HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

4 Mart 2014 Salı

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Bahçeli iktidarında, Gülen’e gıyabi tutuklama!

 
 
04 Mart 2014

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit


Bunları biliyor muydunuz?

Fetullah Gülen’in, 1999’da “rahatsızlık gerekçesi” ile ABD’ye gittikten sonra..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde..
Yani 2000 yılında, gıyabi tutuklama kararı çıkartıldığını..

Bilmem, hatırlayanınız var mı?

Sonrasında o gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı ama..
Bugünlerde MHP’ye sinyal çakan Gülen ekibine hatırlatmak istedim..
Bahçeli’nin Başbakan Yardımcılığı döneminde, Gülen’e gıyabi tutuklama kararı çıkartıldığını bir kenara not edin..

İleri-geri konuşanlara, hatırlatırsınız..
“Bahçeli o tarihte, sadece Başbakan Yardımcısı idi” demeyin sakın.. O dönemde Başbakan da, Gülen’in şefaat edeceğini söylediği(!) Bülent Ecevit idi.

Önceki gün aynı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı’na aday olacağını hatırlatarak, “Yüzde 51 ile geldin. Yüzde 51 ile gideceksin.. Sen artık Çankaya yokuşunu çıkamazsın” diyor..
Garip bir ifade..
Bir siyasi partinin genel başkanı, rakip partinin genel başkanına, “Rakibin % 51 ile seçimi kazanacak. Sen Cumhurbaşkanı olamayacaksın” diyorsa, MHP için bunun övünülecek neyi var?
Bu kadar saldırdığınız bir kişiye karşı, bütün sol-sağ-bölücü partiler birleşip, yine de ancak % 1 oy farkı ile seçimi kazanacaksanız..
Siz buna “Kazandık” mı diyeceksiniz?
O sonucun hemen arkasından, birbirinizle kavga edip, seçtiğiniz adamın da altını oymayacak mısınız?
Bir başka açıdan olaya bakalım..
Bahçeli’nin bu sözleri, Başbakan’ın % 49 oyu olduğunu itiraf değil mi?
Bir siyasi partinin genel başkanı, bu kadar mı, safça laflar eder?
Bu kadar mı, rakibi olan partiyi gözünde büyütür?
Garip.
Gerçekten çok garip.

Kemal Kılıçdaroğlu, mal varlığını güncelleyerek açıklamış.
Burhaniye’deki villaya baktım, ne fiyat diye?
Çünkü 2-3 sene öncesinde, “Maliyetini verene, hemen veririm” diyordu..
Aslında maliyeti 130 bin değildi ama..
O “130 bin lira” hesap çıkartıyordu..
Dün baktım villanın fiyatına, 300 bine fırlamış..
Malvarlığını açıklarken bile, büyük gaflara imza atıyor, Kemal Bey..
İki açıdan birden..
Ülke öyle zenginleşiyor ki, Kemal Bey oturduğu yerden, 130 bin lirasını, 300 bin lira yapıyor..
Bu birinci açıdan, Kemal Bey’in çıkmazı..
İkincisi ise..
Kemal bey sürekli, “Ülke bitti, mahvoldu” diye eleştiriler getirirken.
Burhaniye’deki villanın değeri, ülkenin mahvolmadığının açık delili olarak karşımızda duruyor..

Şu ihtimali de gözden uzak tutmayalım..
300 bin liralık villanın bulunduğu yer, CHP’li belediye..
Bu belediye, Kemal Bey’in taşınmazının olduğu yerde, belediye imkanlarını abartılı şekilde devreye sokmuş ise..
Yolunu en genişinden yapmış ise..
Çevresinde, normalin çok üstünde yeşillik alan ayırmış ise...
Kemal Bey’in taşınmazı da, değerine değer katar.
130 bine satmayı düşündüğü taşınmaz, düşük değerden fiyatlandırma yapılan malvarlığı dilekçesinde bile, 300 bin TL üzerinden rakamlandırılır!

TUSKON Genel Kurulu’nu izliyorum..
Görüntüleri defalarca seyrettim.
İki ayrı cepheden çekim yapılmış. Özellikle karanlık görüntü veren sağ taraftan yapılan çekimde, görüntüyü diklemesine bir uzatıyorlar ki..
Sanıyorsunuz orada 10 bin kişi var..
“AK Parti, miting alanlarındaki kalabalığı montajla olduğundan fazla gösteriyor” diyorlar ama..
Bunu söyleyenlerin kendileri, TUSKON Genel Kurulu’ndaki kalabalığı üç misli gösteriyorlar..
AK Parti’nin mitinginde kaç kişi vardı, şimdi ne gösterilirse gösterilsin, 30 Mart’ta önümüze gelecek..
Ama TUSKON Genel Kurulu’ndaki görüntülerde yapılan oynamayı, kim, nasıl düzeltecek?

TUSKON Genel Başkanı Rızanur Meral’i izliyorum..
Siyasetçileri suçluyor.
Bir sene önceki genel kurulu izliyorum.
“Sayın Başbakanım” diyor, başka bir şey demiyor..
İnsan, bir yılda bu kadar farklı bir konuşmaya imza atabilir mi?
“Başbakan da öyle yapıyor” demeyin..
Başbakan, arkadan hançerlendikten sonra, faillere söylüyor onu..
Peki TUSKON’a ne oluyor?
Ne oluyor ki, “Sizin sayenizde varız” derken..
Şimdi, en ağır ifadelerle hakaretler yağdırılıyor?
Üstelik, bir vakfa yapılan bağışları, “para kazanma” olarak göstermeye çalışıyor?
“Vakfın malvarlığı” ile, “kişilerin malvarlığı”nın farklı olduğunu bilemeyecek kadar, cahil mi bu genel başkan?
Yoksa, gözleri kararmış, attıkları iftiraların farkında mı değiller?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder