HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

14 Mart 2014 Cuma

DHKP-C’ye cinayet emrini kim verdi?

14 Mart 2014 Cuma 00:18
Arzu Erdoğral
Acılar yarışmaz…
Berkin Elvan bir çocuktu. Söylendiği gibi ekmek almaya gitmemiş ve eylem için sokağa çıkmış olsa da O bir çocuktu.

Ölümünü kullandılar…

Provokasyon için bir kez daha düğmeye bastılar.
Burak Can Karamanoğlu’da gencecik bir delikanlıydı.
Ölümü ile çatışma çıkarmayı hedeflediler.

Katledilen Burak’ın babası acısına rağmen sağduyu çağrısı yaptı.

DHKP-C ise cinayeti üstlendi. Burak'ın kendileri tarafından öldürüldüğünü açıklasalar da kimileri halen bir katil bulmanın peşindeydi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu "Berkin'in cenazesinden sonra Kasımpaşa'da gencecik bir çocuğumuz öldürüldü, öldürülmeden önce tüm elektrikler söndürülüyor, kimin ateş ettiği belli değil" sözleriyle bir kez daha tarihe geçmeyi başardı.

Peki, bu kez DHKP-C cinayeti neden polisin üzerine atmak yerine hemen üstlendi diye hiç düşündünüz mü?

Daha önce de yazmıştım…
Geçtiğimiz yıl içerisinde MİT, yasadışı DHKP-C örgütüne yönelik bir çalışma yapmıştı. Çalışmalar sonrasında hazırlanan 104 kişilik eylemci listesi Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderilmişti. 34’ü kadın 33 kişinin ise“aranıyor” kaydı bulunan listede avukatların olması ise dikkat çekmişti.
EGM İstihbarat Dairesi Başkanlığı ise tüm İl Emniyet Müdürlüklerine gönderdiği yazıyla polis birimlerini eylemlere karşı uyarmıştı.

11 Şubat tarihli Emniyet İstihbarat Dairesi’nin yazısında ise  DHKP-C’nin, “Halkın sesi, emperyalistlerin korkulu rüyası” sloganıyla bir aktör haline gelme çabası içinde olduğu, bu çabanın ise PKK’nın tasfiye süreciyle birlikte ortaya çıktığı vurgusu yapılmıştı.
Yani demem o ki DHKP-C’li katillerin kendimizi ve halkı korumak için Burak’ı öldürdük açıklamaları tesadüf değil.

Çok önceden de milliyetçi tabanı ve gençliği provokatif eylemlerle kışkırtmak sureti ile Türkiye’nin kaosa sürüklenmek istendiği biliniyordu.

Tüm bu planlar ortadayken ölümler üzerinden siyaset yapanlar ise bilmelidirler ki DHKP-C’nin bu ve bundan sonraki cinayetlerine onlar da ortaktır.

DHKP-C’yi yeni piyon olarak kullanılanlar ile bilinçli bir işbirliği içerisinde olma ihtimalini ise düşünmek bile istemiyorum.

Sokak eylemleri ile herşeyi yakıp yıkıp halkçı kılıfına bürünen katilleri suçlamak yerine sözde sağduyu çağrısı yaptıklarını söyleyen siyasetçilerin daha önce sokak eylemcilerini nasıl alnından öptüğünü de unutmadık.

Seçime kısa bir süre kala her türlü denemeyi yapacak olanlar ve sandığa güvenmeyenler Gezi’de olduğu gibi gençleri sokağa dökmek için var gücüyle çalışmaya bundan sonra da devam edecek.
Siz siz olun aklınızın bir yerine not edin.

Berkin’in de Burak’ın da katilleri aynı merkezdir.

O merkezin ne olduğunu da biz Mısır’da ve Ukrayna’da da gördük.

Herkes gördüğü kadarıyla sağduyulu olsun yeter.

Ateş düştüğü yer kadar can yakıyor.

Kimse ateşin düştüğü yerdeyim numarası yapmasın.

Yapmasın ki yeni Berkin’ler ve Burak’lar için ağlamayalım.

https://twitter.com/ArzuErdogral
http://www.habervaktim.com/yazar/64108/dhkp-cye-cinayet-emrini-kim-verdi.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder