HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

28 Mart 2014 Cuma

Yeni Asya camiasından seçim açıklaması

28 Mart 2014
Yeni Asya gazetesi tabanın düşüncesini belirten bir açıklama yaptı.


TIMETURK / Haber Merkezi

''Yeni Asya camiasında hizmet eden kahir ekseriyetin hislerine tercüman olmak maksadıyla yazılmıştır'' açıklamasıyla yapılan duyuruda şu ifadelere yer verdi;

Türkiye ve İslam Âlemi bugün kritik bir dönemden geçmektedir. Hem Türkiye’de oluşturulan siyasi atmosfer, hem de Âlem-i İslam üzerine oynanan oyunlar, bugün atacağımız adımları daha da önemli kılmaktadır. Bu anlamda asrın büyük mütefekkiri Bediüzzaman’ın doğrudan doğruya Kur’andan alıp ortaya koyduğu imani, İslami ve içtimai prensipler, Âlemi İslam için dün olduğu gibi bugün de ışık tutma niteliğindedir. Bediüzzaman, İslam Âlemine rehberlik anlamında Türkiye’nin ehemmiyetine vurgu yaparken;

"KARDEŞİM, MEKKE VE MEDİNE’DE DE OLSAM BURAYA GELİRDİM. ÂLEM-İ İSLÂM KAPISININ KİLİDİ TÜRKİYE’DİR. BU KİLİT BU KAPIYI ÂLEM-İ İSLÂM ÜZERİNE AÇAR. KAT’İYEN BURADAN GİTMEK İÇİN İZİN YOK” demiştir.

Tarihi misyonuna bu kadar vurgu yapılan Türkiye’de, bahusus son 12 yılda İslam Âlemiyle çök yönlü ilişkiler kurulmuş, dâhildeki ehl-i iman için kapalı olan kapıların hemen hemen hepsi açılmış, inançlı insanların yıllarca kanayan yarası hükmünde olan başörtüsü zulmü, gerek okullarda ve gerekse TBMM’nin de dâhil olduğu devlet dairelerinde sonlandırılmış ve Bediüzzamanın en büyük vasiyetlerinden ve ehl-i imanın kurtuluş reçetesi hükmünde olan; Risale-i Nurların devlet eliyle basılmasına mukaddeme olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Risale-i Nur Külliyatının fatihası mesabesinde olan; İşârâtu’l İcaz adlı cihan baha eser basılmış ve diğerlerinin de (inşallah en yakın bir zamanda) basılması için Sayın Başbakan tarafından irade beyanında bulunulmuştur. Bütün bu manevi ve moral değerlerin tahakkuku ile beraber ülkemiz, dünya devletleri arasında gerek ekonomik gerek sosyal ve gerekse kültürel alanda gerçekleştirmiş olduğu sıçrama hamlesi ile adeta istikbalin parlayan bir yıldızı ve gıpta ile bakılan bir devleti hükmüne geçmiştir. Hiç şüphe yok ki, ülke olarak mazhar olduğumuz bütün bu nimetlere karşılık, evvela Cenab-ı Hakka hadsiz şükür ile beraber, sebep olan hükümetimizin mensuplarına da dua etmeyi, tebriği, müzahir ve yol gösterici olmayı gerektirir. Ta ki İslam Âlemi açısından bir umuda dönüşmüş olan Türkiye’nin mevcut halinin istikrar bulmasına ve mazhar olduğumuz bütün bu nimetlerin artarak devam etmesine bir vesile olabilsin, inşallah.
Mevcut siyasi durum nazar-ı dikkate alınmadan yapılacak olan her bir değerlendirme, fevkalade yanlış kararlara varmayı beraberinde getirecektir. Özellikle Nur Talebeleri, tercihlerini ortaya koyarken, zaman ve zeminin ilcaatını dikkate almakla beraber, Bediüzzaman’ın bu hususlardaki aydınlatıcı ve rehber olan düsturlarını, bilinçaltı ezberlerden ve önyargılardan uzak, samimi ve halis olarak ortaya koyma zarureti bedihidir.

Risale-i Nur’un en önemli özelliklerinden biri, Allah rızasına matuf olarak şeffaflıktır. Bediüzzamanın bütün hayat safhalarının bu minval üzere gittiği herkesin malumudur. Bu olayların başından bu güne kadar, Risalelerdeki düsturlar müvacehesinde hayatını idame ettiren başta Üstadımızın hayattaki talebeleri ve Yeni Asya’nın da dâhil olduğu Risale-i Nur menşe’li bütün gruplarımız; mevcut hükümetin hizmet ve icraatlarından dolayı duacı olduklarını, destek verdiklerini ve tebrikle beraber ehl-i imanı da yardım etmeye davet ettiklerini her hal-u karda aşikâr bir şekilde bütün efkâr-ı ammeye, görsel ve sosyal medya vasıtasıyla dile getirmişlerdir.


Yeni Asya Gazetesinin 24 Mart 2014 tarihli nüshasındaki “Yeni Asya’dan Size” başlıklı köşe yazısında 30 Mart Mahalli seçimlerle ilgili olarak; “Meşveretlerde Risale prensiplerine dayalı olarak görüşülüp defaatle teyit edildiği ifade edilen çizginin, bu seçimde de devam edeceği…” şeklinde son derece muğlâk ve kahir ekseriyetin düşüncesine uygun olmayan talihsiz bir yazı kaleme alınmıştır. Bu seçim konusu hakkında katiyen meşveret yapılmamış, hiçbir temsilcinin görüşüne başvurulmamış, tabanın fikrine müracaat edilmemiş ve bu konuda kesinlikle böyle bir karar da alınmamıştır. Üstadımızın “Bitarafane muhakeme, taraf-ı muhalifi iltizamdır.” düsturuna binaen oy kullanmama veya sandığa gitmeme gibi herhangi bir durum da asla söz konusu değildir.

Bediüzzaman’ın böylesi dönemlerde ortaya koyduğu uygulama (Demokratlara reyini vermek için sandık başına gitmesi) ve açık tavra, konuyla ilgili Risale-i Nur Külliyatındaki ölçü ve prensiplerine, Nur Talebelerinin feraset ve anlayışına ve Yeni Asya’ya mensup cemaatin kahir ekseriyetin fikirlerine kesinlikle uymayan bu beyanlar, sadece gazetenin mahdut Yönetim Kurulunda yer alan birilerinin arzularının mahsulüdür. Bu görüşün, sanki Yeni Asya camiasının görüşüymüş gibi sunulmasını esefle vericidir. Kafa karıştırıcı ve istifhamlara sebebiyet veren, şahsi-indi, arzuları yansıtan ifadelerin kullanılması, iyi niyetle bağdaşmamakla beraber son derece talihsiz beyanlardır. Hiç şüphe yok ki, ehl-i akıl ve vicdan, ehl-i hikmet ve iz’an olan bütün gruplarımızdaki her bir Nur Talebesinin feraset, fikir ve anlayışları; mevcut hükümetimizin müsbet icraatları ve hasenatı nazara dikkate alındığında, bu tartışmanın anlamsızlığı apaçık ortadadır.

Taban adına açıklama yapan: Davut Işık Akdoğan
http://www.timeturk.com/tr/2014/03/28/yeni-asya-camiasindan-secim-aciklamasi.html#.UzXLjVo5nDc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder