HERŞEYİN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. Sizin bir planınız, bir hesabınız varsa, Allah’ında bir planı bir hesabı var.

20 Mart 2014 Perşembe

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Okulda siyaset yap, müfettişi kovalayıp kurtul!

20 Mart 2014

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit





Abiler ve ablalar..
Yoğun şekilde çalışıyorlar..
Amaç AK Parti’ye seçim kazandırtmamak..
Bu yolda her türlü iftira, yalan mübah..
Son tezgah, okullar ve yurtlar üzerinden..
Milli Eğitim Bakanlığı, “yurtlarda ve okullarda, öğrencilere hükümet aleyhinde propaganda yapılıyor” iddialarını araştırmak için müfettiş görevlendirmiş..
Müfettişler de, İlköğretim çağındaki çocuklara, ailelerine ulaştırmaları için, AK Parti’ye oy vermemeleri çağrıları yapılıp-yapılmadığını araştırmak üzere  okullarda soruşturma yürütüyorlar..
Üniversite yurtlarında ise, öğrencilere direkt AK Parti’ye oy vermemeleri için baskı kurup kurulmadığını araştırıyorlar.
28 Şubat’ta, kızlarımızın başları açtırılırken kaçacak delik arayan, dahası; hocaları vasıtası ile komutanlara saygı dolu mektuplar yazanlar, “Şimdi okulda siyaset yapılıyor mu?” diye araştırma yapan müfettişlerin okullara gelmesi ile birlikte, hemen velileri çağırıp, kavga çıkartmaya soyunuyorlar..
Kendi televizyonlarından, müfettişlere organize şekilde yaptıkları saldırıları, defalarca bize seyrettiriyorlar.
Ben de diyorum ki; bu direncinizi, Allah’ın emri olan başörtü için gösterseydiniz ya.. “Başörtülü öğrenci var mı?” diye, okullara baskın yapıldığında, hemen velileri de çağırıp, muhabirlerinizi de anında gönderip, yasakçı müfettişlerin üzerine salsaydınız ya..
O tarihte ortalıkta görünmüyordunuz.. “Aman okulumuza bir şey olmasın” diyerek, her türlü zalimliği sineye çekiyordunuz..
Şimdi; eğitim yuvasına gerçekten yakışmayan bir durum olup-olmadığını araştıran müfettişlere, karşı çıkıyor, hatta bir dövmediğiniz kalıyor..
Hemen hatırlatayım..
Hani deniyor ya..
“Bizim çete ile falan ne işimiz var. Biz bir cemaatiz” diye..
Yarın o yönde bir dava açıldığında, diğer delilleri bilmem ama..
Samanyoluhaber’de, anında okula çağrılan veliler.. Gelen velilerin, müfettişlerin üzerine yürüme görüntüleri..
Bunların hemen oracıkta biten muhabirler vasıtası ile görüntülenmesi..
Muhabirlerin, müfettişlerin üzerine üzerine giderek, sokakta bile takip ederek adeta baskı altına almak için yaptıkları saldırgan çıkışlar..
Organize bir ekibin varlığının en önemli delilleri olur..
Ben şimdiden hatırlatayım..
Gözleri kör olanlar, belki uyanırlar, “Biz ne yapıyoruz” diyerek, kendilerine çekidüzen verirler..
Bunlar bir yana..
Velilerin, konuşturulan hukukçuların söylediklerinde, küçücük bir haklılık olsa..
Haklarını tabii koruyacaklar diyeceğim..
Ama yaptıkları resmen yalancılık.
Çocuklardan tanıklık ifadesi alınırken..
Velileri de, hukukçuları da diyorlar ki, “Küçük çocuklardan ifade alınamaz..”
Sanki çocuklar suç işlemiş de, çocuklar soruşturuluyor.
Suç işleyenler, yöneticiler. Öğretmenler..
Onlar soruşturuluyor.
Çocukların ise tanıklığına başvuruluyor.
Bunu anlamıyor musunuz?
Yoksa, bu kadar iğrenç yalanlara başvuracak kadar zor durumda mısınız?
Kimi veli bağırıyor, “Bizim çocuklarımızdan ne istiyorsunuz?” diye..
İstenen şey basit: “Çocuklara, Başbakan aleyhine sözler söyleniyor mu?”
Ne var bunda?
Siz okullarda, Başbakan’a küfür edeceksiniz, devlet de bunu seyir mi edecek?
TV ekranına çıkarttıkları bir şaklaban ise, tam komedi türünden laflar ediyor: “Müfettişler, çocuğumuza, ‘Başbakan aleyhine öğretmenleriniz konuşma yapıyor mu?’ diye sormuş. Bunun anlamı , ‘Başbakan lehine konuşma yapılması gerekir’dir. Bunu istiyorlar, okuldan” diyor.
Allah akıl fikir versin..
Allah, gözleri bu kadar körelmiş insanlara, vicdan, insaf versin..
Televizyonun lisansı ellerinde olunca.
Sanıyorlar ki, istediklerini ekrana taşırlar. İstedikleri yalanı söyletebilirler..
Arkasından RTÜK bunlara ceza verdiğinde de, “Basın özgürlüğü kısıtlanıyor” diyerek kurtulurlar..
Ayıptır beyler..
Yalanın uhrevi cezasına inanmıyorsanız..
Dünyevi müeyyideler açısından biraz kendinizi düzeltin..
Bu kadar yalan.. Bu kadar çarpıtmanın sonu, o okulların da.. O televizyonların da.. O dersanelerin de temeline dinamit koymak olur..
İster AK Parti kazansın.. İsterse başkası kazansın..
Yarın objektif bir hakim size sorsa, “Müfettiş gelmiş.. Bir iddiayı soruşturuyor. Siz velileri okula çağırıp, müfettişleri kovalatmaya ne hakkınız var?” dese..
Ne diyeceksiniz?
Ne diyebilirsiniz?
Televizyon muhabirini çağırıp, velileri toplayıp, müfettişi kovalatmak; yanlışın örtülmesi için çözüm ise..
Yarın ceza kanunu anlamında suç olan başka fiiller için de, benzeri davranışta bulunanlar çıkmaz mı?
Öğretmen öğrenciyi taciz mi etmiş?
Müfettiş geldiğinde, çağırsınlar yandaş TV muhabirini. Çağırsınlar velileri.. Kovalasınlar müfettişleri..
İş mi bu?
Dürüstlük mu?
Eğitimcilik mi bu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder