HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

12 Şubat 2014 Çarşamba

İsteniyor ki, gazeteci Başbakan’ı tehdit etsin!

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
 
 
12 Şubat 2014
Gazeteciye posta koyan Başbakan mı?
Başbakan’a posta koyan gazeteci mi? 
Ben gazeteciyim ama..
Benim tercihim, birinciden yana..
Niye?
Başbakan’ı değiştirmek, halkın elinde..
Ama gazeteciyi değiştirmek, halkın elinde değil.
O patron kovar, diğer patronun yanında kaldığı yerden çirkefliğe devam eder.
O da kovarsa, bir başkasının yanında..
Şirretlik sürdürülür..
Öyle ise, seçim vasıtası ile koltuğundan indirme imkanı bulunan “siyasetçi”nin, koltuğundan indirilemeyen gazeteciye posta koymasını, tercih etmemiz lazım..
“Ana avrat” kelimelerinin de karıştırıldığı tehditler mi?
Bir anlamda gönül koyma sadedinde, “Ya olur mu? Ne yapıyorsunuz siz?” türünden sitemler mi?
Benim tercihim, “gönül koyma” anlamındaki sitemden yana..
“Ana” ve “avrat” kelimelerinin geçtiği bir  tehdidi, tabii ki kabullenemem..
Bu tercihlerimi niye sıraladım..
Habertürk gazetesindeki gerçeklere aykırı bir yayın ile alakalı, Başbakan’ın dinlemeye takılan konuşması sebebi ile..
Başbakan, gazete yetkilisine sitem ediyor. 
Sitem sebebi ile medyada kıyametler kopuyor..
“Bu açık bir sansürdür” deniliyor..
Oysa Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün, 28 Şubat dönemindeki hükümetin bakanına, başbakana aktarması için söylediği sözler, hâlâ kulağımızda..
Ne diyordu, genel yayın yönetmeni..
“Ulan yine ben koruyorum, hâlâ da ben koruyorum. Röportaj gibi gideceksin ana avrat iyice bir kavga edeceksin ondan sonra tekrar iyi adam olacaksın.”
Sızdırılan onlarca konuşmadaki “sitem” içerikli hatırlatmalara bir bakın..
Bir de o dönemin, açığa çıkan tek örneğindeki ahlaksız tehdide..
Bu ülkenin bakanı ile değil, sanki emri altındaki bir çalışanı ile konuşuyor..
Bu ülkenin başbakanına değil, sanki kendi oğluna tehditler savuruyor..
Arada bir fark daha var..
Başbakan, gazete yönetimini ararken..
Haksız olduğu bir konuda, kendisinin haklı gösterilmesini istiyor değil..
“Biz gece gündüz çalışıyoruz.. Siz sekteye uğratıyorsunuz” diyor.
Kısaca söylemek gerekiyorsa, “Bize haksızlık ediyorsunuz” diyor..
Peki, Özkök örneğindeki gazeteci, hükümetin üyesi bakanı niye arıyordu?
“Gazetemize haksızlık ediliyor” türünden bir konuda mı?
Hayır..
“Patronun mukavva fabrikasına, teşvik çıkmadı, gelip ana avrat ...” diye..
Gazetecilikle ne ilgisi var ise, patronun, mukavva fabrikası teşviğinin!
Kimse, “Onlar dünde kaldı” demesin..
Bugün de arzulanan, dünkü o tablodur.
İstiyorlar ki, gazeteciye “sitem”le yetinen başbakan gitsin..
Yerine, gazetecilerden emir alan başbakanlar gelsin..
Gazetecinin patronunun bir dediğini iki etmeyen başbakanlar gelsin..
Halk, seçimde son sözü kendisinin söylediğini zannetsin..
Ama ülkeyi, derin gazeteciler yönetsin..
Patronlarının arzuladığı şeyi alamayınca, başbakan indirip, yerine kendi belirledikleri, başbakanları getirsinler..
28 Şubat günlerinde, Yeni Yüzyıl, Milliyet gazeteleri banka hortumcusu Korkmaz Yiğit’e satılmıştı..
28 Şubatçı Güven Erkaya’nın referansı ile, Türk Ticaret Bankası’nın ihalesini de, arka plandaki Alaattin Çakıcı ile birlikte hortumcu Korkmaz Yiğit almıştı.. 
Oysa, o alımlar yapılana kadar, piyasada kimse, Korkmaz Yiğit’i tanımıyordu.
Bugün, Sabah ve atv’nin, kamuoyunun yakından tanıdığı iş adamları tarafından satın alınmasına karşı çıkanlar..
Arzu ediyorlar ki..
Gazeteleri, televizyonları  gerçek iş adamları değil..
Banka hortumcuları alsınlar..
Hatırlayın..
İnterbank hortumunu.. Etibank hortumunu organize eden Cavit Çağlar, ntv’nin sahibi idi. Ayrıca Bursa’da yerel televizyon ve bir gazetenin sahibi idi..
Bankekspress hortumcusu Korkmaz Yiğit, kanal6’dan tutun.. Milliyet, Yeni Yüzyıl’a kadar birçok medya organını satın almıştı..
Sadece banka hortumcusu değil..
Ayrıca MİT’le irtibatlı bir mafya babası ile ortaktı.. 
Bugün, kamuoyunun tanıdığı iş adamlarının sabah-atv’ye sahip olmasına karşı çıkanlar..
İstiyorlar ki.. 
Mafya babaları ile ortak olan banka hortumcuları gazetelere sahip olsun.. Televizyonlara sahip olsun..
Çark, karanlık adamların eliyle döndürülsün.. 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder