HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

12 Mart 2014 Çarşamba

Böyle zamanlarda Hükümet neden susar?
 
Celal Kazdağlı
 
Celal Kazdağlı

Tam 12 yıl önceydi.
O anı hiç unutmuyorum.
Yağışlı bir kış günüydü.
Diyarbakır Havaalanı’nda bir uçak kazası olmuştu.
Olayın kaza mı, bir terör saldırısı mı olduğu henüz net değildi.
Başbakanlık koltuğunda Abdullah Gül vardı. Recep Tayyip Erdoğan yasaklı olduğu için henüz milletvekili değildi.
Herkes büyük bir telaş içinde ne olup bittiğini anlamak için merakla bekliyordu.
Başbakan, İçişleri Bakanı ve Ulaştırma Bakanı’ndan herhangi bir açıklama gelmedi.
Bir astsubay çıkıp teknik bir açıklama yaptı. 5-6 saat bütün Türkiye ve dünya o açıklama ile yetindi.
Olay bütün boyutları ile ortaya çıktıktan sonra Hükümet beklenen açıklamayı yaptı.
Gezi olaylarında benzeri olmuş; Devlet ve Siyaset bir hafta susmuştu.
Yine aynı durumu yaşıyoruz.

İstanbul’un Valisi Neden Konuşmuyor?
Berkin 269 gün direndikten sonra öldü.
Gezi olayları sırasında patlatılan gaz kapsülünün kafasına çarpması sonucu yaralanmıştı.
Ailesi ekmek almak için evden çıkan çocuklarının nasıl yaralandığını 268 gün öğrenemedi.
Berkin’in ölümünün toplumsal bir gösteriye dönüşeceği olaylara biraz dikkatli bakan herkes tarafından bekleniyordu.
Ölüm haberi sabah 07.00’de geldi.
O an itibari ile Türkiye hareketlenmeye başladı.
Önce hastane önünde toplanıldı. Sonra Üniversite Kolektifleri boykot ve gösteri kararı aldı.
Başta İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Mersin olmak üzere pek çok ilde gösteriler başladı.Gece yarılarına kadar süren eylemler hayatın normal akışını durdurdu.
Siyasiler üzüntülerini belirtmekle yetindiler.

Pek çok olay yaşandı İstanbul Valisi çıkıp bir açıklama yapmadı. Şehirde ne olup bittiği hakkında bilgi vermesi gerekmiyor muydu?

Göstericilerin güvenliği için bir güzergah belirlenmesi, protestocularla görüşüp eylemlerin yıkıcı bir mahiyet kazanmadan barışçıl bir şekilde sürmesi için yürütülen bir çalışma olup olmadığı bilgisi neden verilmez?

Seçim dönemindeyiz. Polis göstericilere su sıkıyor, göz yaşartıcı gaz kullanıyor. Şehrin Belediye Başkanı çıkıp neden iki laf etmez?

Gezi’ye Dönüşme İhtimali
Türkiye olağanüstü bir dönemden geçiyor.
Bir yanda paralel yapıya karşı yürütülen mücadele var. Öbür tarafta hapishaneler boşalıyor. Bir tür fiili af yaşıyoruz.

Seçimin getirdiği bir de gergin ortam var.
Trabzon Fenerbahçe maçı bile toplumsal bir olaya dönüşme potansiyeline sahip.

Sokak sadece Devlet Bahçeli’nin uyarıları ile sakin olsaydı mesele yoktu. Bahçeli üzerine düşeni yaptı ve ülkücüleri sokaktan uzak tuttu.

Böylesi durumlarda sakin bir sese, topluma olup biteni anlatacak bir siyasi figüre ihtiyaç var.
Sadece Abdullah Gül’ün üzüntülerini ifade eden açıklaması yetmiyor.
Sosyal medya “yeni bir eylem türü gelişiyor” diye haber veriyor.
Belli ki ikinci bir Gezi uzak ihtimal değil.
Böylesi durumda mesela İçişleri Bakanı konuşsa, cenaze töreni için aileye yardımcı olsa... Hatta cenazeye katılsa...
Olmaz mı?
Aradan 12 yıl geçti.
Bazı şeylerin değişmiş olması gerekirdi.
http://www.haber10.com/makale/38763/#.UyCn3lo5nDc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder