HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

28 Şubat 2014 Cuma

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Yargıyı ‘Bakan’ yerine ‘Gülen’e mi bağlayalım?

28 Şubat 2014
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit


“Bakan” derken, “bakma” anlamında demiyorum..
“Gülen” derken de, kastım “gülen adam” değil..
“Bakan”dan kasıt Adalet Bakanı..
“Gülen”den kasıt, Fetullah Gülen..
Gülenci medya, “Yargıyı bakana bağladılar” deyince..
Ben de gayri ihtiyari olarak, kendi kendime, “Gülen’e mi bağlasaydılar” deyiverdim..

Doğru ya..
En temizi bu..

Taa ABD’de oturup.. Türkiye’de geceyarısı, bir eve gidecek olanın başına gelebilecekler kendisine bildirilip, müdahalesi sağlanıyorsa.. Sadece yargıyı değil, emniyeti de Gülen’e bağlamak gerek.
Zaten anlaşılan o ki, düne kadar, öyle çalışmış..
Yargıtay imamı, dosyayı incelenmek üzere Pensilvanya’ya yollamadı mı?.
Tuzağa düşecek adamın bilgisi, Pensilvanya’ya gitmedi mi?
Büyük holdingi incelemeye gidecek müfettişlerin haberi, önce Pensilvanya’ya bildirilmedi mi?..
“İki husus için” teşekkürler, Pensilvanya’ya sunulmadı mı?.
O zaman yargıyı Gülen’e bağlarsak, hayatımızda bir şey değişmez. Mevcut durumu, kanuna da yazmış oluruz..
Fiiliyatta pek bir şey değişmez yani..

Belki de sıkıntı “Gülen’e bağlı yargı”dan, kurtulmak için atılan adımlardan kaynaklanıyor..
“Yargı Bakana bağlanıyor” derken, “Yargımız şu an bağımsız.. Bundan sonra bakana bağlanacak” denilmiyor.
Kasıtları “Gülen’e bağlı yargı, bu özelliğinden kurtulacak. Bu da bizim sonumuz olacak”..
Endişeleri, Gülen’e bağlı yargının.
Gülen’in insiyatifinden çıkacağı..

Gülen’e bağlı yargının, Gülen’e bağlı gazetesinde, Gülen’e arzı hürmet sunan patronun işbitirici Taha abisi diyor ki, “7 bin kişi dinlendi diyenler, ‘püf noktası’nı atlıyor”
Neymiş püf noktası?
“Adli dinleme başka, istihbari dinleme başka” imiş.
“Bu ikisinin aynı dosyada birleşmesi esas püf noktası” imiş..
İyi de, biz “7 bin kişi dinlendi” dediğimizde..
Atladığımız bu gerçeği de, Gülen’in yargısı cevaplasa ya..
O iki farklı dinlemenin, aynı dosyada nasıl birleştiğini, “7 bin kişi dinlenmedi” diyen savcı açıklasa ya...
“Şerefsizlik bu” diye caka satan savcı, açıklasa ya, “Birbirinden tamamen farklı iki dinleme çeşidi, tek dosyada nasıl toplandı?”
Ben mi açıklayacağım, Gülen’in gazetesinin avukatlığına soyunduğu savcının yaptığı yanlışı..
Görev, “Şerefsizlik bu” diye meydan okuyanlarda.. Açıklasınlar da, öğrenelim..
Hem biz öğrenelim..
Hem eli kalbinde, Yargıtay kararını bekleyen patron öğrensin..
Hem de, CNN’in 9 tekzip dosyasını, Adalet Bakanlığı ve Yargıtay’daki görüşmeleri sonucunda bozdurup, CNN’in ya “sabahtan akşama kadar tekzip yayınlayan” ya da “kapanan televizyon” olmaktan kurtaran Taha abi öğrensin..

Gece yarısı teheccüde kalkanların yönettiği Zaman gazetesinde, HSYK değişikliği ile ilgili bir haber..
İzzettin Çiçek ismi ile yayınlanmış.
“Yasayla birlikte (...) HSYK’nın bütün yetkileri Adalet Bakanı’na devredilecek. 3 daireden oluşan HSYK’da daireler boşalacak... HSYK’da bütün kararlar, bakanın belirleyeceği bu 3 kişi tarafından alınacak. HSYK Genel Kurulu’nun görev alanına giren bütün işler Adalet Bakanı’na devredilecek.”
Bir paragrafta, bu kadar yalan nasıl söylenir?
Tek umutları, kurguladıkları “Gülen’e bağlı yargı” olduğu için, yalanda sınır tanımıyor olmalılar..
Söyle Çiçek kardeş.. HSYK’nın bütün yetkileri Adalet Bakanı’na nasıl devredilir?
Devredilirse, sormazlar mı adama, “HSYK üyelerine niye maaş ödüyoruz?”
Gözünüz bu kadar mı karardı?
Kafasını dumanlı yönetmeniniz, bu kadar mı efsunlandı?
Nedir bu haliniz?
“3 daireden oluşan HSYK boşalacak” derken, boşalan dairelere, dışardan kiracı mı alınacak, böyle mi zannediyorsunuz?
HSYK’nın üyeleri, sadece daireleri değişerek, yine çalışmaya devam etmeyecekler mi?
Nedir korkunuz?
Dairelerdeki eski yapılanmanız için, ne kadar çalışmıştınız ki, şimdi bu kadar “ah vah” ediyorsunuz?
HSYK Genel Kurulu’nun yapacağı tüm işler, Adalet Bakanı’na nasıl verilir?
Kanunda “Daire kararına itiraz, Genel Kurul’a gider” denilirken, siz nerden çıkarıyorsunuz, Genel Kurul yerine, Adalet Bakanı’nın yetkilendirildiğini!
Tek kelime ile yazık..
Bir cemaat, kendisini böyle komik duruma düşürmemeli idi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder