HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

8 Mart 2014 Cumartesi

Günümüzde Kadınlar Kimin Umurunda

Dünya bugün ‘Kadınlar Günü’ diye bir gün kutluyor… Bugün perde önünde yere göğe sığdırılamayan kadınlar, perde arkasında tefeci bezirgân kapitalist sistem tarafından iğdiş ediliyor...
Günümüzde Kadınlar Kimin Umurunda
08 Mart 2014
Batılı ülkelere tarafından bir meta haline dönüştürülen kadın, modern köleliğe sürüklenirken, öte tarafta şiddete, tacize ve ölümlere maruz bırakılıyor. Müslüman kadınların durumu ise içler acısı. Suriye’de, Arakan’da, Irak’ta, Orta Afrika’da ölüm, şiddet ve tecavüzle karşı karşıya hayatta kalma mücadelesi veren Müslüman kadınların durumu, sözde kadın hakları savunucusu Batı’nın ikiyüzlülüğünü de ortaya koyuyor.
Kadını bir meta olarak gören zihniyet!
Milli gazete'nin haberine göre 21. yüzyılın salt paraya endeksli dünyasında kadına biçilen rol, erkek hazzını tetikleyici, çekici cinsel bir meta, ticari bir reyting objesi olmaktan öte değil. Maalesef kadın, günümüz iktisadi hayatının hemen hemen tüm sektörlerinde tüketime yöneltici, kâr marjını arttırıcı bir araç olarak görülmekte ve bu uğurda manevi hiçbir değer yargısı önemsenmeden hunharca harcanmaktadır. Kapitalist sistemde vücudu teşhir yolu ile kadın, hem tüketen hem tükettiren hem de tüketilen bir ticaret oburu haline dönüştürülmüştür. Sözde kadın hakları savunucularının kadını ticaret hayatına sokmaya çabalamalarının altında yatan asıl etken sanıldığı gibi kadın hakları tutkunu olduklarından ve yahut kadın isminin yanında olduklarından değil, tamamı ile kadını bir meta olarak iktisadi hayatta görme çabasındandır. İş dünyasının önde gelen yatırımcılarının bu kadar fanatik bir şekilde kadın hakları savunuculuğuna soyunmasının altındaki neden de budur.
Fuhuş Bataklığında Kadınların Onuru Ayaklar Altına Alınıyor
Hararetli tartışmalara neden olan kürtaj meselesinde dediğim dedik bir şekilde kürtajın bir hak olduğunu savunan ve kadınların yanında olduğunu iddia edenlerin Türkiye’de 60’i aşkın genelev olduğundan, vesikalı veya yasak yollarla fuhuş yaptırılan 150 binden fazla kadından, fuhuş pazarında yıllık dönen asgari 5 milyar dolardan haberi yok mu? Nerede o bas bas bağıran aydıncıklar. Bu devlet kadınları ticari bir mal gibi satıp vergisini tıkır tıkır alan, bu gelir kapısına da, “vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” damgasını vuran sistemli bir kadın tüccarı değil midir? Kadın hakları diye avaz avaz bağırıp, kadın hatlarının pazarlayıcısı olan tüm bu kişi ve kurumlar asıl emellerini örtmek için kadının sömürü tarihi boyunca ağızlarından yaldızlı cümleleri eksik etmemiş, kadına özgürlük vaatleriyle onları köleliğe hapsetmiştir. Nitekim bu şer odaklarının kadınlara verdiği zarar ve ziyanı ne Kureyşliler ne Romalılar ne de Persliler vermemiştir. Namus kavramının kadınlar için gericiliği çağrıştırdığı propagandasını yayan bu kesimler, kadını toz pembe hayallerle kandırıp huzurdan, inançtan uzak bir maddiyat canavarı haline dönüştürmüş ve ‘Fatıma’ları öldürmüştür.
Dünyada Müslüman Kadın
Müslüman kadınlar için kadınlar günü denen 8 Mart’ın pek bir geçerliliği yok. Onlar için 1 gün kadınlar günü olsa bile 364 gün zulümler günü oluyor. Savaş, açlık, yokluk, ölümler, tecavüzler… Ebu Gureyb’te Amerikan askerlerinin Müslüman kadınlara tecavüz ve işkenceleriyle yüzleşen İslâm ümmeti için aynı acı, Suriye’de Arakan’da Budistler ile devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde toprakları işgal altında olan Müslümanların kadınları kendilerine reva görülen işkenceler ve tecavüzler ile boğuşurken, bu ülkelerdeki sözde Müslüman yöneticiler zalimin her çeşidiyle uzlaşma masasına oturuyorlar. Böylece ümmetin bu sahipsiz analarına, bacılarına bir hançerde onlar saplıyorlar.
Kadınlar İslam’la Birlikte İzzet Kazandı
İslam öncesi Cahiliye Mekke’si ve çevresinde kadına verilen değer bir iğne ucu kadar bile değildi. Doğan kız çocukları bir utanç vesilesi olarak görülüyor bir çoğu diri diri mezara gömülüyordu. Devrin arka mahallelerinde genelev statüsündeki yerlerde,  kadınlar bir kazanç kapısı haline dönüştürülmüş ve hiçbir hak verilmeyen değersiz canlılardı. Yine Roma İmparatorluğu’nda kadınlar köle pazarlarının aranan yüzü, aristokratların yatak odalarının vazgeçilmezi idi. Antik Yunan’ın önde gelen filozoflarından Platon’un “köleler konuşan aletlerdir” sözü köle statüsünde olan kadınların durumu özetler niteliktedir. Nitekim kadın, Perslerde de ancak Kisra Sarayı’nın lüks ve şehvet düşkünü krallarının ve halkının “zevk arama motoru” olmaktan kaçamamıştır. Hal böyle iken İslam’ın gelişi ile kadın girdiği bataklıktan çıkartılmış, hak ettiği değere ulaştırılmıştır. Şahısların kendilerine ait hataları müstesna olmak üzere İslam tarihi objektif bir şekilde incelendiğinde bu görülecektir. Günümüze geldiğimizde kadının konumu eskisinden daha vahim bir durumdadır. Ticari çıkarları doğrultusunda kadını bir cazibe merkezi haline getiren güç sahipleri, kadını adeta diri diri gömmekte, genel itibarı ile dünyadaki para akışını elinde bulunduran erkeklerin tutkularına meze etmekte, aynı zamanda alışveriş çılgını haline getirerek popüler kültürün yiyicileri konumuna sokmaktadır.
Avrupa’da Kadına Şiddet Tavan Yaptı
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (FRA)’nın yayınladığı yeni bir rapor, sözde kadın hakları savunuculuğuna soyunan Batılıların ikiyüzlülüğünü gözler önüne seriyor. Rapor, AB ülkelerinde 15 yaşından itibaren her üç kadından birinin fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığını belgeliyor. 28 AB ülkesinden, 18-72 yaş arası 42000 kadın ile yapılan araştırma bugüne kadar bu konuda hem AB’de hem de dünyada yapılmış en geniş ve derin araştırma niteliğini taşıyor. Raporda kadına şiddetin en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Danimarka (yüzde 52), Hollanda (yüzde 45), Fransa (yüzde 44). AB ortalaması ise yüzde 33. FRA’nın Direktörü Morten Kjaerum rapor ile ilgili olarak, ‘’Yayınlanan raporun AB ülkelerinde kadına yönelik şiddetin ne derece yaygın olduğunu göstermenin yanında, devletlerinin bu konuyu ne derece az raporladıklarını ve gündem dışı tuttuklarını da kanıtlamaktadır’’ diye konuştu.
İki Yüzlülüklerini Artık Gizleyemiyorlar
Rapordaki istatistiklere göre Avrupa’da her 10 kadından biri 15 yaşından itibaren cinsel şiddete maruz kalırken, her 20 kadından biri tecavüze uğramış. Her 5 kadından biri ise eski veya şu an birlikte olduğu  eşinden cinsel ve fiziksel şiddet görmüş. Çocukluk dönemi ile ilgili yapılan araştırmada ise, her 10 kadından biri, 15 yaş öncesinde bir yetişkinden cinsel şiddet görmüş. Verilere göre kadınların sadece yüzde 14’ü eşlerinden, yüzde 13’ü ise yabancılardan gördükleri şiddeti ilgili makamlara bildirmişler. Yayınlanan istatistikler, sözde medeniyetleri ile insan haklarındaki gelişmişlikleriyle övünen Avrupalıların kadına verdiği değeri gözler önüne seriyor. Mesnetsiz ve ilmi temellerden yoksun iddialar ile kadın konusunda İslâm’ın getirdiği hakkaniyeti kara propagandaya çeviren Batılılar iki yüzlülüklerini artık gizleyemiyorlar.
http://www.habervaktim.com/haber/363542/gunumuzde-kadinlar-kimin-umurunda.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder