HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

27 Şubat 2014 Perşembe

Sarıgül İçin Oyun Bitti!

Habervaktim, Sarıgül’ün kayınpederinin cinayet dosyasını irdelemeye devam ediyor.
Sarıgül İçin Oyun Bitti!
27 Şubat 2014
1-067.jpg2-079.jpg

Kurban seçilen Osman Tüfekçi hakkında verilen karara muhalefet şerhi koyan Hakim Albay Duran Dinçer, cinayet tezgahını ifşa ediyor..
Habervaktim, CHP’nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül’ün kayınpederi Abdurrahman Köksaloğlu’nun yeniden yargılamaya konu olan 33 yıllık cinayet dosyasını irdelemeye devam ediyor.
Katil zanlısı olduğu iddiasıyla 10 yıl cezaevinde kalan Osman Tüfekçi’nin ağabeyi Mustafa Tüfekçi ile ‘radikal CHP’li’ kimliğiyle bilinen gazeteci İmambakır Üküş, 15 Temmuz 1980 tarihinde işlenen cinayette, işadamı Köksaloğlu’nun damadı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve yardımcısı Bayram Özata’nın parmağı olduğunu iddia etmişti.
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nolu Askeri Mahkemesi’nin sanık Osman Tüfekçi hakkında verdiği mahkumiyet kararına Üye Hakim Albay Duran Dinçer’in şerh koyduğu görülüyor. 2 sayfalık muhalefet gerekçesi yazan Dinçer, görgü tanıklarının tarif ettiği şüphelinin Tüfekçi’ye benzemediğini kaydediyor. Değerlendirilen delillerin de Tüfekçi’nin cinayetle ilgisinin bulunmadığını gösterdiğinin altını çiziyor. Polis ve savcılıktaki ifadelerinde faili sanık Osman Tüfekçi’ye benzeten tanıkların, mahkemede gerçekleri itiraf ettiklerini ve bunun üzerine “yalancı şahitlikten” ceza aldığına dikkat çeken Dinçer, “Bu tanıklar emniyetteki ifadelerini duruşma sarısında reddetmişler. Bu ret üzerine hapisle tazyik edilmişler. Haklarında yalancı tanıklıktan kamu davası açılmış olmasına rağmen duruşmadaki ifadelerinin doğru olduğunda ısrar ederlerken, polis ve savcılıktaki ifadelerinin nedenlerini de inanılır ve makul şekilde açıklamış bulunmaktadırlar” diyor.
3-046.jpg4-032.jpg
ÖZATA ‘OLAYI GÖRDÜM’ DİYEN TANIĞI POLİSTEN GİZLEMİŞ!
İfadesiyle sanık Osman Tüfekçi hakkında verilen kararda etkili olan tanık Erdoğan Kılıç’ın, Abdurrahman Köksaloğlu’nun öldürülmesinden sonra Mustafa Sarıgül’ün ‘kara kutusu’ haline gelen Bayram Özata tarafından kontrol altına alınmasına ve Kılıç’ın olayın ilk günlerinde polisten gizlenmesine vurgu yapan Askeri Hakim Dinçer, şöyle devam ediyor: “İfadesine en çok itibar edilen ve hükme esas alınan tanık Erdoğan Kılıç’ın, ifadesini duruşmada sonradan tereddütle karşılaması, kesinlikten uzaklaştırması sebebi ile hükme esas alabilme özelliğini yitirdiği bir yana, bu tanığın sanık Osman Tüfekçi yakalanmadan çok önce maktulün yeğeni Bayram Özata’ya babası ile birlikte gittiğini ve olayı gördüğünü söylemiş olmasına rağmen, gerek tanığın kendisi veya maktulün yeğeni Bayram Özata tarafından emniyete haber verilmeyişi ve orada hemen bir eşkal tarifi edilmeyişi, sanığın nezarete alınmasına kadar emniyetin bu tanıktan haberdar edilmeyişi, bu tanığın maktulün yakınları tarafından nedeni bilinmemekle beraber yönlendirildiğine ilişkin olan sanığın savunmalarını güçlendirmektedir. Keza, bu tanığın önceki ifadelerindeki kesinliği geri alarak tereddüt izhar eder şekilde daha sonra duruşmada ifade vermesini, sanığın ve yakınlarının telkini altında kaldığına bağlamaya gerek yoktur. Zira, tanığı etki altında bırakmak gücü itibarı ile maktül İstanbul eski CHP Milletvekili’nin (Abdurrahman Köksaloğlu) ve çevresi (yeğeni, damadı, kardeşleri, vs.) sanık ve çevresinden daha geri kalmazlar. Bu itibarla bu olayımızda, hiçbir maddi delil bulunmadığı nazara alınarak, tanıkların mahkemede verdikleri ifadelere itibarın gerektiği kanısındayım.”
“SANIK TÜFEKÇİ İFADELERİNDE HİÇBİR ZİKZAK ÇİZMEDİ”

Köksaloğlu’nu öldürdüğü iddia edilen sanık Osman Tüfekçi’nin hiçbir şekilde suçunu kabul etmemesine ve savunmalarındaki tutarlılığa da dikkat çeken Duran Dinçer, “Tanık ifadelerinin çok önceden alınmış ve tamamlanmış olmasına rağmen sanık Osman Tüfekçi’nin dava dosyasında herhangi bir ikrarı olmadığı gibi soruşturma ve duruşma süresince vermiş olduğu tüm ifadelerinin aynı istikamet ve doğrultuda olması, bu ifadelerinde hiçbir zikzak çizmemesi de sanığın leh ve aleyhindeki delillerin değerlendirilmesi sırasında nazara alınması gereken çok ciddi bir konudur” değerlendirmesini yapıyor.

SARIGÜL’LERCE YÖNLENDİRİLEN TANIĞIN PİŞMANLIK DİLEKÇESİ
Diğer taraftan Sarıgül’ün ‘sırdaşı’ Bayram Özata’nın etkisinde kalan ve ifadesiyle sanık Tüfekçi hakkında idam kararı verilmesine sebep olan görgü tanığı Erdoğan Kılıç’ın duyduğu pişmanlık dikkatlerden kaçmıyor.
İdam kararı üzerine 20 Kasım 1985 tarihinde Askeri Yargıtay Başkanlığı ve Başsavcılığı’na bir dilekçe yazan tanık Kılıç, Tüfekçi’yi teşhis edemediğini itiraf ediyor. “Bütün ifadelerimde hiçbir zaman kesin yüzde yüz budur demedim. Asıl gerçek tanık Mustafa Fidan’dır” diyen ve kararın gözden geçirilmesini isteyen Kılıç, dilekçesinde şunları yazıyor: “Osman Tüfekçi’nin idamını komşu olan bir arkadaşımdan öğrendim. Ve bunun üzerine olayın etkisinde kaldım. Eski muhitim olan Gültepe’de bir hemşerimi görmeye gittim. Moralim bozuktu. Arkadaşım bana ‘niye sanın sıkılıyor?’ diye sordu. Ben de Osman Tüfekçi’nin konusunu açtım. Konuşmamıza tanık olan Mustafa Taygar ismini sonradan öğrendiğim kişi, ‘kardeşim o olayı ben biliyorum. Bu olay benim oğlumun üzerinde de üç ay kadar kaldı. Ben vuranı biliyorum. Senin teşhis ettiğin kişi gerçek katil değildir. Gerçek katil Osman Dönmez’dir’ dedi. Kendisinden Osman Dönmez’in fotoğrafını istedim. Bu gelişmeler neticesinde yüksek mahkemenize ve yargı organlarına yukarıda yazdıklarımı bildirmeyi vicdanen uygun gördüm.”
O TANIK, SARIGÜL’ÜN TANIDIĞI KİŞİYİ İŞARET ETTİ
Pişmanlık duyan tanık Erdoğan Kılıç’ın “asıl tanık odur” dediği ve kendisi de bir cinayete kurban giden Mustafa Fidan verdiği ifadede, Osman Tüfekçi’nin olayla ilgisinin bulunmadığını belirtirken, Sarıgül ile Bayram Özata’nın tanıdığı bir isim olan ve yurtdışına kaçan Osman Dönmez’i işaret ederek, “Olayın failinin Osman Dönmez olduğunu biliyorum. Osman Dönmez’i olaydan sonra olayda kullandığı silahı ne yaptığını bilmiyorum” diyor.
Erol Metin / Habervaktim.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder