HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

21 Mart 2014 Cuma

Acele eden ecele gider



BÜLENT ERANDAÇ

Acele eden ecele gider



Gözü dönmüş katiller, Ulukışla'da Mehmetçiğimize-polisimize hayâsızca kurşun sıktılar. 3 şehidimiz var.
Türkiye'nin başı sağolsun. Kurtlar dumanlı havayı sever. Yabancı istihbarat servisleri kan kokusundan hoşlanır. Ne yaparlarsa yapsınlar, 30 Mart'ta aziz halkımızın kahredici tokatını yine yiyecekler. Birlik ve beraberliğimizi bozamayacaklar.
Acele etmeye başladılar. Ecele gidiyorlar.
Kader seçimlerine 9 gün kaldı.
Cemaat de acele etmeye başladı. ''Acele giden ecele gider'' atasözümüz tam içinde yaşadığımız günleri anlatıyor. 30 Mart korkusuna kapılan cemaat, acele ederken, kaderini de çiziyor. Aceleyle daha çabuk sonuç alınır sanıyorlar. Daha çabuk sonuç almak amacıyla işi hızlı yapmak isterken, bir kötü sonuçla karşılaşacaklarını akıllarına getirmiyor gibi davranıyorlar.

28 Şubat'ı örnek aldılar

17 Aralık'ta olmayacak bir işe soyundular. Hedeflerinde, ''Başbakan Tayyip Erdoğan'ı panikletmek. AK Parti'den büyük istifaların olmasını sağlamak. Hükümeti düşürmek.
Seçimler öncesi, Yeni hükümetin kontrolünü ele almak''
vardı.
Böyle bir iş için 28 ŞUBAT DARBESİ... ni örnek aldılar.
28 Şubat darbesinde böyle olmuştu.
Ordu-Medya-Büyük sermaye-muhalefet harekete geçmiş, Başbakan Necmettin Erbakan panikleştirilmişti. Hükümet ortağı DYP'nin milletvekillerinin 50'ye yakını, kimi korkuyla kimi menfaatle, kimi Bakanlık hediyesiyle, partiden kopartılmış, ucube Mesut Yılmaz hükümeti kurdurulmuştu. Milletin 300 milyar doları peşkeş çekilmişti. Sonunda, Türkiye 2001 ekonomik batağına sürüklenmişti.
28 Şubat'ta başarılı oldular. Ama bu sefer olmadı. Stratejik aklın planladığı, Küresel koalisyondaki cemaat'in emniyetyargı cuntasının vurucu güç olarak kullanıldığı,17 Aralık operasyonunda başarılı olamadılar. Başbakan'ın dik duruşu, taviz vermeyen tavrı karşısında sarsıldılar. Onları derin operasyona sokan STRATEJİK AKLIN yeni taktiklerine uygulamaktan başka çareleri yoktu.
Yahudi lobilerinin yabancı medya kuruluşları taarruza sokuldu. BBC, CNN, Wall Street Journal, Newyork times, Times yayınları hızlandı. Fethullah Gülen'in sesi bu medya kuruluşlarınca devreye sokuldu.
Ne yaparlarsa yapsınlar olmuyordu.
Başbakan'ın mitinglerine katılanların sayısı her sefer artıyor, meydanlar darbecilere meydan okuyordu. Başbakan Erdoğan'ın oyları yüzde 40 altına inmiyordu. Son şanslarını denemeye başladılar.

Gülen meydana sürüldü

Stratejik akıl, Başbakan Erdoğan'ın karşısına yıldızını sürdü. Cemaat lideri Fethullah Gülen'i meydana sürdüler.
Arkasından, emekliye ayırdıkları eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer'i piyasaya sürdüler. Bir taraftan Fethullah Gülen, bir taraftan Ali Fuat Yılmazer operasyonuna geçtiler.
Cemaat'in emniyet-yargı cuntasının yaptıklarını Hükümet'in üzerine yıkmaya matuf psikolojik harekâta başladılar.
Başbakan'ı sıkıştırmak için aceleyle yeni iddiaları devreye soktular. Hükümetle askerin arasını açmak için, İlker Başbuğ iddiasını ortaya attılar. Fenerbahçe'lileri tahrik etmek için Aziz Yıldırım manüplasyonuna soyundular.
Yeter mi? Uzun süredir bahsettikleri 25 Mart kasetiyle yeni bir hamle yapabilirler.
Yeni isimleri devreye sokabilirler.
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ve Emniyet istihbaratın beyni Ramazan Akyürek üzerinden yeni hamleler olabilir mi?

SONUÇ: KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR. ECELİN NE ZAMAN GELECEĞİNİ YÜCE ALLAH BİLİR. SOSYAL-SİYASAL OLAYLARDA DA ECELİN TECELLİSİNDE MİLLET ÖNEMLİ
DİNAMİKTİR. CEMAAT'İN DE ECELİNİ 30 MART'TA AZİZ HALKIMIZ BELİRLEYECEKTİR.


http://www.takvim.com.tr/Siyaset/2014/03/21/acele-eden-ecele-gider

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder