Taha abiden ricamdır, Nesibe abla ile bir söyleşi daha lütfen!

 

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

03 Mart 2014

yeniakit@yeniakit.com

 

Müsaadenizle bugün, münferit gibi görünen bir konuyu, genel bir fikir vermek için yazacağım.
Kamuoyu önüne çıkıp, ahkam kesen kişiler hakkında, estirilen rüzgarlardan kendinizi kurtararak, daha objektif bir değerlendirme yapmanız için, somut bir bilgi aktaracağım..

Konumuz HSYK İkinci Daire Başkanı Nesibe Özer..
Önce Adli Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişiklik için, 12 üye ile birlikte “Anayasa’ya aykırıdır” bildirisine imza attı..

Ardından, HSYK kanun değişikliğine 10 sayfalık itiraz metni hazırlayıp, servise koydu..
Sonra da, CNN’e çıkıp,  “Bakana bağlı yargı”, “Özel yetkili bakanlık” yakıştırmaları ile süslenmiş, bol kahkahalı, bol esprili, kendinden emin bir röportaj verdi..

Her şeyi biliyor, hukuka tam hakim, bakanı/şunu/bunu cebinden çıkarırmış gibi bir hava estirdi..
Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz..
Buyrun, Nesibe Hanım’ın “iş”lerine bakalım...
Siz de kendi kanaatinizi oluşturun..
Bir hakimin “iş”i nedir?
Önüne gelen dosyalarda karar vermek..

Nesibe Hanım’ın da kararlarına bakıp, size aktaralım.. (Peşinen belirteyim, bu araştırmamda şu hata payı benimdir. Nesibe Hanım’ın kararları derken, son görev yaptığı Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararlarını baz alıyorum. Ama bu kararlardan bazılarına, Nesibe Hanım muhalefet etmiş olabilir.. Ama sanıyorum, onlar da ikiyi üçü geçmez. Büyük çoğunluğunda, Nesibe Hanım nihai karar doğrultusunda oy kullanmıştır.)

Gelelim, Nesibe Hanım’ın, HSYK üyeliğine seçilmeden önce, 2010 yılı ilk 8 ayında imzaladığı kararların, Yargıtay’da nasıl sonuçlandığına..
Bakalım, Nesibe Hanım’ın kararlarına, Yargıtay ne diyormuş?
Bakalım Nesibe Hanım, hukuku ne oranda biliyormuş..
Öyle ya.
HSYK kanunu hakkında madde madde anlattı.. “Şu şuraya aykırı.. Bu buraya aykırı..”
Haydi görelim bakalım, kendi verdiği kararlar, kanuna ne kadar uygun, ne kadar aykırı..
Nesibe Hanım’ın başkanı olduğu mahkemenin 2010 yılında verdiği kararlardan, Yargıtay incelemesinden geçen 8 aylık dosya sayısı, 84!
Bu dosyaların kimisinde “kasten adam öldürme”, kimisinde “uyuşturucu”, kimisinde  “yağma”, kimisinde “resmi evrakta sahtecilik” iddiası var...
Öyle sıradan davalar değil, sizin anlayacağınız..
İşte bu önemli 84 dosyanın 29 tanesinde, Yargıtay “onama” kararı vermiş.
Yani, Nesibe Hanım’ın kararlarında hata bulamamış!

Oran ne?
Yaklaşık yüzde 33..
Yani her üç kararından bir tanesinde hata yok..
Bunun tersinden ne sonuç çıkar?
Üç kararından ikisinde yanlış var..
Düşünebiliyor musunuz?
Televizyon ekranlarından ahkam kesen bir HSYK üyesi, HSYK’da bir daire başkanı, kürsü hakimliği döneminde verdiği her üç karardan ikisinde yanlışlık yapmış..
Ve bu hakim, HSYK’ya seçiliyor.. HSYK’da daire başkanı oluyor.
Yapılacak kanun değişikliği için, kalkıp TBMM’ye akıl vermeye kalkıyor..
İnsaf yani..

“Her üç kararından ikisinde yanlışlık varmış” derken, hakkını yemeyelim Nesibe Hanım’ın.
 O yanlışlıkların bir kısmı, önemsiz hatalar..
Onları da aktarayım. Daha sıhhatli bir değerlendirme yapılmış olsun..
11 kararı da, düzeltilerek onanmış, Nesibe Hanım’ın.
Birazcık rahatlamıştır Nesibe Hanım..

Verdiği kararlardaki esasa ilişkin yanlış oranı, yaklaşık yarıya inmiş oldu, böylece..
Toplam 40 dosyada, Yargıtay aşamasından sonra, yeniden inceleme yapılmasına gerek kalmamış.
Hataları Yargıtay düzeltmiş ve işlem tamamlanmış..
Ama geriye kalan 44 dosyada..

Kimisinde karar tümü ile bozulmuş. Kimisinde karar bazı sanıklar açısından onanmış, bazı sanıklar açısından bozulmuş..

Evet, tablo bu..
Bu bilgilerden sonra, Taha abi bir söyleşi daha yapsın, Nesibe Hanım ile..
“Nesibe Hanım, sizin verdiğiniz kararlar, sizin de üyesi olduğunuz HSYK’nın seçtiği Yargıtay ceza dairelerinde, üçte iki oranında hatalı bulunmuş.. Ne dersiniz bu işe?” diye soruversin..
Bakalım, Nesibe Hanım, ne cevap verecek?
Bakalım cevap verirken, HSYK kanun değişikliği için ahkam keserken sergilediği bilgiçliği tekrarlayabilecek mi?

Tekrar hatırlatayım..
Nesibe Hanım, münferit bir örnek değil.
Bu ülkenin istikbali için, gece gündüz çalışan mevcut siyasi iktidarı, acımasızca eleştiren, tahkir eden kim var ise..

Bakın onların “iş”lerine..
Benzer tablolarla karşılaşırsınız..