Hocaefendi'den dershanelerin kapatılması konusunda önemli tespitler
Fethullah Gülen Hocafendi, dershanelerin kapatılması mevzuunda çok önemli ve anlamlı açıklamalar yaptı.
- Hocaefendi, duruma üzülmekle birlikte istikameti gösterip “hâcet namazı” çağrısı yaptı.
- "Mümin sarsılabilir ama devrilmez, meseleye öyle bakmak lazım."
Muhterem Fethullah Gülen 'in en son hasbihali Herkul.org sitesinde yayınlandı. Muhterem Hocefendi, dershanelerin kapatılması değişiklik taslağı ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Hocafendi'den dershanelerin kapatılmasına dair önemli tespitler
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Sitede yapılan açıklamada; Zaman gazetesinin yayınladığı, dershaneleri kapatmaya yönelik "Eğitime darbe planı" taslağına karşı Muhterem Hocaefendi'nin istikameti gösterdiğini söylendi. Hocaefendi'nin çok üzülmekle beraber haber duyulur duyulmaz “hâcet namazı” çağrısı yaptığı belirtildi.
Hocaefendi, "Mümin sarsılabilir ama devrilmez, meseleye öyle bakmak lazım." ifadelerini kullanıp, "Musibetler karşısında dişini sıkıp sabretmeli." diye konuştu.
Özellikle sosyal medyada yapılan paylaşımlara dair söylenen "Bir tane öğretmen arkadaşımızın bile, dershaneler kapanırsa ne iş yaparız gibi hiç bir endişesi yok. Arkadaşlarımız kaygısı yok." şeklindeki sözler üzerine Hocaefendi çok önemli tespitlerde bulundu;
Teşekkür
ederim. Demek ki oturmuş arkadaşlar. Yani oturmuş da dinleniyor demek
değildir. Hizmet duygusu hizmet düşüncesi itibariyle Emvâc-ı Karardâde
olmuş, yapacakları şeylere karar vermişler. Alternatifleri var. Vallahi
cennetin kapılarını bile kapamak isteyebilirler. "bunlar girmesin de biz
girelim. En azından önce biz girelim. Bunların zaten girmeye hakkı yok"
diyenler çıkabilir.
60
ihtilalinden bu yana onu da gördük, tokatını yedik. Efendim 70 darbesi,
onu da gördük. Tokatını, tokat değil tekmesini yedik. 80 darbesini
gördük. Onun da çiftesini yedik. Hepsinden bir şey yedik. Fakat tokat
atan tekme atan çifte atan şimdi hesapları görülüyor. Biz yapmadık onu.
Kader hüküm verdi. Ve kaderin o mevzuda figür olarak kullandığı insanlar
onları öyle yaptılar. Bana dokunan bir yanı vardı. O yaşlı başlı
adamlar böyle orada hesap verince ciğerim yanıyor benim.
Elimden
bir imkan olsa ben onların hepsine serbestsiniz. Nasıl yani?
Efendimizin Kabe'yi fethettikten sonra derim. Gidin hepiniz
serbestsiniz.
Ne var ki birileri
onları planlıyor, yapıyor. "topuklarını birbirlerine vurdu, karşımızda
dimdik durdu bu adamlar. Bunlara vur dedirttik" diyorlar. Bir taraftan
kapalı kapılar arkasında diyorlar fakat bir taraftan da sanki onu camia
bir kısım elemanlarıyla yaptırtıyormuş gibi onlara fısıldıyor. Bir taşla
iki kuşu vurma gibi bir nifak hareketi içinde bulunuyorlar. Bana
yakışmayan şeyler ama fakat müsadenizle lutfederseniz bu kadarını da
söyleyeyim."
İşte sitede paylaşılanlar:
Sevgili dostlar,
Dershanelerin ve ücretsiz okuma salonlarının kapatılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan bir kanun tasarısının gece Meclis’ten geçirileceğine yönelik haber yüreğimize hançer gibi saplandı.
Ülkemizin geçirdiği değişik darbe dönemlerinde de benzer plan ve entrikalar görülmüştü; fakat, onlar, dindarlara karşı husumetini açıkça ortaya koyan insanların eliyle olmuştu.
Bu defa her fırsatta “kardeş” olduğunu söyleyen, aynı safta yer tutan ve hizmet erlerinin yüzüne gülen bazı kimseler tarafından bir kısım planların yapıldığı ve uygulamaya konulacağı yazılıp çiziliyor.
Biz,
müminlerin bu kadar kötülük yapabileceklerine ve garazlara bina
ettikleri icraatla milletin geleceğine kastedebileceklerine inanmak
istemiyoruz. İnanmak istemiyor ve hala “Bu işte bir yanlışlık var!” diyoruz.
Bununla beraber suret-i hak perdesiyle işlenen bu haksızlık ve zulüm karşısında üzüntümüzü bastırmakta zorlanıyoruz.
Ne var ki her zamanki gibi muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi imdadımıza yetişiyor; istikamet yolunu gösteriyor.
Muhterem Hocamız kendileri de çok üzülmekle beraber haber duyulur duyulmaz “hâcet namazı” çağrısı yaptı. Biz de “Allah’ın bitirdiğini kimse bitiremez ama hâcet namazı kılmalı ki müminler münkirlerin dahi sakınacağı zulme girmesin.” diyerek duaya sarıldık. Duaya sarıldık zira, inanıyoruz ki hazımsızlık ateşini söndürecek ve basiret lütfedecek sadece Allah’tır;
zâlime de mazluma da bir ferec vesilesi hâcet namazıdır. Meselenin
makuliyet üzere bina edildiğini görseydik, aklî ve mantıkî argümanlar
sıralamanın faydalı olabileceğini düşünürdük; fakat, mevzu şeyâtîn-i ins ü cinnin tesvîli olunca, dua dua yakarmak ve “Allah kalbleri ıslah eylesin” demekten başka çare kalmıyor. Bu mülahazalarla hâcet namazına devam etme ve dostlarımızı da buna yönlendirme kararı aldık.
Bu duygu ve düşüncelere uygun bir nağme hazırlamak üzereydik ki muhterem Hocamız 20 dakika kadar sohbet etti ve “Eğitime Darbe Planı” ile alakalı mütalaalarını anlattı.
Kıymetli Hocamızın yorumunu merak eden sizleri daha fazla intizar içinde bırakmamak için özetlemeyi bile beklemeden bu çok çarpıcı açıklamayı arz ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder