HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

3 Nisan 2014 Perşembe

F tipi paralel yapı Azeri gençleri Suriye’ye gönderiyor..!

 03.04.2014  

Ömür Çelikdönmez


Kimin aklına gelirdi, Caferi/Şii Azeri gençlerinin, Selefi/Vehhabi El Kaide’ye bağlı Irak ve Şam İslam Devleti örgütüne katılıp, hem Türkiye hem Rojava Kürtleri hem de Baas rejimine karşı savaşacakları? Suriye’ye savaşmaya gelen Azerilerden Türkiye kamuoyu birkaç gün önce haberdar oldu. Hatta bende birkaç gündür dikkatleri bu konuya çekmek için ısrarla aynı konuda yazıyorum. Dün neşredilen; “Suriye’de, Ermenileri kim neden öldürüyor?” başlıklı yazımda, “Suriye Ermenilerine yönelik imha hareketinde öldürülen Azerilerin parmağı olabileceği belirtiliyor.

IŞİD saflarında savaşan Azerilerin, Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karabağ bölgesini işgal eden Ermenistan’a karşı intikam amaçlı bu eylemlerde rol üstlenebileceği ihtimal dâhilinde. Hatırlarsanız dünkü yazımda Suriye’de öldürülen Azeri kökenli 12 IŞİD üyesinden söz etmiştim. Caferi/Şii olmaları muhtemel Azerilerin IŞİD gibi Vehhabi/Selefi örgütte yer almaları ve IŞİD’in Sünni Müslümanların mezhep önderlerinden Ebu Hanife türbesine saldırı düzenleyerek bölgede mezhep çatışmasını körüklemeyi planladıklarını kaydetmiş, 12 Azeri savaşçının Rojava’da YPG güçleri ile Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) arasında yaşanan çatışmalarda öldürüldüğünü bildirmiştim.”
Bu bilgileri teyit eden bir başka haber de İran İslam Cumhuriyeti Sesi Radyosu tarafından takipçilerine anons edildi. “Nurcu Hareketi, Azeri gençleri Suriye’ye gönderiyor” başlıklı haberde; Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Lent.Az haber sitesinin, Nurcu Hareketi'nin kandırılmış Azeri gençleri, Suriye'ye gönderdiğini duyurduğu, geçen 2 ayda Azerbaycan Cumhuriyetinden 3 bin gencin Suriye'ye Vehhabi teröristlere destek için gittiğini bildirdiği belirtildi. Lent.Az sitesinin ayrıca, Fetullah Gülen'in başkanlık ettiği Hizmet Hareketi'nin tahriki ve teşvikiyle Azeri gençlerin Hatay'da eğitildikten sonra Suriye'ye gönderildiğini de yazdığı kaydedildi. İki gün önce de Suriye'de Irak Şam İslam Devleti adlı terör örgüt safında savaşan Hasan Azeri ve Abdül-Metin adlı iki Azeri vatandaşının daha öldürüldüğü bildirilmişti.

Gülen hareketi ile Suudilerin ortak paydasının Şii karşıtlığı temelinde İran düşmanlığı olduğu biliniyor. Mit Müsteşarından tutunda devletin en üst kademesinde görevli birçok bürokratı ve hatta bazı bakanları ve hatta bizzat başbakanın kendisini İrancı olmakla suçlayanlar bu hareketin mensupları. Dillerine doladıkları Muta nikâhı yalanıyla, birçok ismi töhmet altında bırakan bu örgüt, Suudi menşeli Şii karşıtlığının gönüllü askerliğini yapmakta beis görmüyor. Ayrıca bu örgütün Suudiler ile yakınlığının bilinenlerin ötesinde bir boyutta olduğu anlaşılıyor.

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi'nin yatırım danışmanı Muaz Güngören ismi bu konuda dikkat çekmektedir. 27 Aralık 2013 Cuma günü Haber 10'da yer alan habere göre, Başbakan Erdoğan'ı 'hırsızlık' ile suçlayan Muaz Güngören'in Gülen grubunun önde gelen isimlerinden Medine sorumlusu Hüseyin Avni Güngören'in oğlu olduğu öne sürüldü. İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi'nin yatırım danışmanı Muaz Güngören Başbakan Erdoğan’a Arapça attığı tweette harami (hırsız) demişti. Suudi ailesinin haberi olmadan böyle bir şey yapması mümkün mü? Bir düşünün bakalım!


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 4 Nisan tarihinde Azerbaycan’a bir çalışma ziyareti gerçekleştirecek. Muhtemelen bu konuda Türkiyeli ve Azerbaycanlı yetkililer tarafından masaya yatırılacak. Stratejik ortak olan Türkiye ve Azerbaycan, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi TANAP ve Bakü – Tiflis – Kars Demiryolu gibi büyük projelerin hayata geçirilmesi için bölgede yapılan çalışmaları birlikte yürütüyor. 2013 itibariyle Türkiye ile Azerbaycan arasındaki karşılıklı ticaret hacmi, yaklaşık 2 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Şimdi de F tipi örgüt ile Suudiler Suriye’de kol kola, Türkiye’nin başını ağrıtacak eylemlere imza atıyorlar. Hedefleri uluslararası kamuoyunda Türkiye aleyhinde bir havanın oluşması ve Türkiye’nin kıpırdayamaz hale gelmesi. Bu amaçla Azerbaycan’dan ithal F Tipi gençleri, Suriye Ermenilerinin üzerine salıyorlar. Ermeni devleti ve diasporası mesajı almış olmalı ki; Ermenistan, Suriye’nin kuzeybatısında, özellikle de çoğunluğu Ermenilerin oluşturduğu Kessab kenti ile çevresindeki 12 köyde gerginliğin tırmanması nedeniyle tedirginliğini dile getirdi. Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a konuya ilişkin mektup gönderdi.

Nalbandyan’ın mektubunda, “Mevcut tüm tanıklıklar ve Kessab’ın coğrafi konumu, son saldırıların hiç şüphesiz Türkiye’den sınırı geçen El-Kaide bağlantılı terörist gruplar tarafından gerçekleştirildiğini gösteriyor” denildi. Bakan, çoğu sivil halka karşı uygulanan şiddet eylemlerinin yerel halkın tehcir edilmesine yol açtığını belirtti. Mektupta, “İnsani krizin devam etmesi nedeniyle derhal Türkiye hükümetinden topraklarının radikal gruplar tarafından kullanılmasını engellemek için acil tedbirler almasını talep etmek çok önemli” diye kaydedildi.

Tepkiler bununla sınırlı kalmadı. Londra ve Avustralya’nın Sydney kentindeki Ermeniler, Suriye'deki Ermeni köylerine yönelik saldırıları bahane ederek Türkiye Başkonsolosluğu önünde protesto düzenledi. Sydney Başkonsolosluğu önünde gösteri yapan Ermeniler, Suriye’deki El Kaide militanlarını Türkiye’nin desteklediğini iddia etti. Ermeni diasporasının son gelişmeleri fırsat bilip, Toronto'da 1915 olayları için başlattığı anıt dikme girişimi belediye meclisinde kabul görmedi. Ermeni protestocuların eylem yaptığı yerlerden biri de Moskova oldu. Ermeni diasporasından bazı temsilciler, Suriye’nin Kesap kentinde Ermenilere yapılan toplu katliamı protesto etmek üzere Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği önünde eylem düzenledi.



Haberi olay yerinden İTAR-TASS muhabiri duyurdu. Yasadışı yollarla silahlandırılan birlikler, Türkiye sınırında bulunan ve Ermenilerin yoğu olarak yaşadığı Suriye’nin Kesap kentinde kısa bir süre önce katliam yaptı. Resmi verilere göre olayda 80 kişi hayatını kaybetti. Ermeni topluluğunun lideri Edgar Grig, “Elde ettiğimiz bilgiye göre, Ermenilere karşı işlenen olayda Türkiye’den gelen militanlar da yer aldı. Toplumun dikkatini söz konusu suça çekmek istiyoruz” dedi.

İsterseniz dünden ödünç aldığım satırlarla devam edelim, “Şimdi yeniden sormanın tam zamanı. Her ülkeden binlerce ajanın cirit attığı Suriye’de, Ermenileri kim neden öldürüyor? Türkiye olmadığı kesin. Türkiye sınırındaki Ermeni köyünde etnik temizlik iddiası birazda Ermenistan ve Fransa kaynaklı. Türkiye’ye çamur atmanın farklı ve kirli bir yolunu deniyorlar. Ben de diyorum ki El Kaide’yi, Irak ve Şam İslam Devleti örgütünü kim destekliyorsa, Suriye Ermenilerini de onlar öldürüyordur. Suudi Arabistan’a resmi ziyarette bulunan ABD Başkanı Obama’ Lütfen Suudi Arabistan Kralı hazretlerine bir zahmet soruversin!”

Twitter:@oc320c39

omurcelikdonmez@hotmail.com

http://www.timeturk.com/tr/makale/omur-celikdonmez/f-tipi-paralel-yapi-azeri-gencleri-suriye-ye-gonderiyor.html#.Uz3ICVprPDc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder