders aldığını, Sadi Hoca'nın tecrübesiz ve bilgisiz olduğunu aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle medreseden ayrıldığını söylüyor, bi taraftan Sadi Hoca'dan ders aldığını söylüyor, diğer taraftan da bilgisiz olduğunu söylüyor. Bir gazeteci hanım kardeşimiz, Alvarlı Efe Hazretlerinin torunu, Nagip Efendi'ye ulaşıyor, işin aslını soruyor. Nakip efendi, bu gazeteci kardeşimize meselenin, aslını anlatmış ve bir gün medreseye jandarmalar geliyor. Sadi efendinin kollarına, kelepçe takıyor. Gürcükapı'daki karakola götürüyorlar. Erzurum ayağa kalkıyor. Halk Gürcükapı'daki karakolun önüne yığılıyor. Erzurum'da adeta kıyamet kopuyor. Kısa süre sonra hadise anlaşılıyor. Sadi Efendi'den şikayetçi olan genç, Pensilvanya'daki zat, biliyor musunuz. Jandarmaya gitmiş, 'Sadi Efendi Atatürk aleyhinde konuşuyor' diye şikayette bulunmuş ve bu yalanla da Sadi Efendi'yi tutuklattırmış. Görüyorsunuz değil mi, takiyyenin, yalanın, fitnenin ne zaman başladığını. Görüyorsunuz değil mi?" Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının ardından bazı gazetelerde Sadi Hocaefendi'nin eşi Mükerrem Mazlumoğlu'nun olayı yalanladığı yönünde iddialar öne sürülmüştü.
http://yenisafak.com.tr/gundem-haber/abimi-fethullah-gulen-sikayet-edip-tutuklatti-24.03.2014-628343

Zehir zemberek sözlerle Cemaatten istifa etti

Fethullah Gülen Cemaati'ne yakınlığıyla bilinen Aktif Eğitimciler Sendikası'nda sarsıcı istifa. Dershanelerin dönüştürülmesi sürecinden sonra Hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığı'na adeta savaş açan Sendikanın Batman İl Temsilcisi Mehmet Faruk Bulut, kandırıldığımı acı içinde gördüğünü belirterek Gülen Hareketinden ve ktif Eğitimciler Sendikası'ndan istifa ettiğini açıkladı. Bulut, bir Kürt olarak STV'yi izlemekten utandığını da açıkladı.
 24 MART 2014Fethullah Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen Aktif Eğitimciler Sendikası'nın Batman İl Temsilcisi Mehmet Faruk Bulut, zehir zemberek bir açıklama yaparak, Cemaatten ve temsilcilikten istifa ettiğini açıkladı. Cemaatin muhalefeti imani değilLise birden beri içinde bulunduğu Gülen hareketinde samimi inancıyla hizmet ettiğini belirten Bulut, "Bugün kandırıldığımı derin bir acı duyarak anlıyorum" dedi. Açıklamasında 20 yıldır canla başla çalıştığı ve uğruna iki defa ölümle burun buruna kaldığını Cemaatin siyasete müdahale etmsini sert bir dille eleştiren Bulut, "Ana muhalefetten fazla muhalefet etmemizin iman hizmetiyle bir alakası yok" dedi.Dehşetle izliyorumBulut, "Yüzde elli bir oy alan bir iktidarın sandık dışı yollarla devrilmek istendiği bir ortama müdahil olmamamız gerektiğini bir Müslüman, bir demokrat olarak düşünüyorum. Bu güne kadar bütün din düşmanlarına bile gösterilen hoşgörünün yüzde birinin bile Müslümanlara çok büyük hizmetleri olmuş bir Hükümetten esirgendiğini dehşetle izliyorum" diye konuştu.Samanyolu TV izlerken yerin dibine geçiyorumBulut istifasına diğer bir gerekçe olarak ise STV'de yayınlanan Şefkat Tepe dizisini gösterdi. Peygamber Efendimizin Miraç'tan indirilip kamyonete bindirilme sahnesiyle büyük tepki çeken dizinin, Kürtleri aşağıladığını belirten Bulut, "Kürt ve Türk şakirtlerin beraber açtıkları bu hizmet yolunda Şefkat Tepe'de niye biz Kürtlere hakaret ediliyor. Biz Türk kardeşlerimizle ile alakalı her olumlu gelişmeyle iftihar ederken, dünyanın 160 ülkesinde sadece Türk kültüründen bahsedilirken ve biz Kürtler bunları sorun etmezken; Türk kardeşlerimiz neden rahatsız olduğumuz bir konuda bizi ayıplıyorlar? Neden hiç empati kurmuyorlar? Ben 20 yıl boyunca bu dava uğruna mücadele verirken Samanyolu'nu izlerken bir Kürt olarak yerin dibine geçerken bunu bize niye reva görüyorlar?" dedi.
http://yenisafak.com.tr/gundem-haber/zehir-zemberek-sozlerle-cemaatten-istifa-etti-24.03.2014-628488?ref=manset-1

Fransa'dan idam kararına tepki

24 Mart 2014
Fransa Dışişleri Bakanlığı, Mısır'da Müslüman Kardeşler Teşkilatının 529 üyesinin idam cezasına çarptırılmasına tepki gösterdi.


Konuyla ilgili bakanlık açıklamasında, idam cezası haberlerinin ''endişe ile karşılandığı'' bildirildi. Açıklamada, ''Fransa ne koşullarda olursa olsun idam cezasına karşıdır ve bu cezanın adalet biçimi olmadığı konusunda kararlıdır'' ifadesi kullanıldı.

Fransa'nın Mısır'da devam eden geçiş sürecine verdiği desteğe atıfta bulunulan açıklamada, ''Öngörülen takvim uyarınca seçilmiş demokratik kurumların anayasa ve uluslararası taahhütlere uygun olarak insan hakları ve temel özgürlüklere uygun hareket edilmesini garanti altına alması gerektiği'' ifade edildi.
http://www.timeturk.com/tr/2014/03/24/fransa-dan-idam-kararina-tepki.html#.UzCrb1o5nDc

CHP'liler geneleve gidip, hizmet sözü verdiler

24 Mart 2014
Yunusemre İlçe Başkanı Engin Uzun ve partililer Turgut Özal Mahallesi'ndeki genelevde bir saat vakit geçirerek burada çalışan kadınlardan ve personelden oy istedi.


Manisa'da ilk kez bir siyasi partinin genelevdeki kadınları ziyaret edip onları önemsediğini söyleyen Uzun, genelev çıkışında açıklama yaptı.

Uzun, "Seçimlere 5 gün gibi kısa bir zaman kaldı. CHP olarak kentin her yerini gezmeye devam ediyoruz. Bugün de sıra dışı bir çalışma gerçekleştirdik. Toplumun ötekileştirdiği, unuttuğu insanları CHP hatırlamaya devam ediyor. Burada çalışanlara bu bölgenin ihtiyaçlarını ve isteklerini sorduk. Onların da bir oyu olduğunu ve oylarının kıymetli olduğunu söyledik. Önemli olduklarını hatırlatarak, adaylarımızın projelerini anlattık. CHP kimsesizlerin kimsesidir. Mağdur insanların her zaman yanındadır. Kader mağdurları ile bir saatimizi geçirerek adaylarımıza oy istedik" dedi.

Manisa Genelevi'nde çalışanların bu ziyaretten çok mutlu olduklarını kaydeden Uzun, kendilerine isteklerini anlattıklarını dile getirdi.

ASFALTLAMA ÇALIŞMALARINDAN BAHSETTİLER
Ziyaretin, CHP'nin insan ayrımı yapmadığının göstergesi olduğunu belirten Uzun, "Fiziki şartlarının kötü olduğundan, asfaltlama çalışması yapılmadığından, sosyal tesisin olmadığından bahsettiler. Biz de belediyeyi kazandığımızda hizmet için söz verdik" diye konuştu.
http://www.timeturk.com/tr/2014/03/24/chp-liler-geneleve-gidip-hizmet-sozu-verdiler.html#.UzCqe1o5nDc

 

Kudüs'te en büyük Yahudileştirme Projesi

24 Mart 2014
İşgalci, Kudüs`te Yahudileştirme faaliyetlerinin en büyük projesini inşa etmeye başladı. Hamas işgalciyi Filistinlilerin kabul etmeyeceği bir emrivaki yapmaya kalkışmaması yönünde uyardı.


1948`de işgal edilen Filistin topraklarındaki kutsal mekanları savunan ve ihlalleri takip eden El-Aksa Vakıf ve Kültür Mirası Müessesesi, işgal yönetiminin bugünlerde Kudüs`te Yahudileştirme faaliyetlerinin en büyük projesini inşa etmeye başladığını söyledi.

Projenin adının "Tarihi Eserler Milli Kompleksi" olduğunu, 20 dönüm üzerine inşa edileceğini ve toplam inşaat alanının 35 bin metrekareye ulaşacağını kaydeden El-Aksa Müessesesi, bugün konuyla ilgili yayınladığı bildiride, komplekste "Tarihi Eserler Kütüphanesi", "Tarihi Eserler Milli Arşivi", "İsrail Tarihi Eserler İdaresi" yönetim binası, ofisler ve dev depolar olacağını bildirdi.

Kompleksin Kudüs`ün batı kesiminde Hebrew Üniversitesi, İsrail Müzesi, Heykel Müzesi ve işgal parlamentosu Knesset yakınlarındaki "Müzeler Tepesi" olarak adlandırılan bölgede inşa edileceğini açıklayan El-Aksa Müessesesi, 100 milyon dolara mal olması beklenen kompleksin yapım masraflarının çoğu Amerika`da olan 26 Yahudi örgütü ve İsrail Hükümeti tarafından karşılanacağını söyledi.

El-Aksa Müessesesi, 2006 yılında temeli törenle atılan proje için o tarihten bu yana kazı çalışmalarının devam ettiğini ve yerin altına doğru 40 metre kazıldığını, inşaatın 2016 yılının sonlarına doğru bitmesinin planlandığını ifade etti.

Hamas, İşgal Rejimini Uyardı

İslami Direniş Hareketi (Hamas), işgal yönetiminin Kudüs kentinde yoğun bir şekilde sürdürdüğü Yahudileştirme faaliyetlerini ve Yahudi yerleşim birimi inşasını kınadı.

Hamas Hareketi bugün konuyla ilgili bir bildiri yayınladı. Filistin Enformasyon Merkezi`ne ulaşan bildiride, işgal rejiminin Filistin Yönetimi`yle yapılan müzakereleri, Amerika`nın yanlı tavrını ve uluslararası toplumun işgalcilerin cinayetleri karşısındaki sessizliğini istismar ettiği ifade edildi.

Bildiride, işgal yönetimine Filistinlilerin kesinlikle kabul etmeyeceği bir emrivaki yapmaya kalkışmaması yönünde uyarıda bulunuldu.

Hamas Hareketi bu bildiriyi, işgal yönetiminin Kudüs`ün batı kesiminde 35 bin metrekare alan üzerine kurulacak "Tarihi Eserler Milli Kompleksi" inşasına başlaması üzerine yayınladı.

Ramallah`taki Filistin Yönetimi`ni işgal rejimi tarafından daha çok cinayet işlemek ve Yahudileştirme faaliyetlerini perdelemek amacıyla kullanılan müzakerelere son vermeye ve uzlaşı çabalarını sürdürmeye davet eden Hamas Hareketi, işgal rejiminin Filistin`in tarihi gerçeklerini değiştirme planlarının başarısız olacağını söyledi.
http://www.timeturk.com/tr/2014/03/24/kudus%60te-en-buyuk-yahudilestirme-projesi.html#.UzCpFlo5nDc