HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

21 Mart 2014 Cuma

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Dine saygısızlık ekseninde Bağış-Gülen kıyaslaması!

 
 
 
 
 
 
 
21 Mart 2014
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit


Bize soruyorsanız, daha AK Parti kurulurken söylemiştik: “Köksal Toptan’a da gerek yok.. Murat Başesgioğlu’na da gerek yok... Erkan Mumcu’ya da gerek yok, Ertuğrul Günay’a da..”
Egemen Bağış da, Tayyip Erdoğan ile önceleri aynı yolda yürüyen, birebir aynı fikirleri paylaşan bir isim değil..
Dolayısı ile, partinin fikri yapısını yönlendiren bir kişi değil.
AK Parti’de olsa da olur, olmasa da..
Bizim çizgimiz buydu..
Ama, AK Parti’ye kuruluş aşamasında akıl vermeye kalkışıp, kısmen de başarılı olanlar.. “Dışarıdan isimlerin monte edilmesi gerekir..  Aksi takdirde Milli Görüş çizgisindeki bir partiye izin verilmez” diyerek, bazı isimleri bu partiye monte ettirenler.. Şimdi AK Parti’ye monte edilen isimleri gerekçe gösterip, Tayyip Erdoğan’ı diskalifiye etmeye çalışıyorlar..
Ben de buna, “ahlâksızlık” diyorum..

Peki, AK Parti’yi dışarıya açmaya çalışanların bu ahlâksızlığı.. Birilerinin; dini kavramlara gerekli saygıyı göstermemeleri için mazeret olabilir mi?
Olmaz..

Böyle bir saygısızlık yapılmış mıdır?
Montajlı kasetleri üretenlere sormak gerekir..
Benim tavrım net: “Yapılmış ise, yanlıştır..”

Ama, benzeri yüzlerce tezgahı yaşamış, ders çıkarmış bir gazeteci olarak, tezgaha da gelmem..
“Bu Bakara, iyi makara” diye bir ifade, o montajlı konuşmalarda bile yok!
Böyle bir konuşma olmadığı halde, varmış gibi gösterenlere inanmam.. O müfterilerden her türlü ahlaksızlığı beklerim.

Beni tanıyanlar bilir, gerçekmiş gibi gösterilen o saygısız ifade, montajlı kasette bile yok ise de..
Çok daha hafiflerine bile benim tahammülüm yoktur.
Dini kavramlara saygısızlık olarak yorumlanabilecek ifadeleri, karşısındaki de kullanıyor olsa, Egemen Bağış’ın, “Bu ifadene katılmıyorum, yanlış konuşuyorsun” dememesi, ikazda bulunmaması büyük bir hatadır.
Nokta..

Egemen Bağış, kasette montajlar olduğunu söyleyip, yine de “Özür diliyorum” diyor..
Yeterli mi?
Ben bu konularda biraz katıyımdır. Hoşgörüsüzümdür..
Onun için, benim kanaatimi istismar edecek ahlaksızların yüzlerini deşifre edeyim.
Sonra kanaatimi açıklayayım..

Don-gömlek..
Kızlı-erkekli..
Cami içinde, ayakkabı ile gezenlere..
Haydi kendi ajanslarından geçen “İçki içildi” bilgisini, sonradan çarkettikleri için, varsayalım doğru değil ve o iddiayı yok sayalım..
Ama minbere ayakkabı ile inip inip çıkan..
Mihraba ayakkabı ile bağdaş kurup oturan ve dalga dümen yapan çapulculara..
“Onlara çapulcu demeyin, onların içinden Halid Bin Velid de çıkabilir” diyenlere..
Ben de “Egemen Bağış’a yanlış yaptı demeyin. O yarın Halid Bin Velid olabilir” dersem..
Ben de İslami kavramlara gerekli saygıyı göstermemiş olurum..
Benim kanaatim bu.. Benim islami kavramlara hassasiyetim bu kadar hasis..

Nerede ise Peygamber gibi gördükleri şeyhleri bile, cami mihrabında ayakkabı ile dalga geçenlere “çapulcu demeyin” derken..
O çapulcuların ortada bir özürleri de yok iken.. Camiye hakaret edenlere “Halid Bin Velid olabilirler” türünden ifadelerle, şirinlik gösterenler..
Lütfen samimi olsunlar. Dürüst olsunlar..

Dahası var..
Egemen Bağış, İngilizcesi için.. Yurt dışındaki aktif kişiliği sebebi ile partiye alınmış birisi.. Dolayısıyla AK Parti’yi tek başına temsil edemez..
Üstelik; kendisi değil..
Karşısındaki kişi, dini kavrama saygısızlık içeren bir ifade kullanıyor..
Buna rağmen, Egemen Bağış yanlış yaptı, telefonu yüzüne kapatmalıydı diyorum.
Peki..
Sizin hocanızın dini kavramlara saygısızlığında ne yaptınız?
Ne tepki verdiniz?..
Neyi mi kastediyorum?
Hocanızın “Cebrail gelse, parti kursa, ona bile oy vermem”’ demesini..
Sormuşlar, kafası dumanlı yönetmene, bu soruyu..
Bakın ne cevap vermiş: “Fethullah Gülen’in 1995 yılında Savaş Ay’a verdiği röportajda ‘Cebrail parti kursa desteklemeyeceğim’ sözü... Farz-ı muhal bir cümle. ‘Hiç olmaz ama diyelim ki Cebrail parti kursa, gel particilik yapalım dese de ben parti kurmayacağım.’ demek istiyor.”
Siz imanın altı şartından birisi olan “meleklere iman”ı zedeleyen bu ifadeyi bile böylesine çarpıtıyorsunuz. İslami kavramlara saygısızlık içeren, hocanızın bu sözünü bile te’vil ediyorsunuz. Hocanıza özür diletmiyorsunuz ama..
Bakın; daha çağrıda bulunmadan, Egemen Bağış “özür” diliyor..
Varın şimdi siz, yıllar sonrasında bile, hâlâ “özür” diemeyen hocanızın düştüğü durumu düşünün..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder