HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

19 Mart 2014 Çarşamba

Kafası dumanlı arkadaştan ‘cevapların soruları‘
Turgay GÜLER
turgay.guler@aksam.com.tr
Akşam 19.03.2014
"Fethullah Gülen uzun süren sessizliğine son verdi" diyor muhterem!
Ne o, uzun süredir sessiz miydi yani?
Ettiği beddualar, Pensilvanya'daki çiftliğin duvarlarında hâlâ yankılanıyor.
Daha düne kadar her vaazına bir siyasi mesaj sığdıran o değil miydi?
Firavun, Karun, haramzade gibi hakaretleri eden bir başkası mıydı?
Kaldı ki, illa ki siyasi bir beyanat vermek zorunda mı?
Allah'ı, Peygamber'i, İslam'ı, Kuran'ı anlatması daha hayırlı değil mi?
Neyse…
"Yakıştıramadım" demiş.
"O galiz tabirleri ehl-i küfür bile kullanmadı" diye de ilave etmiş.
Bağlılarının "kutsal bir emirle!" iki katına çıkardıkları tweetlere, sosyal medyada edilen küfür ve hakaretlere söylediği bir tek cümle yok.
Ülkenin başbakanına yönelik kendisinin bizzat ettiği hakaretler de cabası.
Röportaj verdiği Zaman Gazetesi'nin bazı yazarlarının Peygamber'e yönelik hakaretine ne demeli?
Bir başka yazarının mütedeyyin bir kadına attığı çirkin iftiraya.
Öbürünün ülkenin seçilmiş bir başbakanına yönelik küfür ve hakaretine.
Cemaatin televizyon kanallarındaki yalan haberlere.
Tüm bunları yakıştırabilmiş mi?
Cevap yok.
Kafası dumanlı arkadaş şunu da sorsaymış ya:
"Efendim sizin bağlılarınız ülkenin Cumhurbaşkanı'nı, Başbakanı'nı, Genelkurmay Başkanı'nı dinlemiş. Biz de bu dinlemeleri haftalardır yayımlıyoruz. Acaba ayıp mı ediyoruz?" diye.
Kafası dumanlı arkadaş sorsaymış ya:
"Efendim bizim arkadaşlar Filistinli Müslümanlara terörist dedi. Yanlış mı yaptık acaba?" diye.
Sorsaymış ya!
"Efendim, muta diye bir şey çıkardık. Evlerimizde, yurtlarımızda, okullarımızda, dershanelerimizde 'bu adamları' mutacı diye yaftalıyoruz. Doğru mu yapıyoruz?" diye.
Sorsaymış!
"Efendim, MİT'in TIR'ını İHH'nın TIR'ı yaptık. İHH silah kaçırıyor diye tüm dünyaya duyurduk. Bu iftirayı bize yakıştırdınız mı?" diye.
Bitti mi peki?
Bitmez.
Mesela sorsaymış ya; "Efendim şu senaryosunu bizzat yazdığınız Şefkat Tepe dizisinde Peygamber Efendimizi kamyona bindirdiniz. Bu sanki yanlış oldu" diye.
"Bu dizide birçok gazeteciye gönderme yoluyla hakaret ediliyor, size yakışıyor mu?" diye.
Sormamış.
Ya ne yapmış? "Kaç ceketiniz var" diye sormuş.
Peki ne cevap almış?
"Hayatımda hiçbir zaman iki ceketim olmadı." 
Google'a girip Fethullah Gülen yazsanız, görsellerden aratsanız, bu cevabın gerçekliğini anlarsınız.
Gerisi furuat azizim, furuat!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder